Türkiye müthiş bir ekonomi deneyi gerçekleştirdi.
Negatif reel faiz ile enflasyonu patlattı, servet transferi yarattı.
Haliyle, otomotiv piyasası da bundan nasibini aldı.
Parasının satın alma gücünü korunmak isteyenler parasal olmayan varlıklara yöneldi.
İlk akla gelenler ise hiç şüphesiz konut ve otomobil oldu.
Kısacası, Nas ekonomik deneyi sayesinde;
Türkiye’de otomobil ULAŞIM ARACI olmaktan çıktı ve YATIRIM ARACINA dönüştü.
İki yönlü olarak otomotiv sektörü paydaşları kazanç elde etti.
Hem talep yönlü satış adedi artış gösterdi,
Hem de enflasyon belirsizliği ile fiyatların normal üzeri seviyelerde konumlanması ve arz kısıtı kaynaklı ‘hava parası’ kazancı hasılatları coşturdu.
Öyle bir ülke düşünün ki, galericiler zengin oldu.
Otomobil distribütörleri; yani tüccarlar astronomik karlar elde ettiler.
Mesela Doğuş Otomotiv…
Hisseleri borsada işlem gören ve Türkiye’nin sektör liderlerinden biri olan bu şirket güzel bir örnek teşkil ediyor yaşanan sürece.
2019 Temmuz ayında başlayan faiz indirim süreciyle beraber 2,21 TL’lik hisse değeri 5 yılda 370 TL’ye kadar yükseldi.
5 yılda yaklaşık 167 kat!
Şirketin teme verileri ise; negatif reel faiz uygulaması sonucunda yaşanan otomotiv sektörü coşkusuyla son derece iyi hale geldi.
Bunla birlikte, 29 Nisan 2024’e gelindiğinde,
Şirket, toplam sermayesinin %10’unu temsil eden 22 milyon nominal değerli payların borsada işlem gören pay niteliğine dönüştürülmesi için SPK’ya başvurduğunu açıkladı.
Hisse 370 TL’den 300 TL’ye geldi (Tabi ki KAP açıklaması öncesi kulakları sağlam işitenler gene sattı!).
Son hafta itibariyle %6, tepe noktasından ise yaklaşık %20’lik bir kayıp söz konusu.
Eğer SPK onay verirse ve satılabilir hale dönüştürülen payların tümü satılırsa; Doğuş Holding Anonim Şirketi’nin Doğuş Otomotiv’deki payı %55,5’e inmiş olacak.
Peki, DOAŞ neden hisse satacak?
Aşağıda Türkiye otomotiv pazarı perakende satış verilerini dikkatinize sunarım
Nas ekonomik deneyinin terkedilerek rasyonel politikalara geçilmesinin neticesinde;
Yani faiz artırım sürecine dayalı olarak parasal olmayan varlık ediniminin anlamsızlaştığı bu günlerde,
Nisan ayında otomotiv satışlarında bir önceki yıla göre %22’lik bir daralma görüyoruz.
En iyimser tahminle 2024 yılında otomotiv satışlarında %25 düzeyinde bir azalma bekleniyor.
Bu durum, 2023 yılındaki %57’lik artışla mukayese edildiğinde MÜTHİŞ BİR GERİ GİDİŞE işaret ediyor.
Hal böyle olunca,
Pek tabi ki, DOAS kendisini sıkıntılı pazar koşulları kaynaklı finansman riskine karşı güvenliğe alıyor.
Çünkü, satsın ya da satmasın distribütörlerin fabrikadan mal çekme yükümlülükleri vardır ki; bu da mevcut kredi faizi şartlarında borç kullanmayı kötü bir alternatif haline getirmektedir.
İşte size borsanın faydaları!
Şayet satışlardaki azalış stok tutmayı gerektirirse; taze nakit için hazırdaki kaynaktır satılabilir hisseler.
İşte DOAŞ tam da bunu yapmak için hazırlandı: ARABA SATAMIYORSAM HİSSE SATARIM dedi!
Sosyal medyadaki serzenişler anlamsız.
Mesele sektörü ve şirketi takip etmekte.
Zira DOAŞ, finansal yönetim stratejisi kapsamında olası risklere karşı doğru bir hamle yaptı.
Değerli okurlar,
Merak edilen soru şu;
Daralan otomotiv piyasasında fiyatlar düşecek mi?
Öncelikle bu hususta İKİ temel unsur fiyatların seyrini belirleyecektir; (1) gelir dağılımı eşitsizliği ve (2) enflasyon.
Bildiğiniz üzere, negatif reel faiz ile gelir dağılımı eşitliği yerle bir oldu.
Bu bahisle, nüfusun %20’si toplam gelirin %50’sine ve nüfusun %10’u toplam servetin %80’ine sahip hale geldi.
İşte bu nedenle; kaymak tabakaya satış yapan premium markaların bu daralmadan ciddi düzeyde etkileneceğini düşünmüyorum. Ancak stok maliyetleri (stokta bekleme süresi) artacaktır.
Aşağıda Nisan ayı bazlı yıllık enflasyon seyrini görmektesiniz. Ulaştırma ana harcama grubu içerisinde otomobil fiyatlarına ilişkin yıllar itibariyle veriye ulaşılamadığı için, otomotiv pazarı enflasyonunu ulaştırma ana harcama grubu temsil etmektedir.
Enflasyon fiyat ilişkisinde basit bir mantık var.
Eğer fiyat enflasyonun üzerinde artarsa reel olarak kazanç,
Tersi durumda reel olarak kayıp elde edersiniz.
Bu bahisle şayet geçen yılın nisan ayında araba almış iseniz; şu soruyu kendinize sormalısınız: Arabanın fiyatı en az %80 artı mı? Cevap HAYIR ise; arabanın fiyatı reel olarak azalmıştır.
Size kesin olarak söyleyebilirim ki;
Otomobillerin fiyatları nominal olarak artsa dahi enflasyonun altında kalacaktır.
Yani otomobil fiyatları REEL OLARAK AZALACAKTIR.
Unutmadan belirteyim, özellikle kaymak olmayan grup; yani premium dışı araba markalarında bunu çok daha sert şekilde gözlemleyeceğiz.
Ayrıca artan rekabet; fiyatları nominal olarak düşürmekten ziyade distribütörleri ‘takas desteği’ adı altında kampanyalara zorlayacaktır.
Kısacası,
Uygulanan sıkılaştırma politikasıyla beraber otomobiller yatırım aracı olmaktan ulaşım aracı olmaya doğru rasyonel nitelik değiştirme sürecine girmiştir.
Sevgi ve vicdanla kalın…
Doç. Dr. Soner GÖKTEN