SASA’nın Patronu Erdemoğlu şöyle dedi: Bence bu dönemde “Servet Vergisi”ne ihtiyaç var. Varlığı 6 milyon liranın üzerinde olan herkesten yüzde 1 Servet Vergisi alınsın. Servet Vergisi kapsamına dahil olanların varlıklarının 6 milyon liralık kısmı da muafiyet kapsamına girsin.
Sonuna kadar katılıyorum,
Kendisini tebrik ediyorum ve alkışlıyorum!
Türkiye, belki de iktisat tarihinin en ciddi SERVET TRANSFERİNİ yaşadı.
Tasarruf sahibinin birikimleri,
Negatif faiz politikasıyla neredeyse sıfır maliyetle kredi kanallarına ulaşabilen kaymak tabakanın cebine girdi.
Peki, bu kazancın vergisi verildi mi? HAYIR!
İşte bu sebeple,
Erdemoğlu’nun basiretli tutumu takdire şayan…
Bu tür bir vergileme gelecekse,
Adalet çerçevesinde belirli noktalara dikkat edilmesi gerekiyor diye düşünüyorum.
Öncelikle, istisna tutarı önemli.
Günümüz gerçekleri göz önünde bulundurulmalı.
Ayrıca nakit akış kabiliyeti çerçevesinde bireysel ve tüzel kişilik ayrımında dikkat edilmesi gerekiyor.
Bu bahisle,
Bireysellerin olası ‘servet vergisine’ tabi tutarı, nakit ve nakit benzerleri toplamıyla sınırlı kalmalı.
Gayrimenkuller ise ayrı bir düzenlemeyle ayrı bir vergilendirmeye tabi olmalı.
Konutlar hususunda bu tür bir çalışma yapıldığını da duymaktayız.
Tüzel kişiliklerin yani şirketlerin ödeyeceği ‘servet vergisi’ ise net aktif değer yani kısaca öz kaynaklar üzerinden hesaplanmalı.
Burada öz kaynakların TFRS 13 kapsamında gerçeğe uygun değeri dikkate alınmalı.
Son olarak,
Servet vergisi yerine ‘dayanışma vergisi’ kavramı kullanılmalı.
Tutum ve normlar itibariyle daha doğru olacaktır.
Hiç şüphesiz ki,
Vergi bilinci son derece önemlidir.
Ve bu tür bir vergilendirme gerçek vatan sevgisi adına da önemli bir sınav olacaktır.
Tabi unutulmamalıdır…
Bu tür bir vergilendirmeden sonra artık şirketlere verilen vergi cezası afları başta olmak üzere başkaca vergi adaletsizliği doğuran hususlar artık gündeme gelmemelidir.
Sevgi ve vicdanla kalın…
Doç. Dr. Soner GÖKTEN