Albaraka Türk Bankası Genel Müdürü Fahrettin Yahşi :Gemi kaptanı gemideki tüm insanlardan ve geminin rotasından sorumlu bir kişidir. Gemiyi bir limandan alacak ve başka bir limana güvenli bir şekilde ulaştırmaktan sorumludur.
KTÜ İşletme ve Ekonomi Kulübü’nün düzenlediğiKariyer Zirvesi’nin ilk oturumunda söz alan Albaraka Türk Bankası Genel Müdürü Fahrettin Yahşi, öğrencilere bir sunum yaparak kariyeri hakkında bilgi verdi, deneyimlerini paylaştı. Genel müdürlük görevinigemi kaptanlığına benzeten Yahşi, “Genel müdürlük görevi gemi kaptanlığına benziyor. Gemi kaptanı gemideki tüm insanlardan ve geminin rotasından sorumlu bir kişidir. Gemiyi bir limandan alacak ve başka bir limana güvenli bir şekilde ulaştırmaktan sorumludur. Genel müdürlüğü de bu şekilde ifade etmemiz gerekiyor. Genel müdür, genel müdürlüğünü yaptığı şirketin kaptanı, onun da yardımcıları, onun da takımı var. Bu takıma doğru bir liderlik yapabiliyorsa organizasyonu vizyonunda belirlenmiş olduğu yere sağ salim getirmeye sahip olacaktır. Yani gemi kaptanlığı olarak düşünebilirsiniz. Genel müdür yardımcılığı ve genel müdür arasında ciddi farklar var. Genel müdür yardımcılığında sadece sizin için belirlenen alanlarda sorumlusunuz ama bankanın tüm alanlarından sorumlu olan kişi genel müdürdür. Dolayısıyla genel müdür yardımcısı olarak bütüne yönelik düşüncelerinizin uygulamaya konulması çok mümkün olmuyor. Ben genel müdür olduğumda ilk yıl bir değişim içerisine girdim. Tabi Albaraka’da her şey iyi gidiyordu. Gerçekten öz kaynak açısından belki Türkiye’nin en iyi bankalarından bir tanesi idi. Büyüme tarafında başarılı bir bankaydı. Her şey iyiyken değişim pek akla gelmez. En iyi değişimler her şeyin en iyi gittiği zamanlarda yapılan değişimlerdir. Her şey iyi giderken, mutlaka değişim projesinin içerisinde bulunmanız gerekir. Çünkü hayat her zaman değişiyor. Geleceğe bakmak zorundasınız. Yerel ve ulusal düzeyde çok büyük bir rekabet var. Bugünkü yeteneklerinizi koruyarak geleceği şekillendirmemiz ve gelecekle rekabet hızınızı çok daha mümkündür” dedi.
“TÜRKİYE’DE ÜÇ TÜR BANKACILIK VAR”
Türkiye’de üç tür bankacılığın olduğunu belirten Yahşi, “Bir tanesi ticari bankacılık, bir tanesi de yatırım bankacılığı. Şimdi bir bankacılık türü daha eklendi. Bu bankacılık türü de 1985’de ilk Albaraka Türk’ün kurulması ile faaliyete geçmiş oldu. O da katılım bankacılığı. Katılım bankacılığında bir potansiyel var. Dolayısıyla katılım bankacılığının büyüme potansiyeli klasik bankacılıktan daha fazla. Orantısal anlamda mutlak değerler olarak bahsetmiyorum. Dünyada özellikle ikili bankacılık sistemlerinin uygulandığı ülkelerde faizsiz bankacılık yüzde 20 civarında, Türkiye’de bizim toplam aldığımız pay yüzde 5.5. Dolayısıyla önümüzde gitmemiz gereken çok ciddi yol var. Dolayısıyla rekabet anlamında çok ciddi bir problemimiz yok. Tam tersi bir avantajımızın olduğunu söyleyebilirim. Büyüme potansiyeli daha fazla. Bankacılık yapıyorsanız sermayeniz olacak. Sermayesiz bankacılık yapmanız mümkün değil” diye konuştu.
Sunumunun ardından Albaraka Türk Genel Müdürü Fahrettin Yahşi’ye KTÜ İşletme ve Ekonomi Kulübü tarafından kemençe hediye edildi.
Akbank 2 Yıl Vadeli Sendikasyon kredisineRekor Talep
Akbank yenilediği sendikasyon kredisiyle Türk ekonomisine 750 milyon ABD Doları destek sağladı. 367 ve 734 gün vadeli kredinin, 367 gün...