Yılın ilk enflasyon raporu, Merkez Bankası tarafından yarın (8.2.2024-Perşembe) 10:30’da açıklanacak.
Duruma kısaca bakalım…
TÜİK, Ocak enflasyonunu %6,70 olarak açıkladı.
Yıllık enflasyon %64,86 düzeyinde gerçekleşti.
ENAG tarafında ise bu oranlar sırasıyla %9,38 ve %129,11 olarak açıklandı.
M1 ve M2 para arzı yükselişini sürdürüyor.
Tasarruf sahipleri dövizlerini bozdurmuyor.
Yabancı henüz istenen şekliyle gelmiyor.
Rezervler yetersiz.
Bu durumda da olası bir devalüasyonda para miktarının alıp başını gideceği aşikar.
Vaziyet itibariyle ne kur ne de mevduat faizi, hem yabancı hem de döviz yatırımcısı yerel tasarruf sahibi için cezbedici değil. Daha doğrusu sıkılaşmaya yetmiyor.
İşte bu olgular ışığında;
Merkez Bankası faizi artırınca,
TCMB’nin tahmin ettiği yani beklenen %36’lık enflasyona göre ‘ARTIK POZİTİFİZ’ demiş olan değme ekonomistler dahi adeta ‘KESKİN BİR KIVIRMA’ ile acaba faiz artar mı demeye başlamış halde.
Şayet TCMB yarın beklenen enflasyonu yani enflasyon tahminini %36’da tutmaya devam ederse;
Bu durum 2024 yılını aylık ortalama %2,6’lık bir enflasyonla geçireceğimizi öngörmek anlamına geliyor.
Ocakta TÜİK verisi itibariyle %6,7’lik enflasyonu kaydettik.
Bu durumda da; Şubat dahil, %36’lık enflasyon hedefinin tutması için 2024 yılını geri kalan 11 ay için yaklaşık aylık ortalama %2,2’lik enflasyonla geçirmeliyiz.
Şimdi soru şu: Sizce bu mümkün mü?
Açık söyleyeyim bence değil!
O halde Merkez Bankası,
GÜVENİLİRLİK ve ÖNGÖRÜLEBİLİRLİK açısından enflasyon tahminini yukarı yönlü revize etmelidir.
Görünen köy kılavuz istemez derler ya.
Bu tahmin %42-45 arasında bir yere yükseltilmelidir.
Peki, Merkez Bankası enflasyon tahminini yukarı yönlü revize ederse; ne anlamalıyız?
Politika faizi beklenen enflasyona yakın veya üzerinde konumlanır.
Bu da minimum 500 bp faiz artışına işaret eder!
Peki, Merkez Bankası enflasyon tahminini %36 olarak korursa ne anlamalıyız?
O gün söyledik!
İlk gün %35’le bu iş bitecekken;
Olayı sarmala sokan Hafize Gaye Hanım gitti.
Bir olasılık aynı durum cereyan edebilir ve Merkez Bankası durumu gene sarmala sokar.
Enflasyonun peşine takılır ve pey der pey faiz artışına mecbur kalarak işi çözümsüz bir kartopuna döndürür.
Diğer bir olasılık ise;
Çok daha ciddi bir sıkılaşma gelebilir.
Yani %36’lık enflasyon hedefini koruma gayesiyle 1.000 bp’lik faiz artırımı ihtimali masadaki yerini alır.
Sevgi ve vicdanla kalın…
Doç. Dr. Soner GÖKTEN