Hedefini müşteri hesaplarını tırtıklayarak tutturan müdür ile ilgili BDDK ne işlem yaptı? Ceza mı verdi yoksa ödül mü?.
Geçen hafta “Banka müşterisinin parasını çalar mı?” başlıklı yazımın çıktığı gün Milliyet Gazetesi ekonomi muhabiri Kadife Şahin de büyük bir gazetecilik başarısı göstererek, bir bankanın müşterisinin hesabından çaldığı parayı belgesi ile ispat etti.
Bu haberde istihbarat ücreti olarak bir vatandaşın hesabından izinsin olarak yaklaşık 1500 lira alındığının yer aldı.
BDDK belirli ücretlerin dışında hiç bir ücret alınmayacağını defalarca bankalara bildirmesine rağmen bazı bankalar “kendin söyle kendin dinle” dercesine müşteri hesaplarından saçma sapan isimler altında para almaya devam etti.
İstihbarat ücreti diye bankaların alabileceği bir ücret yok. Bunu kim icat ettiyse pes doğrusu. Ayrıca para yatıran bir adamın neyinin istihbaratı yapıldı. Özel dedektif mi tutuldu.
Müşteri hesaplarından tırtıklayarak şubeyi kâra geçirme olayını kaç banka yapıyor bilemiyoruz. Bunu bilmesi gereken ve kamuoyunu aydınlatması gereken bir kurum var. O da BDDK!
Burada sorgulanması gereken, müşterinin güven için getirip yatırdığı parayı çalan o banka değil. Burada asıl sorun vatandaşın hakkını savunmak için kamu görevi yapan ve bu konuda tek denetleyici ve düzenleyici kurum olan BDDK’nın ne yaptığıdır.
BDDK günlerdir ben dahil bazı medya tarafından ortaya atılan iddiaları araştırdı mı?
Araştırdıysa şubat ayı itibariyle bile bir banka şubesi nasıl müşterinin hesabındaki parayı alıp kâr hanesine aktarabilir?
Ben bankaya güvenmiyorum! İyi de devlete ve devletin bir kurumu olan BDDK’ya da mı güvenmeyeyim Allah aşkına..
BDDK’nın ilgili bankayı tesbit edip paranın iadesini sağladığını öğrendim.
Ne yani sadece bu mu?
Birileri açık açık vatandaşın hesabından para çalıyor ve sadece çalınan bir tanesinin iadesi yapılarak olay kapatılıyor mu?
O zaman yakalanıp cezaevine atılan hırsızların ne suçu var?
Bankayı soyan ve getirip parayı geri teslim etmesine karşılık 12 yıl hapis yatanların ne suçu var.
Nasıl olsa onlar da parayı geri verdi.
Bankalar buna müşteri memnuniyeti diyor.
Diğerinde ne ad verilecek?
Hırsız mağduru memnuniyeti mi?
Buradan çok iyi tanıyıp ve bildiğim o bankanın değerli genel müdürüne de sesleniyorum:
Sıfırdan kurup adeta bir dev kuruluş haline getirdiğiniz bu kurumunuzda yaşanan münferit de olsa bu tür usülsüzlükler karşısında ne yaptınız?
Siz her fırsatta “müşteri memnuniyeti” derken, dürüst çalışmak yerine müşteri hesaplarını tırtıklayarak hedeflerini tutturan o değerli(?) müdürünüz ile ilgili ne işlem yaptınız?
Hatta iç kontrol sisteminiz böyle bir şeyi atladığı için bir tepkiniz oldu mu çok merak ediyorum. Çünkü bu olayın sizin bankacılık ahlakınıza çok aykırı bir durum olduğunu en iyi bilen benim.
Anladığım kadarıyla bu tür olaylarda hem banka hem BDDK büyük güvenlik zaafiyeti göstermiştir.
Bu olay sadece bir müşteri memnuniyeti olarak kapatılamaz.
Ayrıca BDDK artık bankaların şubelerinin sistemsel olarak manuel para kesme olayına son vermeli. Bütün bu işlemleri bankaların sistemi otomatik yapmalı. Yoksa hedefini tutturamayan herkes kafasına göre bir bahane bulup müşteri hesaplarını daha çok tırtıklar.
BDDK’dan yani kamuoyu adına denetleme ve düzenleme yetkisine sahip tek kurumdan bu konuda bir açıklama bekliyoruz.
Bu banka ve bu eylemi yapan şube müdürü hakkında nasıl bir işlem yaptınız? Bu şubede bu tür başka ücretlerin alındığına dair iddialar müfettişler tarafından incelendi mi? Denetim için yoksa Kadife Şahin ya da bir başka gazetecinin belge yayınlamasını mı bekliyorsunuz?