2024’ün dijital varlıklar alanında önemli gelişmelere gebe olacağını önceki yazılarımda belirtmiştim. 2024’ün hemen başında çıkması beklenen sanal varlık hizmet sağlayıcıları yani bildiğimiz adıyla kripto para alım satım platformlarına yönelik yasal düzenleme öyle görünüyor ki bankaların bu konudaki adımlarını da hızlandırmış vaziyette.
Önce geçtiğimiz günlerde Akbank’ın yerli kripto para alım satım platformu Stablex’i satın aldığını öğrenmiştik. Bugün de Garanti Bankası’nın bir iştiraki olarak kurulan Garanti BBVA Dijital Varlıklar A.Ş. kripto para saklama hizmeti sunan dijital cüzdan mobil uygulaması Garanti BBVA Kripto’yu uygulama mağazaları üzerinden kullanıma sundu.
Uygulama sayesinde şu an için Bitcoin, Ether ve USDC saklama işlemleri gerçekleştirilebilecek. Hemen bunun bir sıcak cüzdan olduğunu belirteyim. Zaman içerisinde alım satım ve saklama hizmeti sunulacak kripto varlıkların da zenginleşeceğini öngörebiliriz. Uygulamanın henüz diğer kripto para uygulamalarıyla kıyaslandığında çok temel aşamada olduğunu görüyoruz. Öyle ki şu an için 08:30-17:30 saatleri dışında gerçekleştirilen kripto para transferlerinin tamamlanma süresine dair uygulamada gecikme olabileceği uyarısı yer alıyor. Yani aslında kripto varlıkların 7/24 ve yüksek hızla işlem mantığıyla çelişen, geleneksel bankacılık kısıtlarının devam ettiği bir durum bu. Eminim ilerleyen süreçte blokzinciri ve kripto varlıkların ruhuna çok daha uygun bir uygulama haline bürünecektir.
Uygulamada hesap açılışı sırasında onaylamanız istenen sözleşmelere göz attığımızda kurumun işi sıkı tuttuğunu ve çıkarılacak yasayla birlikte diğer alım satım ve saklama hizmeti sunan kuruluşların da uyması gereken çeşitli prosedürleri şimdiden yerine getirdiğini görüyoruz. Kimlik doğrulamadan yüz tanımaya, açık adres bilgisinden vergi ve veri paylaşımına dair rıza beyanlarına tüm yasal prosedürlerin sıkı şekilde işletildiğini görüyoruz.
Uluslararası araştırma raporlarının da gösterdiği üzere Türkiye, ciddi anlamda bir kripto ülkesi. Yani vatandaşlar kripto para yatırımlarını ciddi miktarda yapıyor ve bu alanla ilgileniyor. Üstelik kripto paralar için pek de parlak geçmeyen 2022 yılında dahi bu ilginin pek de azaldığını söyleyemeyiz. İşte tam da böyle bir ilgi ortamı içerisinde bankaların sundukları kripto saklama hizmeti bu alandaki yatırımların artması, bireysel kullanıcıların yanı sıra kurumsal kullanıcıların da ekosisteme dahil olması ve çok daha geniş bir yayılıma ulaşması açısından önem arz ediyor.
İlerleyen süreçte yasal düzenlemelerle birlikte bu alandaki geleneksel finansal kuruluşların hamlelerinin arttığını, piyasanın çok daha rekabetçi hale geldiğini göreceğiz. Ancak tam bu süreçte yine düzenleyici otoritelere büyük iş düşüyor. Zira sadece dijital varlık hizmet sağlayıcı kuruluşlara yönelik bir düzenleme ve beraberinde bir takım vergisel düzenlemeler yeterli olmayacaktır! Gerçek anlamda Türkiye’yi bir blokzinciri ve dijital varlıklar ülkesi haline getirmek, bu alanda öncü olmak ve sunduğumuz ürün/hizmetler ve girişimlerimizle uluslararası işler yapmak istiyorsak daha fazlasına ihtiyacımız var.
İlk etapta mutlak suretle Dijital Varlık Saklamaları Düzenleme ve Denetim Dairesi kurulmalıdır. Bu konuyu takip edenlerin bileceği üzere Doç. Dr. Soner Gökten Hoca’nın bir önerisi olan bu kurum eliyle dijital varlıklar konusu, alanının uzmanları tarafından tüm faaliyetlerine ilişkin düzenleme ve girişimcilere “oyun sahası yaratma” (sandbox gibi uygulamalarla) gibi hususlarda karar verici ana kurum olmalıdır.
BDDK uhdesinde oluşturulması çok daha doğru olacak bu kurum aynı zamanda yasal düzenleme ile çerçevesi çizilen dijital varlık alım satım ve saklama hizmeti sunan kuruluşların yurt içindeki vatandaşlara uygulamaları üzerinden sunacağı kripto varlıkların hangileri olacağına dair de bir otorite rolü üstlenmelidir. Bu husus tek başına alım satım platformlarının iradesine bırakılmamalıdır. Aksi takdirde kullanıcıların yani bireysel yatırımcıların mağduriyetleri devam edecektir.
- Öte yandan Sermaye Piyasaları Kurumumuza da önemli işler düşmektedir. Bir taraftan BDDK eliyle saklama hizmetleri ve dijital varlık hizmet sağlayıcılara yönelik çerçeve oluşturulurken diğer taraftan “varlık tokenizasyonu” olarak adlandırılan süreçte ilk etapta sermaye piyasası araçlarını içeren gerçek dünya varlıklarının tokenizasyon yoluyla dijital varlıklara dönüştürülmesi sermaye piyasalarımızı da ciddi ölçüde geliştirecektir.