Kamuoyunda “yüksek karlı gizli fon” adıyla bilinen dolandırıcılık davasının 13 müştekisinin, dosyada “bankacılık zimmeti” suçundan verilen takipsizlik kararına ilişkin itirazı İstanbul 4. Sulh Ceza Hakimliğince reddedildi.
Seçil Erzan’ın da aralarında bulunduğu 11 şüpheli hakkında “bankacılık zimmeti” suçundan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun (BDDK) “yazılı başvuruda bulunulmasına yer olmadığı” yönündeki hükmüne istinaden verildiği belirtilen takipsizlik kararına itiraz değerlendirildi.
İstanbul 4. Sulh Ceza Hakimliği, itirazın reddine karar verdi.
Bankacılık Kanunu’nda belirtilen suçlara ilişkin soruşturma ve kovuşturma yapılmasının BDDK veya Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından savcılığa yazılı başvuruda bulunulması koşuluna bağlandığı ifade edilen kararda, bu hususun muhakeme şartı niteliğinde olduğu kaydedildi.
Kararda, savcılığın 19 Ekim’de ek kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı hatırlatılarak, BDDK’nin “Kanunun 162. maddesi kapsamında yazılı başvuruda bulunulmasına yer olmadığına” dair yazısı karşısında muhakeme şartının gerçekleşmediği ve itirazın yerinde olmadığının anlaşıldığı aktarıldı.
– 13 müştekinin avukatlarınca itiraz edilmişti
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Seçil Erzan’ın da aralarında bulunduğu 11 şüpheli hakkında “bankacılık zimmeti” suçundan BDDK’nin “yazılı başvuruda bulunulmasına yer olmadığı” yönündeki hükmüne istinaden verildiği belirtilen takipsizlik kararına 13 müştekinin avukatlarınca itiraz edilmişti.
Müştekiler Burhan Taşpolat, Bülent Çeviker, Emrah Çolak, Emre Belözoğlu, Emre Çolak, Evrim Pınar Güzel, Musa Mert Çetin, Nestor Fernando Muslera, Selçuk İnan, Uğur Gözaçan, Volkan Bahçekapılı, İbrahim Kocabaldır ve İsmail İbrahim Çağlar’ın avukatları, İstanbul Sulh Ceza Hakimliğine başvurarak, takipsizlik kararının kaldırılmasını istemişti.
Bu talep üzerine soruşturma savcılığı, takipsizlik kararını ve 12 klasörden oluşan dosyayı İstanbul Sulh Ceza Hakimliğine göndermişti.