İnşaat ve gayrimenkulden uluslararası lojistiğe, gıdadan imalat sanayiine, enerjiden madenciliğe farklı sektörlerde önemli başarılara imza atan Pasifik Grubu, 2019 yılından itibaren yatırımlarına başladığı Pasifik Teknolojiyi halka açmaya hazırlanıyor. Çatısı altında bulunan Destel Bilişim, Ditravo, Icredible, ve Destel Connect gibi şirketleri ile siber güvenlikten yazılıma, IT/donanımdan, teknolojik altyapı hizmetlerine kadar çeşitli alanlarda geniş bir hizmet yelpazesine sahip olan Pasifik Teknoloji’nin gündeminde halka arzın yanı sıra şirket satın almaları ve birleşmeler de bulunuyor.
Pasifik Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Erdoğan, 1980’li yıllarda imalat sanayi ile başlayan yolculuklarının, 2000‘li yıllarda gayrimenkul ve inşaat sektörüne yaptıkları güçlü giriş ile ciddi bir ivme kazandığını söyledi. Gayrimenkul alanında ilkleri gerçekleştirmeye, ayrıntıları tasarlamaya, kalite ve yatırım değeri üretmeye odaklanarak simge yapılara imza attıklarının altını çizen Erdoğan, “Yatırımlarımızı, cesaretle sürdürüp, başarıyla sonuçlandırdık ve değer üretmenin tutkusu ile durmadan, yola devam ettik” dedi ve şunları söyledi:
“Gayrimenkul ve inşaat sektöründeki ivmemizi yükseltmeye devam ederken diğer yandan uluslararası lojistik ve ticaret; teknoloji ve bilişim, enerji ve maden alanlarında da yatırım yapmaya başlayarak şirketlerimizi Pasifik Grubu altında topladık. 2020’li yıllarda lojistik sektöründe daha da hızlanmayı başardık. Uluslararası lojistik alanında Doğu-Batı ve Kuzey-Güney yönlü taşımacılıkta Türkiye’yi transit merkez haline getirme misyonu ile hareket ediyoruz. Ülkemiz ürünlerinin uluslararası piyasalara ulaşmasını hem zaman hem de maliyet açısından daha verimli hale getiriyor, ülkemiz firmalarının küresel rekabetçiliğine katkı sunuyoruz. Teknoloji şirketlerimiz de yine 2020’li yıllarda hızla büyümeye başladı. Şu an 187 personel ile 7 lokasyonda hizmet vermeye devam ederken, bilişim ve teknoloji alanında yeni stratejik yatırımlara hazırlanıyoruz.”
“Yatırıma, üretime ve istihdama hız kesmeden devam edeceğiz”
Önümüzdeki dönemde de 40’a yakın şirketi 1.000’e yakın çalışanı ile yatırıma, üretime, istihdama hız kesmeden devam edeceklerinin altını çizen Fatih Erdoğan, lojistik operasyonlarını tüm dünyada genişletirken, gayrimenkul ve inşaat alanında yeni simge projelere imza atacaklarını, teknoloji ve bilişimde yeni stratejik yatırımlara hazırlandıklarını ifade etti.
Teknoloji ve AR-GE şirketi olarak Bilişim Vadisi Teknopark’ta yer aldıklarını ifade eden Fatih Erdoğan, inovatif yazılım ve donanım çözümleri sunarak, şirketlerin dijital dönüşümlerine katkı sağladıklarına dikkat çekti. Pasifik Teknoloji’nin siber güvenlikten yazılıma, IT/donanımdan altyapı hizmetlerine kadar farklı alanlarda geniş bir hizmet yelpazesine sahip olduğunu belirten Fatih Erdoğan, “Pasifik Teknoloji geçen yılı yaklaşık 500 milyon TL ciro ile kapattı. Bu yıl sonunda ciromuzu geçen yıla göre yüzde 50 oranında artırmayı hedefliyoruz” dedi.
“Pasifik Teknoloji kısa zamanda önemli başarılara imza attı”
Pasifik Teknoloji’nin kısa zamanda önemli başarılara imza attığını ifade eden Fatih Erdoğan, TCDD’nin yolcu bilet satış platformunun yeniden yazılması ve ek gelirlerle satış gelirlerinin artırılmasına yönelik gelir paylaşımı modeli ile 10 yıllık yönetim sözleşmesi kapsamında hem sefer sayılarında hem de gelirlerde rekor artışlar sağlandığını söyledi. Pasifik Teknoloji’nin faaliyetlerinde siber güvenliğin önemli yer tuttuğunu hatırlatan Fatih Erdoğan siber güvenlik alanında kendine ait bir yazılımın olmasının çok kritik olduğunu düşünerek, Hollanda’da merkezli Imperum BV’ye yatırım yaptıklarını söyledi. Dünyada bu ürüne sahip çok az şirketin olduğuna dikkat çeken Erdoğan, “Bu ürün Pasifik Teknoloji’yi siber güvenlik sektöründe bir üst lige çıkaracak. Bunun yanı sıra dosyaların dağıtık ve şifreli olarak farklı depo alanlarında saklanması ve hızlı erişimine imkan sağlayan blockchain yazılımına sahip olan Icredible şirketine yatırım yapma kararı aldık. Bu şirketin bir diğer ürünü olan low-code platform ise, sektörde zaten sayısı az olan yazılımcı ihtiyacını minimize ederek şirketlerin kendilerine has teknolojik çözümler üretebileceği fırsatlar sunuyor. Tüm bu yatırımlar da sektördeki rekabet gücümüzü artırıyor” diye konuştu.
“Stratejik iş birliklerine devam edeceğiz”
Pasifik Teknoloji’nin faaliyet gösterdiği tüm alanlarda ‘teknolojiyi tasarlar’ vizyonuyla hareket ettiğinin altını çizen Fatih Erdoğan, büyüme yaklaşımı ve yatırımcı bakış açısıyla, belli bir seviyeye gelmiş girişimlere dahil olmayı ve potansiyel fırsatlara odaklı iş geliştirme çalışmalarını sürdürmeyi hedeflediklerini söyledi. Fatih Erdoğan, “Stratejik hedeflerimizle uyum sağlayacağını düşündüğümüz, hizmet yelpazemizi genişletecek, gelişme potansiyeli yüksek, başarılı ve global bir hikâye yaratacağımıza inandığımız şirketlere, girişimcilere ve ürünlere yatırım yapmayı tercih ediyoruz” diye konuştu.
Özellikle gelişme ve büyüme potansiyeli yüksek alanlarda ürün geliştirme konusunda çalışacaklarını ifade eden Erdoğan, kurumsal kullanıcıların veri saklama ve depolama ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla veri merkezleri oluşturmayı ve geliştirmeyi hedeflediklerini anlattı. Şirket olarak önümüzdeki beş yılda güçlü bir büyüme ve inovasyon sürecine odaklanacaklarını anlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ülkemizde ve dünyada hem sunduğumuz hizmet hem de ürün kalitesiyle adından söz ettiren bir şirket olmayı hedefliyoruz. Bu kapsamda, AR-GE’ye ve yeni projelere yatırım yaparak sürdürülebilir bir büyüme sağlamak temel hedefimiz. Ayrıca yurtdışı pazarlara yönelik ürün ve hizmet geliştirme stratejileri üzerinde çalışıyoruz. Buradaki iş modelimiz ise satın aldığımız şirketlerin kurucu ortakları ile iş birliği yaparak, ihtiyaç duydukları yönetim, organizasyon, koordinasyon ve finans alanlarında destek sağlayarak büyüme ivmesini yakalamak.”
“Halka arz için hazırlıklara başladık”
Pasifik Teknoloji’yi halka arz etmeyi planladıklarını da sözlerine ekleyen Fatih Erdoğan, “Bu şirketimizi, bugüne kadar yaptığımız işleri daha güçlü şekilde büyütmek ve bunlara ilaveten teknoloji alanında yeni işler geliştirmek için halka arz etmeye, finansal ve kurumsal alt yapısını güçlendirmeye karar verdik. Bildiğiniz üzere halka arz süreçleri şirketlerin şeffaflık ve sürdürülebilirliğine, kurumsal yapılarının gelişimine, kaynaklarının güçlenmesine, bilinirliğinin artmasına, globalleşme ile birlikte yurtiçi ve yurtdışı piyasalarda varlık gösterebilmesine önemli katkılar sağlıyor. Biz de bu kapsamda halka arz konusundaki hazırlıklarımızı başlatmış ve Kayıtlı Sermaye Sistemine geçiş başvurumuzu SPK’ya yapmıştık. Bu başvurumuz onaylandı ve halka arz aşamasına geçildi. Süreçler devam ediyor, yakında tamamlamayı ve yatırımcıların ilgisine sunmayı hedefliyoruz” dedi.