Bakan Şimşek’in “enflasyonun ardında ücret maliyetleri var” savı yanlış

İktisatçı Prof. Yeldan Bakan Mehmet Şimşek'in tezinin nasıl yanlış olduğunu açıkladı.

Prof. Dr. Erinç Yeldan

Prof. Dr. Erinç Yeldan

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın 2023 yılı 4. Enflasyon Raporu’nu sunduğu basın toplantısında ‘Ücretlerdeki her yüzde 10 artış enflasyona 1 ila 1,2 puan eklemektedir.’ ifadesini kullanması kamuoyunda tartışma yarattı.

Dünyada enerji, gıda maliyetleri ve pandemi sonrasındaki normalleşme sancıları nedeniye enflasyon süreci yaşandığını belirten Prof. Dr. Erinç Yeldan şöyle devam etti:

“Türkiye’de son derece yanlış uygulanan para politikasının da getirdiği ek maliyetler oldu. Türkiye’de bir maliyet enflasyonu, bir de siyasi müdahale enflasyonu diyebileceğimiz bir süreç yaşandı.

“Girdi maliyetlerinin artışını fırsat bilen yerli ve uluslararası tekellerin kâr marjlarını koruyabilme hatta yükseltebilme olanağı elde ettiklerini görüyoruz. Türkiye’de 2015’ten sonra enflasyonun yüzde 10-12 seviyesinden yavaş yavaş tırmanma eğilimi içine girdiğini görüyoruz. 2021 Eylülünde başlayan siyasi baskılandırılmış para politikası, beklentilerin daha da bozulduğunu ve üreticilerin kar marjlarını artırarak kendilerini koruma altına aldıklarını görüyoruz. Küresel anlamda gelir dağılımındaki bozukluğun bu tekelleşmenin bir sonucu olduğu, uzun süreden beri Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı ve IMF uzmanlarının çalışma raporlarında dile getiriliyordu. Enflasyonda artışında da böyle oldu.”

2015’TEN BERİ ÜCRETLER ERİYOR
“Reel ücretlerin 2015’ten sonra sürekli gerilediği bir Türkiye resmi var. Nominal olarak ücretler artıyor gibi gözüküyor fakat enflasyonun gerisinde kalarak artıyor. Tekelci üreticiler kendilerini kar marjlarını artırarak koruyabiliyorlar ancak sendikasızlaştırılmış emek kesimi seçim ekonomisinin takvimine bırakılmış olarak izliyorlar. Dolayısıyla Mehmet Şimşek ve Hafize Gaye Erkan’ın ‘Enflasyonun ardında ücret maliyetlerindeki artış vardır.’ Söylemini yanlış yönlendirmeye dayalı bir beyan olarak değerlendiriyorum.”

İç talebi baskılayarak enflasyonu düşürme yöntemini ‘eksik’ olarak değerlendiren Prof. Yeldan, şöyle konuştu:

“Enflasyon sadece parasal bir mesele veya sadece bir maliyet meselesi değil. Enflasyon bir ekonomideki dengesizliklerin bir yansıması. Merkez Bankasının bir altın reçetesi yok. Sadece talep bastırarak, sadece maliyetleri öteleyerek enflasyonun baskılarının hafifletilmesi gerçekçi değil. Topyekün bir makroekonomik istikrar programına ihtiyaç var.

“Tekelleşme ile beraber fiyatlama davranışlarındaki bozulmalar; neoliberalizmin küreselleşme adı altında empoze edilmeye başlandığı 1980’lerden bu yana biriken sorunların yansıması. IMF ve onun uzantısı uluslararası finans kuruluşları aracılığıyla dünyada spekülatif finans sermayesinin çıkarlarını gözeten bir finansal sistemin yaratılması, tekelleşmeye neden oldu. Şimdi yeniden; spekülatif sermayenin bu akışkanlığını önleyecek tedbirlere ihtiyaç var.”

Exit mobile version