Enflasyon Muhasebesi Servet Transferini Gözler Önüne Serecek!

Bu yazıda da neden iş insanlarının enflasyon muhasebesi arzusu DEPREŞTİ, onu anlatacağım.

Soner Gökten

Prof.Dr.Soner Gökten

Değerli okurlar,

Enflasyon muhasebesi gündeme oturdu!

Tabi biz herkes konuşmadan, yazamadan veya çizmeden konuşup yazmaya alışkın olduğumuzdan,

Bu yazıda da neden iş insanlarının enflasyon muhasebesi arzusu DEPREŞTİ, onu anlatacağım.

Lakin hatırlatayım,

Henüz gündemde yer etmemişken, enflasyon muhasebesinin etkilerini ardı ardına iki yazıyla Paramedya’da detaylarıyla ve sade bir dille yazmıştım.

İlki 23 Eylül 2023 tarihliEnflasyon Muhasebesi Borsa Şirketlerini ve Bankaları Nasıl Etkileyecek?’, başlıklı, diğeri ise 25 Eylül 2023 tarihli Enflasyon muhasebesine geçiş banka karlarını nasıl etkileyecek? başlıklı yazılarım.

Her ikisini okuyabilir ve bu yazıdaki ifadelerimi daha net anlamlandırabilirsiniz.

Vergi Usul Kanunu Madde 298 A-1 uyarınca: ‘Kazançlarını bilanço esasına göre tespit eden gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri fiyat endeksindeki artışın, içinde bulunulan dönem dahil son üç hesap döneminde %100’den ve içinde bulunulan hesap döneminde %10’dan fazla olması halinde malî tablolarını enflasyon düzeltmesine tâbi tutarlar’ denilmektedir.

Bu yasal çerçeveye göre 31.12.2021 tarihi itibariyle enflasyon muhasebe uygulanmasına yönelik şartlar oluşmuştur.

Ancak Vergi Usul Kanuna ilave edilen geçici 33. Madde ile ‘2021 ve 2022 yıllarında şartların oluşup oluşmadığına bakılmaksızın mali tablolar enflasyon düzeltmesine tabi tutulmaz’ denilerek enflasyon düzeltmesi için elde sadece 31.12.2023 kalmıştır.

Sürekli ifade ediyorum, Kanunla olması gerekeni yazıp sonra da Kanunla olması gerekenin imtiyazlı olarak olmayacağını ifade etmeye devam ettikçe iktisadi olarak yapısal reformlardan bahsetme aşamasına gelmemiz dahi mümkün olmaz.

Her şey anlık ve açıklamalarla yürüyor ya nasıl olsa,

Son olarak da Mehmet Şimşek’in açıklaması yankılandı: Sene sonu enflasyon muhasebesi uygulaması yapacağız!

İki yıldır sesini çıkarmayan,

Durumun hatalı olduğunu, yani özellikle YATIRIMCILAR İÇİN finansal tabloların enflasyona göre düzeltilmesi gerekliliğini dillendirmeyen İŞ İNSANLARI,

Onların temsilcileri ve basın birden enflasyon muhasebesinin uygulanması gerektiğine yönelik ardı arkasına SES YÜKSELTTİ!

Günaydın mı demek lazım, yoksa burada başka bir LOBİ Mİ DEVREYE GİRDİ?

Geneli şöyle düşünüyor: Enflasyon muhasebesi uygulanırsa nominal olarak vergi gelir artışı sağlanamaz ve bu nedenle otorite enflasyon muhasebesi uygulamasına izin vermedi.

Haklılar tabi ki! Gelir idaresinin enflasyon muhasebesine direnç gösterdiği kulislerde sıklıkla konuşuldu.

Ancak kimse sormadı! Sorgulamadı…

İyi de ŞİRKETLERİMİZ NEDEN SESSİZ KALDI?

Şimdi ki gibi enflasyon muhasebesinin uygulanması gerektiğine ilişkin beyanlarda, açıklamalarda bulunmadılar.

İşte bu sorunun cevabı, enflasyon muhasebesinin ne şekilde kullanılması gerekirken nasıl bir aklama aracına dönüşeceğini gözler önüne sermek için yeterli olacaktır!

Bunun için öncelikle 2021 ve 2022 yılları politika faiz oranlarını hatırlayalım,

Roller Coaster dönemi de diyebiliriz?

İki kez yaşanan düşüş: %19 seviyesinden %8 seviyesine…

Nihayetinde uygulanan negatif reel faiz politikası ve hortlayan enflasyon!

Şimdi de gelin 2020-2022 kredi gelişimine ve dağılımına bakalım!

2020’den 2022 sonuna değin kredi genişlemesi net olarak görünmekte.

Burada dikkatinizi özellikle ticari kredilere ve kurumsal kredi kartlarına çekeceğim. Yani ŞİRKETLERİMİZE! Şirketlerimize verilen kredi toplamı Aralık 2022’de 4.015 milyar TL’ye ulaşmış.

Peki şirketlere ağırlıklı olarak kredi hangi bankalar vermiş derseniz karşımıza kamu bankaları çıkıyor.

Zira kredi türlerinin banka fonksiyon grubuna göre dağılımına bakıldığında, toplam ticari ve kurumsal kredinin %50’sinden fazlası olan 2.077 milyar TL’nin kamu bankalarınca verilmiş olduğu görünüyor.

Bu verileri bir araya getirdiğimizde ortaya çıkan sonuç şu;

Şirketler ucuza borçlanarak SERVET TRANSFERİNİN NİMETLERİNDEN yararlanmışlar!

Yani BORÇLANDIKÇA GETİRİ ELDE ETMİŞLER.

Nasıl oluyor bu demeyin.

Son derece kolay…

Sistem tasarruf sahiplerine enflasyonun altında bir getiri öneriyor (Negatif Reel Faiz).

Bunu öngeren ve bilen şirketler ise mevduat sahibinin tasarruflarını YOK PAHASINA yani reel getiri oranının altına maliyetle BORÇLANMA ADI ALTINA uhdesine alıyor.

En kötü elde edeceği getiri dahi borçlanma maliyetinin hayli üzerinde olduğundan TASARRUF SAHİPLERİNİN BİRİKİMLERİ BORÇ ALABİLENLERİN CEPLERİNE TRANSFER EDİLMİŞ OLUYOR.

İşte bu nedenle,

Negatif reel faiz ile yaşanan parasal genişlemeden en çok faydalananlar yani BORÇLANABİLEN ŞİRKETLER o dönem ağızlarını dahi açmadılar.

Peki şimdi neden enflasyon muhasebesi KIYMETE BİNDİ?

Değerli okurlar,

Lütfen yukarıda bahsettiğim iki köşe yazısını da okuyun.

Şu sonucun nasıl gerçekleştiğini rahatlıkla anlayacaksınız: Enflasyon dönemlerinde zamanında borçlanmış olan şirketler parasal kaynak pozisyonlarından enflasyon muhasebesi sonucundan kar elde ederek yasal olarak herhangi bir maliyete katlanmadan öz kaynaklarını artırabileceklerdir!

Yani BORÇ ALMIŞ olanların BORÇLARI enflasyon muhasebesi sonucunda ÖZ KAYNAKLARINI artıracaktır.

Yani sermaye erimesi riskiyle karşı karşıya kalan borçlular bu riskten uzaklaşacaktır.

Bedavadan güçlenmiş bir sermaye yapısına (özkaynak artışı etkisi) kavuşarak uzun vadeli finansal güvenlik marjlarını artırabilecekler, bu ise kredibilitelerini yukarı çekecektir.

İşte ŞİRKETLER bu yüzden BUGÜN istiyorlar enflasyon muhasebesini!

İşte bu yüzden SERMAYE LOBİSİ devreye girdi.

Çünkü, enflasyon muhasebesi uygulanırsa servet transferinden elde edilen NİMETLER MEŞRU HALE GELECEK!

Hep diyorum ne ala memleket.

Eğer enflasyon muhasebesini tam ihtiyaç varken uygulatmaz, atı alan Üsküdar’ı geçtikten sonra uygulatırsan; enflasyon muhasebesi GERÇEĞE UYGUN SUNUMUN SAĞLANMASI aracından SERVET TRANSFERİNİN MEŞRULAŞTIRILMASI aracına dönüşür.

Bugüne kadar sırf enflasyon düzeltmesi yapılmadığı için FİKTİF TABLOLARA PAHA BİÇİLMEZ DEĞER biçen küçük yatırımcılar zarara uğrar.

Kısacası gene ülke olarak bir mucizeyi başarmış olacağız!

Finansal tablo kullanıcılarının doğru karar alabilmesi için oluşturulan enflasyon muhasebesini, belki de dünyadan ilk kez şirketlerin yani finansal tabloları iddia edenlerin çıkarına göre olan bir zamanlamayla uygulatarak Uluslararası Finansal Muhasebe ve Raporlama İlkelerini yerle bir edeceğiz.

Sevgi ve vicdanla kalın…

Doç. Dr. Soner GÖKTEN

 

Exit mobile version