Cumhuriyetin 100. yılını yaşıyor olmanın tarifsiz mutluluğunu hisseden ve aynı zamanda tarihi sorumluluğunu taşıyan bir “Cumhuriyet kadını” olarak … okuyorum…düşünüyorum… yazıyorum…
100 yıllık Türkiye Cumhuriyeti’nin ikinci yarısına doğdum. İlk 50 yılı kitaplardan okudum ama ikinci 50 yılı bizzat yaşadım. İnsanın kişisel tarihi ile ülke tarihi iç içe geçerek yaşanır. Ülkede yaşanan her şey her insanın kişisel tarihini de bir şekilde etkiler, adeta kaderi olur . 100 yıllık bir tarih, bir Cumhuriyet, bir devlet için hem çok kısa hem çok uzundur . “İlelebet payidar kalacak” Türkiye Cumhuriyeti ise belki de henüz sadece çocuktur .
Düşe kalka büyüyen demokrasimiz , kurumsal olmaya çabalayan kurumlarımız , iyisi, güzeli, doğrusu ve yanlışları ile her gün yeniden yaratılan ve yazılan bir tarihimiz oldu bu yüz yılda . Okumaya, anlamaya doyamadığımız Atatürk’ün rehberliğinde , Cumhuriyet sevdalıları olarak beraber yürümeye çalıştık biz bu yıllarda… Onun sözleri ışık tuttu bize en karanlık anlarda.;
Umutsuz durumlara düşmeden, umutlu insanlar olarak kalmayı…
Fikrimizi, vicdanımızı, irfanımızı özgür kılmayı
Türküm derken milletçe mutlu olmayı …
Hem yurtta hem dünyada barışı korumayı…
Ama hiç bıkmadan, yorulmadan cehaletle savaşmayı …
Ve daha bir çok şeyi ondan öğrendik .
Peki Atatürk tüm bunları nereden biliyordu ? O 57 yıllık hayatı boyunca 3937 kitap okumuştu …
Akıllı İnsan acılardan değil kitaplardan öğrenir …
İnsan hayatı boyunca en çok üç şeyden öğrenir ;
1.Acılardan 2. Anılardan. 3. Kitaplardan
Üçüncüden ne kadar çok okur, anlar, öğrenirseniz ilk ikisinden öğrenecekleriniz o kadar değişir Üçüncü yol en acısız olandır aynı zamanda. İlk ikisi öğretirken acımasız olabilir .
Biz ne yazık ki hala az kitap okuyan bir milletiz. Okula giden, okuma yazma öğrenen sayımız yüz yıllık Cumhuriyette yüzde 98’lere ulaşmış olsa da gerçek okur oranımız hala çok çok düşük.
( 24 Temmuz 2023 tarihli TÜİK verilerine göre ; Bütün sosyal ve kültürel etkinliklere katılmama nedeni olarak gelir durumundan bağımsız olarak en çok ‘İlginin olmaması” nedeni seçildi. Son 12 ay içerisinde 15 yaş ve üzeri fertlerin %69,0’ının hiç kitap okumadığı, %31,0’ının ise en az bir kitap okuduğu görüldü.)
İşte bu sebeple, bu yüz yıllık Cumhuriyet yolculuğumuzda, az kitap okuyan bir millet olarak biz hala en çok “ Acılardan” ve “ Anılardan” öğrenmeye çalışan bir toplumuz . Bu yüzden iki ileri gitsek… bir geri geliyoruz. O yüzden tekrar tekrar aynı hatalara düşüyoruz. O yüzden ne geçmişimizi tam olarak biliyor ne de geleceğimizi tam olarak planlayıp öngörebiliyoruz .
Kişisel tarihim açısından ömrümün yarısından fazlasını tükettiğimi söyleyebilirim ancak Cumhuriyet’imiz henüz yüz yaşında küçük bir çocuk. Bu çocuk her geçen gün büyüyecek, olgunlaşacak, zenginleşecek… geleceği için daha nice seçimler yapacak , kararlar verecek…bu millet , özellikle de gençler , bu ülkenin geleceğini belirleyecek. Fazla kitap okumadığımız düşünülürse , önümüzdeki yıllarda da çoğunluğun , çektikleri acılara ve yaşadıkları anılara göre öğrendiklerinden yola çıkarak seçimler yapması muhtemel.
Cumhuriyetin 100. Yılında, bu millet için tek bir dilek hakkım olsa …” Oku !” derdim. Beyin insanın en aç yeridir . Onu bilgiyle doldurmak, doyurmak gerekir. Okuyan insan öğrenir. Öğrenen insan bilir. Bilen insan anlar. Anlayan insan doğru seçimler yapar. Doğru kararlar verir . Eski acıları, tarihte kalmış hataları tekrar tekrar yaşamaz. Yaşatmaz. Yerinde saymaz. İlerler, gelişir. değişir. “Cumhuriyet fazilettir !” der Atatürk…
Fazilet ; ahlaklı olmanın gerektirdiği “doğruluk, yardımseverlik, yiğitlik, bilgelik, alçakgönüllülük, iyi yüreklilik, ölçülülük..” gibi niteliklerin ortak adıdır.
Cumhuriyetin yüzüncü yılında tüm kurumlardaki tüm yöneticileri , tüm müdürleri , tüm başkanları , tüm reisleri , tüm ekip şeflerini … tüm seçilmişleri ve atanmışları… Cumhuriyetimize yakışır şekilde “ faziletli olmaya “ davet ediyorum. Üç kişiyi de yönetseniz , 100 kişiyi de yönetseniz , 100 milyon kişiyi de yönetseniz sizler Cumhuru yönetenler, Cumhuriyeti temsil edenlersiniz . Sizler en küçük kararlarınızla bile bir topluma yön verenlersiniz . Atatürk’ün yazdıklarını , söylediklerini, anılarını satır satır okuyarak her konuda ilham alabilirsiniz . Daha çok kitap okuyarak daha az hata yapabilirsiniz. Herkes daha çok kitap okumalı … Ama en çok da bizleri yönetenler OKUMALI. Cumhuriyetin en büyük düşmanı Cehalettir.
Bu vesile ile Cumhuriyet’in en değerli kurumlarından biri olan İş Bankasının kültür hayatımıza armağanı olan ,
1956 yılında Hasan Âli Yücel tarafından kurulan, kitapseverlerin en değerli eselerle en uygun koşullarda buluşturan “Türkiye İş Bankası Kültür Yayınlarını” saygı sevgi ve minnet ile anıyorum. Daha çok okuyalım, daha çok okutalım diyorum …