Türkiye’nin en köklü şirketler Topluluğu olan Koç Holding, iş ve ekonomi dünyasının önde gelen yayınlarından Forbes tarafından 2017’den bu yana gerçekleştirilen “Dünyanın En İyi İşverenleri” araştırmasında bu yıl da Türkiye’nin en iyi işvereni seçildi. 7 yıldır üst üste bu unvanını koruyan Koç Holding, bu yıl araştırmada ülkemizi temsil eden tek şirket olarak yer aldı.
Araştırma kapsamında 50’den fazla ülkeden 170 binin üzerinde çalışan, hem kendi şirketlerini hem de bulundukları sektördeki şirketleri değerlendirdi. Dünyanın en çok çalışılmak istenen şirketlerini; ekonomik değer yaratma, yetenek geliştirme, iş-yaşam dengesi, toplumsal cinsiyet eşitliği ve sosyal sorumluluk projeleri geliştirme gibi kriterler açısından inceleyen araştırma sonucunda dünyanın en iyi işverenleri belirlendi.
Umut Günal: “Çalışma arkadaşlarımızın ihtiyaçlarını doğru anlamayı ve farklı çözümler sunmayı her zaman odağımızda tutuyoruz.”
Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan Koç Holding İnsan Kaynakları Direktörü Umut Günal, “Enerjiden finansa, otomotivden perakendeye kadar 10’dan fazla sektörde, 50’den fazla ülkede, 120 bini aşkın çalışma arkadaşımızla farklı kültür ve iş yapış biçimlerini barındıran küresel bir Topluluğuz. Her dört çalışma arkadaşımızdan biri dünyanın farklı ülkelerinde görev alıyor. Bu çeşitliliğe sahip bir Topluluk olarak, CEO’muz Levent Çakıroğlu’nun liderliğinde sürdürdüğümüz kültürel dönüşüm ve insan odaklı yaklaşımımızla, çalışma arkadaşlarımızın ihtiyaçlarını merkeze alıyor ve farklı çözümler sunmayı odağımızda tutuyoruz. Bu anlayışımız sonucunda, ülkemizin ve dünyanın en iyi işverenleri arasında uzun yıllardır başarıyla yer alıyoruz. Forbes’un bu yıl 7’ncisini gerçekleştirdiği araştırmada ülkemizi temsil eden tek şirket olmanın gururunu yaşıyoruz” dedi.
“Organizasyonlarımızı dijitalleşme, çevik dönüşüm, yeni çalışma modelleri, yeni roller/yetkinlikler olmak üzere farklı perspektiflerden ele alıyoruz.”
Umut Günal sözlerine şöyle devam etti: “Çalışma arkadaşlarımızın yeteneklerini, gücünü ve yaratıcılığını en iyi şekilde ortaya çıkaracak iklimi oluşturmak, sürekli gelişimlerini destekleyecek imkânlar yaratmak, onları sadece iş yaşamında değil sosyal yaşamlarında da desteklemek, daha fazla geri bildirim alabildikleri, şeffaf, eşitlikçi ve esnek bir çalışma ortamı yaratmak, elde ettiğimiz başarının en önemli kaynağı. Şirketlerimizi ve de çalışma arkadaşlarımızı geleceğe hazırlamak amacıyla farklı uygulamalar hayata geçiriyoruz. Organizasyonlarımızı çevik dönüşüm, dijitalleşme, yeni çalışma modelleri olmak üzere birçok perspektiften ele alıyor, çalışma arkadaşlarımızı geleceğin iş yapış modelleri ve rollerine hazırlayacak alanlardaki yatırımlarımızı her geçen gün arttırıyoruz. Özetle, sahip olduğumuz çeşitliliğe odaklanıyor ve çalışma arkadaşlarımızı daima merkezde tutan bir bakış açısıyla hareket ediyoruz. Dünyada ve Türkiye’de birçok ‘ilki’ çalışma arkadaşlarımıza sunuyoruz ve bunu da istikrarlı bir şekilde sürdürüyoruz. İstikrarlı yaklaşım ve insan odaklı bakış açımızın en önemli farkımız olduğunu düşünüyorum.”