Geçtiğimiz günlerde kendimi bir bankanın yapay zekalı chat robotu ile işlemlerim üzerine sohbet ederken bulunca Paramedya’da bundan yaklaşık 7 yıl kadar önce yazdığım ilk yazılarımdan biri olan “ Bankacıyı Robotlaştırmak “ yazısını hatırladım. O yazımda teknolojik yatırım meraklısı banka yöneticilerine insanları hızla robota çevirmeleri (!) hususunda bazı tavsiyelerde bulunmuştum . O günler internet bankacılığının yoğun olarak kullanıldığı ancak yapay zekaların henüz hesap bilgilerimizi tam olarak ele geçirmediği yıllardı. Geçtiğimiz günlerde bir robot bankacı ile olan son tecrübem gösterdi ki bu iş artık bitmiş. Robotlar bankacıların işini ele geçirmiş . İnternet üzerinden bana mesajlar gönderen robot arkadaş o gün başka bir bankaya göndermem gereken tutarı hatırlatıyor , borçlarımı alacaklarımı takip ediyor , hesaba gelen , hesaptan giden tutarları anında haber veriyor. Yeni çıkan ürün hakkında anında bilgi veriyor , sürekli olarak kredi limiti çıkarıyor , kullandırmayı teklif ediyor , alışverişlerimi takip edip kampanyalar öneriyor… yeni hesap açmak, müşterisi olmak istediğim banka kimlik bilgilerimi anında tarayıp sisteme aktarıyor , tüm sözleşmeler dijital ortamda imzalanıyor , onaylanıyor vs. vs. Kısacası bankacı robotlar artık size eşinizden, dostunuzdan , ailenizden daha yakınlar . Her an gözleri üzerinizde . Onlardan habersiz finansal hayatınızda kuş bile uçmuyor.
Yıllardır dertleştiğimiz gerçek, insan bankacı dostlarımız ise bunca yıldır hala aynı şeylerden şikayetçi; yüksek hedefler , düşük maaşlar , haksız terfiler , kayırmacı ya da mobbingci yöneticiler vs… Son günlerde doğum günü izinleri ya da 200 TL’lik öğle yemeği ücretine şükredenler , teşekkür edenler de az değil… Artık sektör çalışanları bu hale geldi. Sessiz istifa edenlerin yerini tazminatı yakıp istifa edenler almaya başladı . Bankacıların önemli bir kısmının geleceğe dair umudu , isteği kalmadı . Bunun böyle olması üst yönetimlerin bir “tercihi “ idi belli ki. Yapay zekalı robotlarına öyle çok güveniyorlar ki “ aman giden gitsin , kimseyi zorla tutacak değiliz …” moduna geçtiler açıkçası. Ama unuttukları bir şey var ne yazık ki…; Bankalarda gerçekleştirdiğim bunca robotik işlem arasında, en kritik dokunuşları yapanlar hala gerçek , insan olan bankacılar oldu . Beni bu ( emekli ) yaşımda, bunca yıllık birikimlerim için yeni bir bankada yeni bir hesap açmaya ikna eden bir “insan” bankacı. Onun tatlı dili, güler yüzü , aylardır sabırla verdiği cazip oranlar beni banka değiştirmeye ikna etti. Yine başka bir bankacı arkadaş , yıllardan sonra ilk kez farklı bir bankanın kredi kartını kullanmaya beni ikna etti … Yıllardır hesaplarımın olduğu bankadaki müşteri temsilcim ile farklı finansal ürünler hakkında konuşup detaylı bilgi alabiliyorum. Yıllardır dostum arkadaşım olan diğer bir bankacı arkadaşımın şubesindeki yatırım hesaplarıma onun hatırı için fazla dokunmuyorum. Şu an dört farklı bankadan dört farklı alanda hizmet alıyorum. Kiminin kart özellikleri , kiminin vadeli mevduat oranları , kiminin yatırım hesabındaki işlem kolaylıkları daha cazip geliyor. Hepsini ayrı ayrı değerlendiriyorum . Yapay zeka ile sohbet de iyi hoş güzel ama gerçek, insan bankacı dostlarla olan sohbetin sıcaklığının, samimiyetinin yanından bile geçemez elbette. Çünkü robotlarda gerçek bir “ empati” duygusu yok. Espri anlayışı yok. Gerektiğinde ekonomik durumlar , gidişat ile ilgili iki çift dedikodu (!) yapma, doğru çıkmasa bile bir yorum alma, öngörü sorma şansınız yok. İşlem hızı ve kolaylığı açısından robotlara evet ama ne olursa olsun bu topraklarda para söz konusu olduğunda insana güven verecek insan gerek …
Bu noktada konu ile bağlantılı bir kitap önerisi yapmak istiyorum.
Aynı kurumda aynı dönemlerde işe girip aynı dönemlerde benzer sebeplerle işten ayrıldığımız iş arkadaşım Mehmet Ulusal Sağ tarafından yazılmış “ Orta ve Üst Düzey Yönetici Tuzakları” kitabını okurken en çok ilgimi çeken tuzaklardan biri “ Teknolojiyi ve Sosyal Medyayı Takip Etmemek “ başlıklı bölüm oldu.
“ Birazdan son zamanlarda sık sık duyduğunuz yapay zekanın geldiği ve gelebileceği korkutucu boyutları okurken sinirleriniz bozulacak , aklınız karışacak, okuduklarınıza inanmak istemeyeceksiniz. Tanrı rolüne soyunan insanoğlunun kırmızı çizgiyi aşmak üzere olduğunu ibret, hayret ve heyecanla okuyacaksınız …” demiş yazar bu bölümde . Dediği gibi de oldu . Yapay zekanın sunduğu fırsatlar ve tehditler oldukça kafa karıştırıcı çıktı.
Deneyimli bankacılara son derece tanıdık gelecek tuzaklarla ve anılarla dolu bu kitabı okurken bazen çok şaşıracak, bazen gülümseyecek , farklı farklı konularda ilginç bilgiler edinirken zaman zaman da durup düşüneceksiniz. Kendi hayatınıza, çalışma arkadaşlarınıza ve yöneticilerinize farklı açılardan bakmanıza yardımcı olacak bu kitabı tüm bankacılara öneriyorum .