Bankalarda Sessiz İstifa!
Belirlenen mesai saatlerinin çok ötesinde bir emek…
BANKACILIK!
Aileden çalınan zaman,
Hayattan verilen fedakârlık,
Ucunda PARA olan sorumluluktur.
Kimi zaman çocuğunun en önemli anına şahitlik edememek,
Kimi zaman eşinin önemli günlerinde yanında olmamak,
Kimi zamansa spordan, sanattan çalınan vakittir bankacılık…
Bunları azıcık da olsa yapabilmek için izin isteme stresidir!
Yükseldikçe geçmişin unutulduğu,
Yükselmek için bazen ‘neyi nasıl yaptığının değil!’
‘Kimi tanıdığının veya kimin seni nasıl tanıdığının’ sarmalına sıkışmış,
İstemeden de olsa kişilikten ödün vermenin gerekebileceği meslektir bankacılık…
Bazen ‘aramızda kalsın’ sözünün gerekliliklerine uymanın şart koşulabildiği,
Bazen ‘günah keçisi ilan edildiğin’ veya ‘günah keçisi aranan’,
Bazen de yukarıya baktıkça neden ve kim için uğraşıyorum dediğin meşakkatli bir yoldur.
İşte tam da bu yüzden;
Bu meslek,
Bu emek,
Daha doğrusu hayattan vazgeçilenler düşünüldüğünde,
BANKACILAR hak ettikleri ücreti almalıdır.
Biz buna KUL HAKKI ORANI diyoruz.
Personeli üzerinden kazanan özel bankalar personeline ne veriyor?
6 aylık finansallar itibariyle gördük ki;
Elde edilen karlar karşısında biçilen KUL HAKLARI yetersiz!
İşte bu çarpık adalet,
Banka çalışanlarını SESSİZ İSTİFA noktasına getirmiş olabilir,
Getirmediyse bile getirir.
Ücretli çalışanların yaşadığı geçim sıkıntısı,
Günümüzde insan kaynakları paradigması dahilinde yer etmiş sessiz istifa olgusunu ön plana çıkarıyor.
Ne demek sessiz istifa?
Bir çalışanın, temel görevlerini olabilecek en asgari düzeyde yerine getirerek,
Belirlenen mesai saatleri dahilinde yerleşik görevinin dışına çıkan hiçbir vazifeyle uğraşmaması ve üstlenmemesidir.
Bi nevi işten ayrılmadan işten ayrılmadır!
Sorun kendinize?
Sessiz istifanızı vermiş olabilir misiniz?
Not: 9 aylık finansallar itibariyle özel bankaların kul hakkı oranlarını değerlendireceğiz.
Sevgi ve vicdanla kalın.
Doç. Dr. Soner GÖKTEN