Uyarı-YORUM ; Haksız Zenginleşme!
Rahmetli Turgut Özal şöyle derdi ;
“Bir ülkenin zenginleşmesi için mutlaka o ülkedeki zengin sayısını arttırmalıyız”
Toplumda oluşan öngörü zaten Devletle iş yapmadan olunmaz şeklindeydi.
Özal özellikle tahsisli arazilerle turizm bölgeleri üzerinden zengin bir kitle yarattı. O dönemde Devletimiz sadece tahsisli araziler vermedi, o arazilerin üzerine tesis yapılması içinde Kalkınma Bankası ve Eximbank üzerinden hovardaca krediler dağıttı, teşvikler verdi.
Daha sonra ki dönemlerde de değişen çok bir şey olmadı. Bal tutan parmağını yalar misali iktidara yakın kesimler-destek verenlerin Devlet üzerinden zenginleşmelerine şahit olduk.
Devlet üzerinden zengin olmak için kurulan bu ekosistemin ekonomik krizlere rağmen devam ettiğini halen görüyoruz.
Ama bir gerçek var, artık deniz bitti.
Belkide tarihimizin en büyük ekonomik sıkıntılarının içindeyiz. Milletimizin büyük bir kısmı tabiri caizse açlıkla sınanıyor. Emekli maaşları-asgari ücret baktığımızda nerdeyse dışarıda bir akşam yemeğine denk geliyor. Mutlu bir azınlık var mı ! Elbette var. Maalesef o mutlu azınlık varlık nedeninin bu mutsuz çoğunluk olduğunu unutmuş gibi duyarsız. Gemisini yürüten kaptan gibiler.
Diğer taraftan kolay zengin olma sistemi biraz değişti. Devlet üzerinden zengin olamayanlar, şimdi Vatandaş üzerinden zenginleşmeye başladı.
Nasıl mı diyeceksiniz; biz her ne kadar sermaye piyasaları ekonominin dinamosudur diye duralım.
Sermaye piyasaları üzerinden yapılan halka arzlara baktığımızda bunu çok net görmeye başladık. Halka arzlar adeta bir manipülatif zenginleşme aracı oldu. Hemde öyle bir manipülatif ekosistem kuruldu ki ne ayarı var, ne etiği var. Her şey arsızca ve açgözlülükle.
Son söz ; “kolay zenginleşmenin dönüşümü”
– Devlet üzerinden zenginleşme OUT.
– Borsa halka arz zenginleşmesi İN.