2018 yılında altına 100 lira yatıranın parası nominal olarak 843,30 lira oldu. Enflasyondan sonra , reel değeri ise 212,93 lira oldu. Yani beş yılda altın değeri reel olarak iki kattan fazla arttı.
Dünyada Altının ons fiyatı da; 2018 Temmuz ayında 1221 dolardı. 2023 yılı Temmuz ayında 1978 dolar oldu. Nominal olarak beş yılda yüzde 62 oranında arttı.
Altın her çağda, iyi veya kötü ekonomiye yön vermiştir.
ABD, de Roosevelt 1930 buhranından sonra; New Deal ( Yeni Düzen) adıyla 1933 yılında ekonomi ağırlıklı bir dizi yerli program devreye sokmuştu. 1933 yılında altın standardı terk edildi. ABD‘de 1934 yılında da (Gold Reserve Act) yasası ile de ülkedeki tüm altın parayı resmi ons fiyatı 42,22 dolar üzerinden millileştirildi. Elinde altın olanlar zorunlu olarak bunları ABD hazinesine devretti. Hazine altın para bulundurmaya tek yetkili kurum konumuna getirildi.
1870 ile Birinci Dünya Savaşının başladığı 1914 yılları arasındaki döneme birinci küreselleşme çağı deniliyor. Bu dönemde, klasik altın standardı Dünya parası olarak özgün bir yere sahiptir. Bu dönemde altın standardı piyasada spekülasyonu ve kırılganlığı önlemiş ; enflasyonsuz bir dönem yaşanmış ve işsizlik azalmıştır.
İkinci Dünya Savaşından sonra; 1944 Bretton Wood’s sistemi ile bir ons altın 35 dolara bağlandı. 1970 yılına kadar sistem iyi bir performans gösterdi ve dünya refah yıllarını yaşadı. 1971 yılında ABD bir ons altın 35 dolar taahhüdünü kaldırdı. Sonraki yıllar dolara güven azaldı altın fiyatlarında aşırı dalgalanma oldu. Bir ons altın;
1850 yılında;18,93 dolar;
1900 yılında; 18,96 dolar;
1950 yılında; 34,72 dolar;
1971 yılında; 311,44
1980 yılında; 615,00
2000 yılında; 279,11
Önceki gün 1934 dolar oldu.
Altın fiyatlarının piyasadaki en büyük belirleyicilerinden biri merkez bankalarıdır. İstikrarlı dönemlerde Merkez bankaları, rezerv olarak tuttukları ve gelir getirmeyen altın miktarını azaltma, yerine gelir getiren enstrümanlara yönelir. Dünya barışında riskler artınca, Merkez Bankalarının altın talebi artar.
Reel faiz seviyesi ile, altın talebi arasında ters bir ilişki var. Eksi reel faiz altına olan talebi artırır.
Altın fiyatlarında eski yıllarda manipülasyon riski yüksek idi. Bugün ise fazla görünmüyor. Çünkü halen Dünya altın üretiminde ilk on ülkenin payı yüzde 64’tür. Bunlar içinde de en yüksek paya sahip ülke yüzde 12 oranı ile Çin’dir. Rusya’nın payı yüzde 8,4, ABD’nin payı yüzde 7,6’dır. Üstelik altın çıkarma maliyeti yüksektir. Bu ülkelerin anlaşarak üretimi kısmaları mümkün görünmüyor.
1970’te doların altınla bağlantısının kesilmesinden sonra, para sistemi daha kırılgan oldu. Küresel süreçte kur savaşları ve 2008 yılında ortaya çıkan finansal kriz, 67 yıl önce kurulan para sisteminin yürümediğini gösteriyor.
Mevcut dünya para sistemi devam ettiği müddetçe altın fiyatları kısa vadeli düşse de, orta ve uzun vadede artmaya devam eder.