Sahibinden Metaverse’de Satılık Kupon Arsa!

Doç.Dr. Burak Özdoğan yazdı:

Doç.Dr. Burak Özdoğan

Doç.Dr. Burak Özdoğan

Bir kavram popüler gündemin ne kadar sık konusu haline gelirse ne olduğuna dair görüntü de o kadar bulanıklaşıyor. Hele de işin içerisinde para, piyasa, rant ve kar gibi unsurlar da dahil olduğunda artık vaziyeti çözebilene aşk olsun.

Metaverse… Arsa alınıp satılan bir yer mi? Dolandırıcılık yuvası mı? Çocukların oyuncağı mı? Bu dünyada kalbi kırılanlar, kaybettiğini hissedenler için ikinci bir şans mı? Yoksa gerçekten yeni imkanlar ve olasılıklarla sanal-dijital toplumsal hayatın başlangıç noktası mı?

Başlangıçta hepimize bir oyun gibi geldi metaverse. Belki de öyledir de… Ancak bu onun ciddiyetine ve önemine zarar vermez aksine çok daha değerli ve önemli hale getirir. Bunun için oyun dediğimizde ne anladığımızı açıklamamız gerekiyor.

Bugün artık oyun, gerçek dünyanın bir yansıması, oyun şirketleriyse yeni gerçekliğin mimarlarıdır. Müdavimleri bilirler Microsoft’un Flight Simulator adlı oyununu. Uçak uçurma hevesini gidermenin yıllardır eğlenceli bir yolu olmuştur bu oyun. Öte yandan bu oyunun şuan geldiği noktayı dikkate aldığımızda “oyun” kavramının hiç de hafife alınmaması gerektiğini anlarız. Flight Simulator’daki yaklaşık 2 trilyon ağaç, 2 milyon şehir, 117 milyon göl, 37 bin havalimanı ile içinde yaşadığımız dünyadakilerin birebir aynısıdır. Oyunun harita büyüklüğü 507,6 milyon kilometre karedir. Yani neredeyse tüm dünya oyun haritasına dahil edilmiştir. Oyunun geldiği nokta artık bu simülatörün gerçekten pilot yetiştirmede kullanılmasına imkan tanıyacak boyuttadır.

Az önce oyun şirketlerinin artık yeni gerçekliğin yani dijital dünyanın mimarları haline geldiğini belirttim. Bunun iddialı bir cümle olduğunun farkındayım. Ama gelişmeler beni yanıltmıyor;

Özetle oyun şirketleri fiziksel dünyanın siber dünyayla etkileşiminde mimari altyapıyı kusursuz şekilde sağlayarak önemli bir görev üstleniyor. Peki deneyim tarafında görev kimde? Elbette donanım şirketlerinde. Uzun yıllardır Facebook’un sahibi olduğu Oculus, sanal gerçeklik gözlükleri pazarının hakimiyken Apple’ın geçtiğimiz aylarda duyurduğu gözlüğü bu alanda kartların yeniden dağıtılmasına ve hibrit bir yaşam deneyiminin hiç olmadığı kadar yakın hale gelmesine imkan tanıdı.

Diğer yandan bize metaverse’ün kapılarını açan platform şirketlerini de unutmayalım. Bu alanda birlikte çalıştığımız Doç. Dr. Soner Gökten Hocayla hep söylediğimiz bir şey vardır; “Roblox oynamadan metaverse’ün ne olduğunu anlayamazsınız”. 8-12 yaş arası çocuğu olanlar Roblox’u duymuştur. Basit piksel grafiklere sahip bir oyun gibi görünse de metaverse’ün kapılarını orası açar.

Nereden mi biliyorum? Elbette ki şirketlerden;

Enteresan değil mi? 8-12 yaşlarındaki çocukların oyun oynadığı bir yerde Gucci’nin Nike’ın ne işi var? Üstelik bu kadar parayı kim harcıyor? Markalar geleceğin tüketici grubunun nerde olduğunu biliyor, NFT’ler (Nitelikli Fikri Tapu) sayesinde artık dijital ürün sahipliğinin platformlar üstü bir hal aldığını görüyor, blokzincirinin sağladığı teknolojik altyapının dijital mevcudiyetimizi mümkün hale getirdiğini anlıyorlar.

Üstelik sadece markalar değil, devletler de metaverse’ün ciddiyetinin farkında. Japonya, kurduğu ortak ekonomik alanla sadece oyun şirketlerini değil, bankalardan sanayi devlerine bir dizi şirketi metaverse ve web 3.0 alanında buluşturdu. Amaç Japonya Metaverse Ekonomik Bölgesi’ni küresel bir durak haline getirmek.

Kuşkusuz metaverse’ün temelinde oyunlar ve oyun şirketleri büyük rol üstleniyor. Ancak mesele, oyun üzerinden küçümsenemeyecek kadar kapsamlı ve yenilikçi. İlerleyen yazılarda metaverse’ün bankacılığı, finansı, üretim ve hizmet sektörünü nasıl değiştirme/dönüştürme potansiyeline sahip olduğunu örnekleri üzerinden tartışmaya devam edelim.

 

Exit mobile version