Üst kat komşunuz Ahmet Bey karısı ve çocuklarıyla birlikte lüks bir restorana gidiyor.
Orada sizin rüyanızda dahi göremeyeceğiniz yemekleri yiyip içiyorlar.
Siz de bunları görüyor hatta iç geçirip imreniyorsunuz.
Aradan bir süre geçiyor bir bakıyorsunuz ki bir hesap gelmiş kapınıza.
Ahmet Bey ve çocuklarının yediği o lüks yemeğin faturası!..
Aynı binadayız diye bu hesabı öder misiniz?
Elbette ödemezsiniz!
Hatta kıyameti bile kopartırsınız değil mi?
Yemeği ben mi yedim ki o hesabı ödeyeyim. Kim yediyse o ödesin der itiraz edersiniz.
İşte bizim Türkiye’de yaşadığımız da aynen böyle!
AKP iktidarıyla birlikte birileri öylesine zenginleşti ki!
Lüks bir yaşam. Kimisi ihale zengini kimi gökten yağan para zengini.
Şimdi kasa tam takır!
Merkez Bankası’nın kasası bırakın boş olmayı üstüne bir de 70 milyar dolar ekside.
Hazine boş, sürekli para basıyor.
Şimdi yeni bir kurtarıcı geldi.
Adı Mehmet Şimşek!
Türkiye’yi ekonomik krizden kurtaracak.
Mehmet Şimşek’in açıkladığı program Şili biberinden bile ağır acı.
Zaten adına da acı reçete diyorlar.
Şimdi acı reçeteyi bize uygulayacaklar.
Biz kimiz?
7 bin lira emekli maaşı alan, asgari ücretle asgari bir hayat yaşayan 70-75 milyon insan.
Acı reçetenin acısıyla fazla bağırıp etrafı rahatsız etmememiz için mide koruyucu, yani asgari ücrete zam veriyorlar.
Cuma itibariyle start verildi.
Acı reçete bize uygulanmaya başlandı.
Yani meali, üst kattaki komşumuz ve çocuklarının yediği yemeğin faturasını ödemeye başladık.
Faizler artmaya başladı.
Bu daha ilk doz!
Acıyı hemen hissetmeyeceksiniz…
Asıl ilerleyen günlerde gelecek olan acıya bakın!
Ama şanslısınız çünkü mide koruyucu pardon asgari ücrete zam aldınız…