6 Şubat 2023 depremi Kahramanmaraş, Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Gaziantep, Hatay, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa’da olağanüstü can ve mal kayıplarına yol açtı. TCMB’nin bu şehirlerin dördünde (Adana, Diyarbakır, Gaziantep ve Hatay (İskenderun) şubeleri mevcut. Şubelerin ana amacı nakit sirkülasyonun yurt çapında devamını sağlamak.
TCMB, depreme hemen tepki verdi. Deprem bölgesindeki firmaların reeskont kredileri ile Yatırım Taahhütlü Avans Kredisi (YTAK) geri ödemelerinin vadelerinin uzatıldığını duyurdu. Bankanın aldığı bir başka tedbir de depremlere yönelik AFAD ve Kızılay gibi yardım kuruluşlarımız başta olmak üzere deprem bağış hesaplarına yapılan para transferlerinden ücret alınmaması yönünde Türkiye Bankalar Birliği (TBB) ve Türkiye Katılım Bankaları Birliği (TKBB) üyesi bankalara talimat göndermek oldu.
Diğer yandan TCMB, bankalara 6 Şubat itibarıyla deprem bölgesinde yerleşik olan kişilerin, vadesi gelmiş veya 6 ay içinde vadesi gelecek kredilerinin vadesinin ötelenmesi halinde, bu kredilerin menkul kıymet tesisi ve zorunlu karşılıklardan muaf tutulacağını bildirdi.
Özelikle, 17 Ağustos 1999 Kocaeli depremi ile 23 Ekim 2011 Van depremi TCMB’nin afet sonrası tepki refleksini geliştirmişti. Son depremin ilk şokunun atlatılmasından hemen sonra Bankanın bölgedeki Şubeleri ortaya çıkan nakit ihtiyacını karşılamak üzere faaliyetlerini sürdürmeye devam etmiştir. Bölgede büyük bir yıkım meydana gelmiş olsa da nakit ihtiyacı mutlaka olur. Nakit, elektrik, su, gaz gibi günlük hayatın devamı açısından çok önemli. Nakidin hızla sağlanması, depremin vatandaşlar üzerindeki olumsuz etkilerinin, yağma, hırsızlık gibi suçların azalmasına katkı sağlar. TCMB, Türkiye ekonomisinde oynadığı hayati rol ve kıymetlerin muhafazası ile ilgili sorumlulukları nedeniyle felaketlerden hemen sonra faaliyetlerini sürdürebileceği güçlü tesisler ve alt yapıya sahip.
Deprem bölgesinde bulunan 900’e yakın sayıda banka şubeleri ve personeli de felaketten önemli ölçüde etkilenmiş olmasına karşın, bankalar da geçmiş felaketlerden büyük deneyim kazandıkları için bu bölgelerde hızla faaliyete geçebilecek yetenekler geliştirdiler. Özellikle mobil şubeler deprem bölgesindeki nakit ihtiyacının karşılanmasında önemli rol oynuyor. Doğal olarak, bu şubelerin nakit ihtiyaçlarının TCMB tarafından desteklenmesi deprem bölgesinde ekonomik faaliyetin yeniden başlatılması açısından da çok önemli.
Tablo 1: Deprem Bölgesindeki Banka Şubeleri
İller | Şube Sayısı | Banka Sayısı |
Adana | 218 | 23 |
Adıyaman | 39 | 11 |
Diyarbakır | 91 | 15 |
Gaziantep | 148 | 22 |
Hatay | 121 | 17 |
Kahramanmaraş | 74 | 14 |
Kilis | 9 | 7 |
Malatya | 58 | 13 |
Osmaniye | 35 | 12 |
Şanlı Urfa | 77 | 12 |
Toplam | 870 |
Kaynak: Türkiye Bankalar Birliği
Diğer yandan, deprem bölgesinde büyük miktarlarda oluşabilecek yıpranmış kâğıt paraların tedavülden çekilmesi ve yeni kâğıt paraların tedavüle çıkarılması da TCMB’nin önündeki görevleri arasında.
TCMB’nin İstanbul’a taşınması konusu gözden geçirilmeli
Bir taraftan on ili birden etkileyen 6 Şubat depremi ile ilgili değerlendirmeler sürerken, diğer yandan İstanbul’da meydana gelebilecek bir deprem konusunda uyarılar sıklaşıyor. 4 Şubat 2020’de Hanife Serter ile Paramedya için yaptığımız sohbette TCMB’nin İstanbul’a taşınmasının deprem ve tsunami riski nedeni ile de sakıncalı olduğunu belirtmiştim. İstanbul’la ilgili uyarılar böylesine yoğunken ve de önümüzde böylesine somut ve acı bir örnek varken TCMB’nin İstanbul’a taşınması konusunun yeniden gözden geçirilmesi çok faydalı olacaktır. Bankanın tesisleri ve alt yapısı geleneksel olarak çok sağlam olsa da İstanbul’daki binaların ve alt yapının depreme duyarlılığı ile ilgili çok yoğun tartışmalar var. TCMB’nin İstanbul’un kırılgan olduğu ileri sürülen ortamı ile çevrelenmiş olması bir felaket sonrasında büyük operasyonel güçlüklerin ortaya çıkabileceği endişesini yaratmakta.