Merkez üssü Kahramanmaraş olan deprem binlerce yapıyı yerle bir etti.
Binlerce insan öldü ve milyar dolarlık bir hasar var.
Sadece enkazın bile kaldırılması için birkaç milyar dolara ihtiyaç olacak.
Bu kadar büyük bir faturayı Türkiye ödeyebilecek durumda mı?
Devlet para basarsa ya da yurt dışından kredi bulabilirse elbette öder.
Para basmak demek büyük bir enflasyon demek. Borç desen Türkiye, yüzde 10 dolar faizle bile zor buluyor.
O halde bu enkazı da biz kaldıracağız, bölgeyi de biz yeniden inşa edeceğiz.
Nasıl mı?
Yıllarca bu işin kaymağını yiyen kimler hangi sektörse onlar ödemeli bu faturayı.
Öncelikle inşaat sektörü.
Türkiye’yi 20 yıldır beton yığınına çeviren inşaat sektörü. Bu sektör öyle büyük paralar kazandılar ki, gösteriş için yatlarına benzin döküp yaktılar.
Lüks içinde yaşam sürüyorlar.
Sanayicinin girmediği zenginler listesine girdiler.
İşte o sektör şu an binlerce kişinin ölümüne neden olan o enkazı kaldırmak zorunda.
Çünkü o enkazı yaratan kendileri. Depreme dayanıklı ilanı ile milyonlara satılan ancak daha ilk yılda çöken o binaları bu sektör kaldırmalı.
Avrupa’da en fazla müteahhit Türkiye’de bulunuyor.
Bu kadar müteahhit neden var bu ülkede?
O halde bu enkazı kaldırmak zorundalar.
Bankacılık sektörü
İnşaat sektörünü zengin ederken kârını yüzde 500 arttıran bankacılık sektörü bu bölgenin yeniden inşa edilmesini sağlamalı.
Buranın yeninden inşası için gerekirse yurt dışı kaynak bulup maliyetine hatta zararına kredi vermek zorunda.
Yine depremzedelerin toparlaması için ciddi parasal yardım yapmalı.
Çinlilere satılan Tekstilbank adını ICBC olarak değiştirdi.
Ocak-Eylül döneminde net kârı 1.2 milyar TL olan ICBC Türkiye, deprem yardımı olarak 1 milyon TL (53 bin dolar) gönderiyor. Çinli ICBC, aktifleri itibarıyla dünyanın en büyük bankası.
Türkiye’den 9 ayda 1.2 milyar dolar kazanan banka sadaka olarak sadece 53 bin dolar yardım yapıyor.
İşte AKP Türkiye’sinin gerçekleri…