Halının altına süpürülen sorunlar!

Yaklaşan seçimler bu çerçevede biriken, halının altına süpürülen, yokmuş ki gibi davranılan sorunların altında seçim sonuçlarından bağımsız risk yönetiminin çok çok daha önemli olacağı bir döneme evriliyor.

Ender Balcı

Ender Balcı

Bu ay ilginç sapmalarla başladığımız bir ay oldu.

Türkiye CDS’ler (risk puanı) bu ay tekrar yönünü yukarı çevirdi.
BDI Dünya ekonomi-ticaret-navlun & gemi fiyatlarını gösteren endeks geçen ay 1.355 ten 681’e düştü.
VIX ABD korku endeksi ise tekrar 20’nin altına geldi.

Bu üç endeks ekonomik yakın geleceğe ilişkin öngörülerde bulunmak için önemli göstergeler niteliğinde. Tek tek biraz irdeleyelim.

CDS’miz ne yazık ki yine çok yüksek. 549,28 puan ne kadar riski ifade ediyor anlamak için yine hep bizi kıskandığı ifade edilen AB ülkeleri ile bir kıyaslama yapalım.
İngiltere 6,82 Almanya 7,58 Avusturya 7,64 Hollanda 9,15 İrlanda 14,85 Fransa 22,50 Portekiz 38,61 İspanya 45,34 Yunanistan 92,63 İtalya 104,94 Hepsini toplasak 350,06 yapıyor.
Toplam 10 ülke riskini ikiyle çarparsak Türkiye riskine ulaşıyoruz. Bu matematik AB ülkelerinin bizi kıskanma değil olsa olsa bizi görüp hallerine şükretmelerine denk gelir.
Bu endeksi ülkemizin yüksek cari açığı (109 mia usd), borsa ve tahvil bonodan yabancının neden kaçtığı, doğrudan yatırımların neden gelmediğinin nedeni olarak görebiliriz basitçe.

BDI bize hem Dünya hem de endeks sonuçlarının Türkiye’ye yansımaları açısından bazı fikirler veriyor.
Öncelikle neredeyse yarı yarıya düşüş hep konuşulan resesyonun endekste vücut bulmuş hali sanki. Tüm Dünyada büyük şirketlerin binlerle ifade edilen işten çıkarma haberleri de bu durumu teyit eder nitelikte.
Türkiye’yi ilgilendiren iki olası sonuç ise endişe verici, düşen ekonomik endeks ihracatımızı olumsuz etkileyebilecek anlamına gelebilir, diğer taraftan düşen endeks navlun fiyatlarında var olan gevşemeyi daha da derinleştirdiğinde ithalat ucuzlar ve Türkiye daha çok ithalat ve daha fazla dış ticaret açığı ve cari açık problemi ile karşı karşıya kalacak demektir. Bu ise CDS’lerin ve dolayısı ile şu an % 10 usd faizle borçlanma maliyetlerini daha da artabilecek demektir.
KOBİ’ler açısından sonuç ise üretim yapan imalat sanayinin ithalata karşı savunmasız kalıp zaten baskı altında olan kurun sonuçta artmasıyla ithal ara mal girdi maliyetlerinin finansmanında bankalarımızın kredi veremediği ortamda iyice zorlanacak olmalarıdır.

VIX ABD tarafına baktığımızda ise düşme trendine giren enflasyonla birlikte iyimserliğin hâkim olduğu bir iklimin hâkim olduğu söylenebilir.
ABD demişken DXY endeksin 102,01 seviyelerine gerilediğini, paritenin 1,09’lara yaklaştığını da not edelim.
Euronun değer kazanması Türkiye ihracat ve turizm geliri ile enerji ithalatında göreceli avantaj sağlayacaktır.

Yaklaşan seçimler bu çerçevede biriken, halının altına süpürülen, yokmuş ki gibi davranılan sorunların altında seçim sonuçlarından bağımsız risk yönetiminin çok çok daha önemli olacağı bir döneme evriliyor.
Bildiğimiz bildiklerimiz, bildiğimiz bilmediklerimiz, bilmediğimiz bildiklerimiz ve bilmediğimiz bilmediklerimiz arasında rasyonel, dikkatli, açık fikirli, paylaşımcı danışan araştıran farklı projeksiyonlar geliştirebilen risk yönetimi yaklaşımlarının geçer akçe olduğu günlerdeyiz.

Sapere aude

Exit mobile version