Türkiye’nin yaşadığı cari açık, bütçe açığı ve artık delilik seviyesine gelmiş enflasyonun altındaki faiz politikası nedeniyle kurun aslında 22-26 Lira arasında olması gerektiğini hepimiz biliyoruz. Ancak Rus, Körfez, Net Hata Noksan, KKM destekleri ile zar zor 19 altında bir yolculuk var.
Bu yolculuk seçimlerden sonra bitecek. Çünkü Ruslara ödenmeyen doğal gaz paraları ödenmek zorunda kalınacak. Sonsuza kadar kaynağı belirsiz para ile kur tutulamaz. Sağlıklı bir ekonomide ihracatın ithalattan fazla olması ile piyasalar denge bulur. O zaman acı gerçek karşımıza çıkacak, kurda 20 üzeri hareketleri göreceğiz.
İşte tam bu noktada kim kazanırsa ne olur sorusunu cevaplayalım:
AKP kazanırsa kuru denge fiyatını bulması için serbest bırakmak zorunda kalacaklar. Kontrollü bir çıkış da görebiliriz. Bu durumda yükselen kur, maliyetleri artıracak, EYT, KGF, zamlar, düşük krediler gibi seçim ekonomisinin genişleyen para arzı ile oluşan muazzam bir enflasyon dalgası Türk halkını fakirleştirecektir.
Konutta ise yükselen faizler nedeni ile yerli alımı iyice düşecek, ancak artan enflasyon nedeni ile fiyatlar tırmanmaya devam edecektir. Bu durumda yüksek fiyatlar içinde durgun bir konut piyasası karşımıza çıkacak, orta gelirliler kira artışları altında ezilmeye devam edecektir.
Borsada seçimlere kadar yükseliş devam edecektir. Çünkü piyasanın alternatifi yok. Dolar baskı altında, faizler enflasyon rakamını kurtarmıyor, altın zar zor 1950 dolara vurmuş, mız mız çocuklar gibi…
AKP zaferi ile karşılaşırsak borsada gerileme karşımıza çıkar zira kalan son yabancılar da Türkiye’nin totaliter rejimle tipik Orta Doğu ülkesi olacağı öngörüsü ile BIST’ten çıkış yapmayı tercih edecektir.
Peki gelelim Altılı Masa zaferine…
Bu noktada kurda yine kolay günler bizleri beklemiyor, neticede ortada çifte açık yani cari ve bütçe açığı varken dolar kıtlığı devam edecektir. Aksine Altılı Masa kura çok daha fazla dikkat etmelidir, zira kur üzerindeki AKP baskısı kalkınca yukarı hareketler daha sert gerçekleşebilir. Bu nedenle kısa vadede kontrol için sermayenin şimdiden temini için bağlantıların yapılmasının faydalı olacağını düşünüyoruz.
Kılıçdaroğlu’nun Londra ziyaretleri sonrası açıkladığı yabancı sermaye haberinin zaman içinde gelecek kurumsal yatırımcılar olduğunu değerlendiriyoruz. Bu nedenle oluşacak kısa vadeli talebin karşılanması, kur krizinin yaşanmaması adına Altılı Masa yetkililerinin IMF ile görüşmelere giderek kredi için sözlü anlaşmaların yapılması gereklidir.
Ancak orta vadede kurun, başta akılcı politikalara dönüşle beraber artacak piyasa güveni ve yurda girecek yabancı sermaye ile düşeceğini de söyleyebiliriz. Kısa vadede dalgalanma olmaması adına hazırlıkların yapılmasının iyi olacağını işaret ediyoruz.
Borsa ise Altılı Masa’nın gelmesi halinde 2023 yılında dünyada en büyük getiriyi sağlayacaktır. Nedeni ise çok basit: 2012 yılından itibaren Türkiye’den kaçan para 110 milyar dolar. Neden kaçtılar? AKP’den korktukları için. O zaman bu paranın döneceğini tahmin etmek zor değil. Artı şunu söyleyelim; bu 110 milyar dolar ABD Merkez Bankası FED parasal tabanı 4 trilyon dolar olduğu zamana ait rakam. Şimdi rakam olmuş 8,5 trilyon dolar. O zaman giriş hızı x2 olacaktır. Bu da BIST’te tarihî bir ralli demektir…
Konutta olacaklar ise şöyle, Altılı Masa gelişi ile kurda denge sonucu enflasyonun hızlı bir şekilde geri çekilmesi orta segmente inşaat yapan “Laz Müteahhitleri” devreye sokacaktır, çünkü bu insanların karşılaşacağı düşük çimento, cam, tuğla, vs. girdi maliyetleri bina yapmak için onlara şans tanıyacaktır, bu da arzın artmasını ve talebin yavaş yavaş doymasını sağlayacaktır.
Enflasyonun kontrolü en azından konutun bir yatırım aracı, enflasyondan koruyan bir ürün kimliğini sileceği için konutta sadece oturma amaçlı talep oluşacak ve fiyatın tekrar çılgınlaşmasının önüne geçilecektir.
Sizlere tabloyu çizdim; Altılı Masa’yı seçerseniz eviniz olur, enflasyon düşer, AKP’yi seçerseniz enflasyon devam eder, yardıma muhtaç hale gelirsiniz mesele bu kadar basit…