Nasıl yönetelim?
Son günlerde çok beğenerek izlediğim bir banka reklamı var . Uzun zamandır dizilerde oynayan genç, güzel , başarılı kadınları oradan oraya koşturan , hoplatan, zıplatan banka reklamlarından biraz sıkılmıştık doğrusu. Daha yaratıcı ve içerik olarak biraz daha dolu reklamlar yapılsa diye düşünürken TV’de rastladığım bu reklam filminin bir banka reklamı olduğunu sonunda görünce çok mutlu oldum .
Hem gülümseten , hem düşündüren bir reklam. Ünlüler oynamıyor ama dikkat kesilerek ekrana bakmanızı sağlıyor ve bir an durup düşündürüyor insanı. Sürdürülebilirlik konusunda farkındalık yaratıyor .
Bankanın çevre konusundaki duyarlılığını vurguluyor, imajını tazeliyor. İnsanın seçimlerinin sonucunu yaşadığını, her yaptığımız seçimin dünya üzerinde zincirleme bir etki yarattığını hatırlatıyor. Her reklamda hem bilgilendiriyor hem de kendinizle yüzleştiriyor. “Ben çevre için ne yapıyorum peki, nasıl kararlar veriyorum ?” diye kendine soruyor insan . Soru sormak düşünmenin başlangıcı. Ne kadar çok ve ne kadar doğru sorular sorabilirsek o kadar çok gelişiyor ve değişiyoruz aslında. Bunu hatırlattığı için hem bu bankayı hem de reklama emek verenleri kutluyorum .
Bu reklamdan yola çıkarak ben de tüm banka üst yönetimlerine bazı şeyleri sorgulatmak istiyorum .
1-Sizler her gün verdiğiniz kararlarla çevreyi ve doğal kaynakların sürdürülebilirliğini düşündüğünüz kadar, insan kaynağınızın da ömrünü uzatmayı düşünüyor musunuz ?
2-Denizlerde nesli tükenen balıkları koruduğunuz gibi, çalışanlarınızı da tükenmişlik sendromuna girmekten korumayı istiyor musunuz ?
3-Doğada çözünmeyen kullan-at plastik poşetler yerine, bez torba kullanmayı önerirken, çalışanlarınıza kullan-at muamelesi mi yapıyorsunuz yoksa onları günün koşullarına uygun şekilde eğitip donatarak yeni işlerde değerlendirmeyi başarabiliyor musunuz ?
4-Kağıttan tasarruf etmek ve ormanlardaki ağaçları korumak için ekstreleri müşterilere mail ile yollamak isterken , işinizde tasarruf etmek için işten yollamayı düşündüğünüz insanları koruyacak Sendikalara ne diyorsunuz ?
5-Havaya karbondioksit saçmamak, havayı kirletmemek için ulaşımda araba kullanmak yerine yürümeyi öneriyorsunuz ama peki ya çalışma ortamlarında zehirli bir hava yayan toksik yöneticileri artık kullanmamayı neden hiç değerlendirmiyor , yola onlarla devam etmeyi seçiyorsunuz … ?
Yani kısaca size soruyorum ben de şimdi reklamdaki gibi ?
Bu Bankacıları nasıl yönetelim ?Canlarından bezdirene kadar yüksek hedefler verip tüketerek mi , yoksa haklarını vererek adaletle mi ?
?!?!?!
Yani diyorum ki …mobbing yaparak mı yoksa maddi / manevi motive ederek mi ?
Evet sevgili üst yönetimler:
Bu konuda da karar sizin, seçim sizin. Sonuçlarına birlikte katlanacağız . Ya mutsuz ve demotive edilmiş , antidepresan kullanmaktan ruhunu yitirmiş , ileride sağlık masrafları ile sandıkları üzecek insan yığınları yaratacaksınız ya da yarından tezi yok insan kaynağınıza sahip çıkıp onları daha sürdürülebilir bir hayata taşıyacaksınız .
Ucuz fonlara, kredilere daha kolay ulaşmak için son yıllarda birdenbire keşfettiğiniz “ sürdürülebilirlik” kriterleri içinde “insan kaynağının sağlığı ve sendikal hakları ..” da var. Lütfen bunu da unutmayınız.