ParaMedya ayda 6 milyona yakın kişinin izlediği bir bankacılık ve finans portalı.
Geçen hafta ParaMedya’nın Instagram hesabı üzerinden ilginç bir anket yapıldı.
En Sevilen Banka CEO’su ve En Sevilen Banka İK’cısı.
Adayları yine bankacılar belirledi. Yani önlerine şu isimler aday denilmedi. Herkes gönlündeki ismi aday gösterdi.
Banka CEO’suna birçok aday geldi. 3 kişi belirlendi. Ancak ankette ilginç bir gelişme oldu. Sıra insan kaynakları yöneticisi aday belirlemeye geldiğinde tek bir adayın dışında aday çıkmadı. On binlerce bankacı ağırlıklı olarak tek bir aday üzerinde durdu.
Anketi yapan deneyimli bankacı ve Yaşam Koçu Hanife Serter de bu işe şaşırdı.
Maalesef 50 bin bankacı En Beğenilen İK’cı da 2. aday bulamamıştı.
İlk ve tek aday olan Cenk Akıncılar bu anketin doğal olarak birincisi çıktı.
Tabii ki kimse aday gösterilmedi diye değil. Ankete katılanların büyük çoğunluğu Cenk Akıncılar demişti. Farklı bankada çalışıp da kendi bankasının insan kaynakları yöneticisini aday göstermeyen bankacılar QNB Finansbank’ın İnsan Kaynaklarından Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Cenk Akıncılar‘ı seçmişti.
30 yılık bir gazeteci olarak ben olayı yorumlamak istedim.
Burada, bankacılık sektörü için ders alınması gereken sonuç var.
Bu bankaların insan kaynaklarının, insandan ne kadar uzak olduğunu ortaya koyan bir sonuçtur.
Çok katlı camdan kulelerde kibir içinde yapılan görevin ifşasıdır.
İnsan kaynakları bölümü kurumlar için çok önemlidir.
Rahmetli iş adamı Sakıp Sabancı bir gün ilginç bir anısını şöyle anlatıyor:
“Bu fabrika kurulurken Avrupa’dan dönemin en modern makinelerini getirdik. Tesise ve makinelere büyük yatırımlar yaptık. Fakat üretime geçtikten sonra ürettiğimiz ürünün kalitesi bizi memnun etmedi. Araştırdık ki o makineleri kullanacak çalışanlara yatırım yapmayı unutmuşuz.”
İşte bankalar da böyle. Bu hatayı işliyor.
Kuleler yapıyorlar, en modern bilgisayarlarla donatıyorlar ama burada çalışanın makine değil insan olduğunu unutuyorlar.
İnsan! O binaya, o iş yerine o markaya ruh veren insandır. Çalışandır.
İnsan kaynakları sadece özlük haklarıyla uğraşmaz. Aynı zamanda insana da dokunur.
Bankalar maalesef bu konuda sınıfta kalmıştır.
Cenk Akıncılar konusuna gelince ben şahsen sonuca hiç şaşırmadım.
Çünkü Cenk Akıncılar, göreve geldiği günden beri beni yeterince şaşırtmıştı.
Cenk Akıncılar, hakkında en çok olumsuz haber yaptığım, personel politikaları nedeniyle en ağır eleştiri yaptığım o bankada çok şeyi değiştirmiş insandır.
İK’dan sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olduktan kısa bir süre sonra bu banka ile ilgili personel şikayetleri adeta bıçak gibi kesildi. İtibar yılında binlerce çalışanını mağdur eden bu banka bugün bana göre personel politikası açısından en itibarlı kuruluşlardan biridir.
Banka CEO’sunun en doğru ve en akıllı yatırımı Cenk Akıncılar’dır.
Bir kişi çok şeyi değiştirebilir mi?
İşte ankette tek aday olarak çıkması ve bankacıların oylarının yüzde 90’ını alması bunun göstergesi değil mi?
Türkiye’de ilk kez mobbing yani psikolojik taciz yaptığı gerekçesiyle hakkında çok sayıda dava açılan banka olan bu markada, bugün çalışan mutluluğu başarılı bir insan politikasıyla sağlandı.
Elbette Cenk Akıncılar’a bu yetkiyi veren, önünü açan ve insan politikası konusunda büyük değişime imza atan bankanın Genel Müdürü Ömür Tan‘ın büyük başarısı vardır.
QNB Finansbank’taki bu değişim ve çalışan mutluluğu politikası tüm bankalar tarafından örnek alınmalı.
Umarım bir yıl sonraki ankette tek bir Cenk Akıncılar değil onlarcası çıkar ve kıran kırana sevgi yarışına katılırlar.