Bankacılık sektöründe ve Yapı Kredi’deki dijitalleşmeyi Genel Müdür Yardımcısı Yakup Doğan Para Dergisi‘ne anlattı:
İşte o röportaj:
Geleneksel iş yapış şekilleri, tüketici davranışları ve beklentileri hızla dijitalleşiyor. Dijitalleşme, sağladığı konforun yanı sıra doğa dostu uygulamaların da önünü açarak sürdürülebilir bir dünyaya katkı sağlıyor. Yapı Kredi’nin bankacılık sektörüne öncülük eden yenilikçi uygulamalarını ve bu uygulamalarının sürdürülebilirliğe katkılarını Yapı Kredi Genel Müdür Yardımcısı Yakup Doğan anlattı.
Sürdürülebilir geleceğin kilidini açmanın yolu dijitalleşmeden geçiyor. Dijitalleşme yüksek verimlilik ve daha iddialı sürdürülebilirlik hedeflerine olanak tanıyor. Uzun yıllardır dijital bankacılık alanında sektöre öncülük eden Yapı Kredi, dünyaya nasıl katkı sağlıyor?
Dijitalleşen dünyayla birlikte kullanıcılar artık diledikleri yerden, diledikleri zamanda bankacılık işlemlerini kolayca gerçekleştirmek istiyor. Dijital bankacılık alanındaki öncü yaklaşımlarımızla, bireysel ve kurumsal olmak üzere 800’den fazla işlemin yer aldığı pek çok süreci dijital ortama taşıyarak çevresel etkimizi azaltıyoruz. Aynı şekilde Yapı Kredi Mobil’deki “Panik Yok Butonu” hizmetimizle, olası bir çalıntı veya kartın kaybolması anında müşterilerimizin kartları geçici olarak iptal edilerek yeni kart basımının önüne geçiyoruz. Böylece, yüz binlerce adedi bulan gereksiz kart kapatma işlemlerini durdurarak ilave karbon salımını da önlüyoruz.
Bununla birlikte uzaktan müşteri ediniminin sektörde öncülüğünü üstleniyoruz.. Görüntülü İşlem Asistanları hizmetimiz sayesinde kullanıcılar çok daha hızlı ve kolay bir şekilde Yapı Kredi müşterisi olabiliyor. Bu durum, müşterilerimiz için büyük bir konfor sağlarken kağıt israfının da önüne geçerek sürdürülebilir bir dünya için önemli bir katkı sağlıyor.
Ayrıca müşterilerimizle yaptığı tüm sözleşmelerin yüzde 77’sinde dijital onayla ilerleniyor. Bu sayede uygulamanın başladığı 2019 yılından itibaren 365 milyon sayfadan fazla kâğıt tasarrufu sağladık. Özellikle şubelerdeki uygun işlemlerdeki dijital onay oranı yüzde 92’yi aştı.
Diğer yandan, kurum kültürümüzde çok önemli bir yeri olan yenilikçi ruhumuzla, küresel çapta yaşanan pandemi döneminde önemli bir değişimin parçası olduk. Güçlü dijital altyapımız sayesinde tüm sektörler için öncü olan bir karara imza atarak Yalın Çalışma modeline kalıcı olarak geçtik. Verimlilik temeline dayanan bu modeli planlayıp hayata geçirdiğimizden bu yana sürdürülebilirlik açısından da dünyamıza pek çok fayda sağlamayı başardık. Yalın Çalışma modeli sayesinde her ay yolda harcanan 350 bin saatten fazla süreden tasarruf edilmesine yol açtık. Evden çalışma sistemine geçtiğimizden beri karbon ayak izimizi önemli oranda azalttık. Ayrıca yeni düzenle birlikte hem gereksiz kullanılan kâğıt oranının düşmesi hem de servis kullanımının azalması ile doğaya verilen zararı düşürüyoruz. Öyle ki, evden çalışılan dönemde, iç işlerimizdeki imza gerektiren süreçleri dijitalleştirerek yüzde 35 oranında kâğıt tasarrufu sağladık.
Dijitalleşmenin olanaklarından faydalanarak topluma ve doğaya dost, sürdürülebilir bir gelecek için var gücümüzle çalışıyoruz. Öte yandan dijital ayak izimizin neden olduğu karbon salımının da farkında olarak bu konuda da kapsamlı bir şekilde çalışmalar yürütmeye devam ediyoruz.
Sürdürülebilirliğe katkı sağlayacak teknolojilerin geliştirilmesinde fintech’lerin de rolü bulunuyor. Yapı Kredi’nin fintech ekosistemine bakış açısını anlatabilir misiniz?
Fintechler, değişen müşteri beklentilerini ve sürdürülebilir uygulamaları karşılayacak ürün ve hizmetlerin ortaya çıkmasına katkı sağlayarak finans sektörüne dinamizm ve değer katıyor. Ödeme sistemlerinden yatırım danışmanlığına, bütçe planlamadan, biyometrik veriye ve güvenliğe kadar birçok farklı alandaki girişimler, finans sektörünü ileri taşıyor. Yapı Kredi olarak biz de fintechleri önemli iş ortaklarımız olarak görüyoruz.
Bununla birlikte inovasyon süreçlerimizi sadece Yapı Kredi çatısı altında değil, müşterilerimize fayda sağlayabilecek her yerde devam ettiriyoruz. Bu doğrultuda, üçüncü partilerle iş birlikleri ve ortaklıklar yapıyor, teknoloji ve inovasyon ekosistemindeki fırsatları hem bankamıza, hem de müşterilerimize maksimum fayda sağlayacak şekilde ve doğru zamanda sunuyoruz. Yapı Kredi olarak bu doğrultuda dijital kanallar üzerinden oluşturacağımız yeni iş alanlarını yürütmek üzere bankamız bünyesinde yeni bir şirket kurduk ve Yapı Kredi Finansal Teknolojiler A.Ş.’yi bu vizyonla hayata geçirdik.
Teknolojiyi, sürdürülebilir bir dünyaya katkı sağlayacak ve müşterilerimizin hayatlarını kolaylaştıracak şekilde uygulamaya çok önem veriyoruz. Dijital yatırımlarımızın ve ürettiğimiz yenilikçi fikirlerin ötesinde, artık aynı bir teknoloji şirketi gibi bu fikirleri inovasyona dönüştürdüğümüzü söyleyebiliriz.
Tüm bunlarla birlikte içinde bulunduğumuz bu dijitalleşme çağında, müşterilerimizin bankacılık işlemlerini kolaylaştırmayı ve hızlandırmayı amaçlıyoruz. Bu kapsamda blockchain teknolojileriyle ürün ve hizmet geliştiren startuplar’a eğitim, mentorluk, danışmanlık, iş birliği, PoC desteği gibi imkanların sağlanacağı Yapı Kredi Fast FRWRD programını başlattık.
Yapı Kredi Fast FRWRD ile hedefiniz nedir?
Finans sektörü yeni teknolojilerin, kavram ve trendlerin etkisiyle artan bir hızla değişiyor. Yapay zekâ, blockchain ve nesnelerin interneti gibi yeni teknolojilerle, bambaşka bir gelecek bizi bekliyor. Bu doğrultuda hayata geçirdiğimiz Yapı Kredi Fast FRWRD programına 151 başvuru yapıldı ve 13 girişim seçilmeye hak kazandı. Avalanche, Core Strateji ve Yapı Kredi partnerliğinde gerçekleştirilen programımıza kabul edilen girişimlere, Koç Holding’in yatırım mekanizması olan Koç Girişim Sermayesi Yatırım Fonu aracılığıyla yatırım yapılmasını da hedefliyoruz.
Yapı Kredi Fast FRWRD programını, ülkemizdeki inovasyon kültürünü geliştirmek adına çok önemsiyoruz. Bunun için programımızda girişimlere sağladığımız katkılarla girişimcilik ekosistemini genişletip desteklemeyi amaçlıyoruz. En büyük motivasyon kaynağımız, müşterilerimizin ihtiyaçlarına yönelik çözümlerle hayatlarını kolaylaştırmak ve yepyeni hizmetlerle onların hayatına dokunmak.