YÜKSEK ENFLASYON VE 2023 SEÇİMLERİ
2002 yılından itibaren hem ekonomi hem de demokratikleşme yönünde güçlü adımlar attığı izlenimi yaratan Adalet ve Kalkınma Partisi bu izlenimlere paralel olarak yıllar boyunca gerçekleşen seçimlerde ezici galibiyetler elde etti. 2011 yılından itibaren ise bozulan ekonomi yönetimi ile birlikte ülke yönetiminin diğer alanlarında yozlaşma ve otoriterleşme eğilimleri görülmeye başlandı. Bu değişim karşısında 2015 Haziran genel seçimlerinde AKP ilk kez tek başına iktidar olmasına yetecek oyu alamadı. O günün şartlarında hükümet kurulamayınca Kasım 2015’te seçimler yenilendi ve AKP yeniden tek başına iktidar olmayı başardı. Söz konusu yılda Haziran ve Kasım ayları arasında Türkiye’nin büyük bir güvenlik şoku yaşamasının AKP’nin iktidarı tekrar kontrolüne almasında büyük rolü oldu.
AKP’ye ikinci uyarı Mart 2019 yerel seçimlerinde geldi. Ağustos 2018’de yaşanan döviz krizi yılbaşında yüzde 10 civarında olan yıllık enflasyonun Ekim 2018’de yüzde 25’e kadar yükselmesine yol açtı. 2019 yılı içinde enflasyon eski seviyelerine çekilirken büyüme zayıfladı ve işsizlik arttı. Seçimde özellikle Türkiye ekonomisindeki gelişmelere daha duyarlı kesimlerin (işçi, esnaf, öğrenci, memur, emekli) yaşadığı büyükşehirlerde iktidar önemli oy kaybına uğradı.
Cumhurbaşkanlığı seçimi ve genel seçimlere çok az bir süre kala özellikle enflasyondaki hızlı yükseliş ekonominin en önemli açmazı olarak görülüyor. Bir yıl önce yüzde 21 civarında olan enflasyonun bir yıl sonra yüzde 85’i aşması hızla yaklaşan seçim gününde AKP için önemli sorunlar yaratabilir. Bu resmi oran son 24 yılın en yüksek seviyesini gösteriyor ama enflasyon hesabının isabetliliği konusunda tereddütler ve daha yüksek olması gerektiği konusunda da yaygın bir kanaat mevcut. Özellikle temel ihtiyaçların fiyatlarının gelirlerinden hızlı büyümesi dar gelirli kesimler üzerinde çok olumsuz etkiler yaratmakta.
Hızla yükselen fiyatlar dünyada da geniş halk kesimlerini olumsuz etkiledi ve iktidarlar için önemli bir sorun oluşturdu. ABD ara seçimlerinde Beyaz Saray’ı ve Kongredeki çoğunluğu ellerinde tutan demokratlar enflasyon nedeniyle ağır eleştirilerle karşılaştılar. Brezilya’da Başkan Bolsonaro seçim öncesinde yüzde 10’un üzerinde seyreden enflasyona karşı elektrik ve benzin vergilerinde önemli kesintiler yapsa da seçimi kaybetti ve başkanlığı sol kanattan gelen rakibine kaptırdı. İngiltere’de Liz Truss son kırk yılın en yüksek enflasyonuna vergi indirimleri ve enerji fiyatlarını kontrol altında tutarak karşılık vermeye çalıştı ama bir buçuk ay içinde görevinden ayrılmak zorunda kaldı. Kolombiya’da enflasyonun yüzde 10’u aşması tarihinde ilk kez sol eğilimli bir başkanın seçilmesi sonucunu getirdi. Pakistan’da İmran Khan hükümetinin düşmesinde yüksek enflasyon büyük rol oynadı.
Hiç şüphesiz ülkelerin koşulları birbirinden farklı. Türkiye’nin de kendine özgü koşulları var. İktidar örneğine az rastlanır bir şekilde, ekonomi yönetiminde enflasyon performansını en azından seçime kadar gözden çıkarmış gözüküyor. Bunun karşısında seçimlere yüksek büyüme performansı ile girmeye çalışıyor. 2018’in yüzde 2,82’lik zayıf büyümesi yükselen enflasyonla birlikte 2019 yerel seçimleri üzerinde olumsuz etki yaratmıştı. 2023 yılı seçimleri yaklaşırken Türkiye’nin 2022 yılı büyümesinin yüzde 5,5 gibi önemli bir rakama ulaşması bekleniyor. Bununla birlikte, büyüme rakamlarının hesabında kullanılan enflasyon rakamlarının güvenilirliğinin 2019 öncesine göre çok daha fazla tartışıldığı ve gerçek büyüme hızı konusunda da soru işaretleri bulunduğu da göz önünde tutulmalı.
Büyüme enflasyondan çok daha önemli
Peki, seçimler yaklaşırken iktidarın enflasyon performansını geri plana iterek büyümeyi öne çıkarmasının nedeni ne olabilir? İktidar seçmenlerin enflasyonu büyüme ve işsizliğe göre daha az önemsediklerini düşünüyor olmalı. Görünüşe göre bu değerlendirme pek de yanlış sayılmaz. Illinois Üniversitesi öğretim üyelerinden Ali Akarca’ya göre seçmenler büyümeye enflasyona göre daha fazla önem vermekteler. Seçmenin ekonomik performansın iki göstergesine farklı gözle bakması iktidarları seçimlerden önce genişletici politikalar izlemeye özendirmekte. Seçimlerden sonra da anti enflasyonist, daraltıcı politikalar izlenmeye başlanmakta. Örneğin; Akarcalı’nın hesaplamalarına göre Türkiye’deki İslamcı Partilerin aldıkları oylarda büyümenin etkisi enflasyonun etkisinden altı kat daha fazla.
Koç Üniversitesi’nden Selim Erdem Aytaç’ın seçim yıllarında (2011, 2015, 2018, 2019) katılımcılara Türkiye’nin en önemli sorunlarını sorduğu anketlerde işsizliğin ve dolaylı olarak büyümenin enflasyona göre çok daha önemli bir sorun olarak değerlendirildiği görülüyor.
Yukarıdaki değerlendirmelere bakılırsa, iktidarın bugünlerde yüzde 85.5’luk enflasyonun yaratacağı oy kaybının yüzde 5.5 lik büyüme ile telafi edilebileceği düşüncesinde olması anlaşılabilir bir durum olarak ortaya çıkıyor.
Yine de yüksek enflasyonun aşındırıcı etkileri göz önünde tutulmalı. Ücret gelirlerinin GSYH içindeki payının son yıllarda yaşanan yüksek enflasyonun etkisi ile yüzde 32’lerden yüzde 25 civarına gerilemesi dikkat çekiyor. 2022 yılında yaşanan yüksek enflasyon bu tabloyu daha da kötüleştirebileceği gibi, son yıllarda yüzde 40 civarında seyreden ve gelir dağılımının durumunu özetleyen Gini katsayısını da olumsuz etkileyebilir.
Üzerinde durulması gereken bir başka önemli değerlendirme de TCMB eski Araştırma Genel Müdürü Zafer Yükseler’e ait. Yükseler’e göre yakın zamandaki istihdam artışı ve işsizlik oranındaki düşüş olumlu olmakla birlikte enflasyondaki yükseliş hane halkının yaşam koşullarını olumsuz etkilemekte. Buna ek olarak, mevcut ekonomi politikaları çerçevesinde uygulanan kredi ve mevduat faizleri aracılığı ile hane halkından mali ve mali olmayan şirketler kesimine kaynak ve servet transferi yapılmakta. Bu da hane halkının refah seviyesini olumsuz etkileyen bir başka faktör.
İktidarın seçimlere birkaç ay kala enflasyonun geniş halk kesimlerinin refahı üzerindeki aşındırıcı etkilerine olağanüstü büyüklükte bir ekonomik genişleme ile karşılık vermesi bekleniyor. Bu nedenle 650 milyar TL.’lik açık vermesi beklenen 2023 bütçesi bir seçim bütçesi olarak değerlendiriliyor. İktidarın enflasyonun olumsuz etkilerini telafi için başvuracağı ikinci strateji ise seçmenlerini konsolide etmeye yönelik politik manevralar olacaktır. AKP ekonomik alanda işlerin iyi gitmediğini, hatta hataların yapıldığını düşünmesine rağmen partisine desteğini kolay kolay çekmeyen bir seçmen kitlesine sahip. Bu kitlenin bir kısmı AKP’nin iktidarı kaybetmesi halinde kazanmış olduğu ekonomik ayrıcalıkları tamamen kaybetmekten çekinirken, bir diğer kısmı ise seçimi kaybetmenin büyük bir ideolojik yenilgi olacağını değerlendirmekte. AKP tabanının bir diğer kısmı ise zaten AKP’yi ekonomik sorunların sorumlusu olarak görmüyor, iktidarın dışardan ve içerden yürütülen ve ekonomiyi olumsuz etkileyen operasyonlarla sarsılmaya çalıştığını düşünüyor. Bu tablo iktidarın taraftarlarını konsolide etmesini kolaylaştırıyor.
İktisat kitaplarında görülmemiş ve halen tüm dünyada uygulanan iktisat politikalarına zıt bir ekonomi politikası beklenmedik krizlere yol açabilir. Bu da halkın refah seviyesinde yeniden hızlı ve güçlü bir düşüş ve AKP oylarında gerileme trendi yaratabilir. Böyle bir durum iktidarın 2023 seçimlerinde başarılı olmasını olağanüstü zorlaştırır. Diğer taraftan iktidar, iktisat teorisine ve kabul görmüş uygulamaların tersine giden bu yoldan, kaza yapmadan, seçim gününe ulaşmayı başarabilirse seçimi kazanma şansı yüksek de olabilir. Ancak, şu kesin ki, seçimi kim kazanırsa kazansın enflasyonu yeniden yüzde 10’un altına çekmek ve seçim sürecinde bozulan makroekonomik dengeleri düzeltmek hiç kolay olmayacak.
Kaynaklar:
Akarca, Ali T., Modeling political performance of Islamist and Islamist Rooted Parties in Turkey, 19th Annual Conference of the Economic Research Forum held in Kuwait City, Kuwait, 3-5 March 2013, Erişim : 15.11.2022, https://www.atilim.edu.tr/shares/econ/files/Akarca-Islamist_paper-rev_5_19_13_(1)_1372153824.pdf
Aytaç, Selim Erdem, Economic Voting During the AKP Era in Turkey, Erişim: 10.11.2022, http://home.ku.edu.tr/~saytac/uploads/Aytac_oxfordhb_econvote_2021.pdf
International Strategic Analysis, ISA June 2022 Country Report Turkey, Erişim: 16.11.2022, https://www.isa-world.com/fileadmin/user_upload/free_samples/free_country_report.pdf
TRT World Research Center, The Economic Factor in the 2019 Local Elections in Turkey, https://researchcentre.trtworld.com/wp-content/uploads/2020/11/TheEconomicFactorinthe2019LocalElectionsinTurkey.pdf
Yükseler Zafer, Ekonomi Politikalarının Hane Halkı ve Şirketlere Etkisi, Makroekonomik Bakış, 10 Kasım 2022, Erişim: 19.11.2022, https://zaferyukseler.blogspot.com/
Zahn Max, “Inflation Has Helped Decide Elections Worldwide”. Here’s What That Means for The Midterms, abcNEWS, November 8, 2022, Erişim:18.11.2022, https://abcnews.go.com/Business/inflation-helped-decide-elections-worldwide-means-midterms/story?id=92808587