Emeklilerin maaşlarının zamlanması üzerine kamu ve özel bankalar, emekli maaşları için verdikleri promosyon konusunda tabiri caizse birbirleriyle yarışa girdi.
Maaşını taşıyan emeklilere ödenecek promosyon miktarı 8 bin 250 liraya kadar çıktı.
Bankalar promosyon için yarışını sürdürürken bu durum yüksek enflasyon nedeniyle geçim sıkıntısı yaşayan emekliye yaradı. Emeklilerin promosyon arayışı devam ederken Diyanet’in konuyla ilgili verdiği fetva tartışma yarattı.
“BANKA PROMOSYONU CAİZ MİDİR?” SORUSUNA YANIT VERDİ: BU PARAYI KULLANMAMALARI; İHTİYAÇ SAHİBİ FAKİRLERE VERMELERİ UYGUN OLUR
Independent Türkçe’den Abdulhakim Günaydın’ın haberine göre Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu, “Banka promosyonu caiz midir” sorusuna yanıt verdiği yanıtta şu ifadelere yer verdi:
“Bankaların, kamu veya özel sektörde çalışanlara, çalıştığı kurumlar tarafından maaşlarını kendilerinden almayı tercih etmeleri karşılığında vermiş oldukları promosyonlar, işleyiş bakımından faize tam olarak benzememekle birlikte faiz şüphesinden de tümüyle uzak değildir. Bu itibarla, temel ihtiyaçlarını karşılayacak durumda olanların bu parayı kendileri ve bakmakla yükümlü oldukları yakınları için kullanmamaları; bilakis ihtiyaç sahibi fakirlere vermeleri uygun olur.”
“ASIL İHTİYAÇ SAHİBİ EMEKLİLERDİR”
Peki emekliler ne düşünüyor? Alınan promosyon helal mi, haram mı?
Türkiye Emekliler Derneği Ankara Şube Başkanı Fahri Iravul, emeklilerin herkesten çok daha fazla ihtiyaç sahibi konumunda olduğunu söyledi.
Asgari ücretin altında emekli maaşı alan milyonlarca insan olduğunu hatırlatan Iravul, “Asıl ihtiyaç sahibi olan emeklilerdir” dedi.
“Promosyonu almayın, ihtiyaç sahibine verin” gibi bir yaklaşım doğru olmadığını savunan Iravul, “Diyanet bir soru üzerine bu cevabı vermiş. Diyanet bu fetvayı vermeden önce bir aynaya baksın. İnsanları tasarrufa teşvik eden Diyanet daha şimdiden bütçesinden bilmem ne kadar para harcamış. Önce bir kendine baksın sonra emekliye bu parayı almasın desin” diye konuştu.
Emeklilere promosyonu alarak istedikleri gibi kullanma çağrısında bulunan Iravul, “Bu para hayır değil ki. Ayrıca kamu kurumlarındakiler de dahil Diyanet’ten emekli olanlar da alıyor. Bankalar, Diyanet’te çalışan memurlara da veriyor hem de yüklü miktarda veriyor. Kendileri niye o parayı kullanıyor? Madem öyle aldıkları parayı bir hayır kurumuna bağışlasınlar” diyerek tepki gösterdi.
DİYANET’E TEPKİ: PROMOSYON EMEKLİLERE ANNELERİNİN AK SÜTÜ GİBİ HELALDİR
Türkiye Emekliler Derneği Antalya Şube Başkanı İbrahim Tezcan da Iravul ile benzer görüşte.
Herkesin adil olması gerektiğini belirten Tezcan, “Merkez Bankası yüzde 14 ile faiz veriyor, Hazine ve Maliye Bakanlığı da yüzde 23’ten alıyor. Bu haram değil de gariban emeklinin 3 yıl için aldığı 2-3 bin Türk lirası mı haram? Diyanet, adil bir kurum olmaktan çıkmış. Bana yetki verilirse bugün kapatırım. Diyanet’in işi, gücü garibanın aldığı faizin hesaplanması mıdır” sorusunu sordu.
Diyanet’in asıl görevinin düzgün Müslüman yetiştirmek ve insanlara eşit davranmak olduğunu savunan Tezcan, şunları kaydetti:
Din üzerinden fakir-fukaraya yaptığı algıyı bıraksın. Bankaların dolar üzerinden verdiği faiz ne olacak, bunun için bir şey söyledi mi? Bu işlere karışmasın. Promosyon emeklilere annelerinin ak sütü gibi helaldir. 3 500 lira maaş alan emekliden daha fakir fukara mı var. Emekliler şu an o kadar zor durumda ki, daha önce promosyon alan emekliler bunu kapatmak ve yeniden promosyon almak için eşinden dostundan borç para alıyor. İhtiyacı olmasa saatlerce kimse bu sıcakta banka kuyruklarında beklemez.
Emekli müftü İhsan Özkes, bankaların emekliler için verdiği promosyonun haram olmadığı düşüncesinde.
Bankaların verdikleri promosyonun maaş taşıma karşılığı verdiğini anımsatan ilahiyatçı Özkes, “Bunun haram olduğunu söylemek isabetli olmaz. Neticede bu kurumun ikramı, hediyesidir. Buna haram diyemeyiz” dedi.
Emeklilerin aldıkları parayı gönül rahatlığıyla tüketebileceğini ifade eden Özkes, “Paranın alınmasın bir sorun yok. ‘Parayı almam, bunda faiz şüphesi var’ diyen kişiye de saygı duyarım. Ancak ben alınan paranın haram olmadığını düşünüyorum ve vicdanen rahatım. Çünkü bu hediyedir, ikramdır. Paranın alınmasında bir sakınca görmüyorum” değerlendirmesinde bulundu.
“FAKİR VE İHTİYAÇ SAHİBİ KİŞİLERE VERİLMELİDİR”
İttihadul Ulema Genel Sekreteri Molla Muhammed Özer ise alınan promosyonun fakir ve ihtiyaç sahibi kişilere verilmesi gerektiğini savundu.
İşveren veya devlete bağlı resmi kurumların personellerinin maaşlarını banka üzerinden kendilerine ulaştırdığına dikkati çeken Özer, “Bankalar memurlara ait olan bu maaşlardan bir an dahi olsa faydalanıyor ve bunu kendi faiz çarkları için büyük kazanç olarak görüyorlar. Sonrasında ise kazandıkları haram paranın bir kısmını, iş sahipleriyle veya bazen memurların ya da emeklilerin bizzat kendileriyle anlaşma yaparak onlara verme vaadinde bulunuyorlar” diye konuştu.
Özer, “Anlaşma neticesinde bankaların memurlara verdiği promosyon bilerek veya bilmeyerek de olsa maaşı yatırılan kişilerin parasıyla elde edildiğinden, bu parayı kişinin ne kendisi ne de anne, baba, eş ve çocukları kullanabilir. Haram yollardan elde edildiği için maaş sahibi ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin dışındaki fakir ve muhtaçlara verilmelidir” değerlendirmesinde bulundu.
“PARAYLA İŞLENEN BİR KÖTÜLÜK SÖZ KONUSUDUR”
Bankalarla bireysel anlaşma içerisine girilmemesi gerektiğini iddia eden Muhammed Özer, sözlerini şöyle tamamladı:
İş sahibi, maaşları faizli bankalar üzerinden işçilere ulaştırıyorsa maaş günü gelir gelmez, geciktirmeksizin bu paranın bankadan ya çekilmesi ya da bankanın mobil uygulamaları üzerinden finans kurumlarına aktarılması gerekir. Zira ortada maaş sahiplerinin paralarıyla işlenen bir kötülük söz konusudur. Buna hiçbir şekilde aracı olmamak gerekir. Allah (cc) Kur’an-ı Kerim’de kötülük üzerinde yardımlaşmayın uyarısında bulunarak şöyle buyuruyor; İyilik ve takva üzere yardımlaşın. Ama günah ve düşmanlık üzere yardımlaşmayın.