Türkiye’de yaşayanlar nankör!

Yeniçağ Gazetesi yazarı Remzi Özdemir, son dönemde gurbetçilerin Türkiye'de yaşayanları nankörlükle suçlamasını yazdı.

7 milyon gurbetçinin mal varlıkları yaşadıkları ülkelere bildirilmeye başlandı.

Yaz geldi ve binlerce gurbetçi Türkiye’ye akın etmeye başladı. Kendi memleketlerine ve tatil beldelerine aktılar.

Bu yıl Avrupa’da hava yolu sektöründe yaşanan kriz nedeniyle gurbetçiler kara yolu ile memleketlerine gelmeyi tercih ettiler.

Bir haber ajansının kameraları Kapıkule gümrük kapısında çekim yaptı.

Muhabirin Türkiye’yi nasıl bulduğunu sorduğu hemen hemen her gurbetçi aynı şeyi söyledi:

Cennet vatanımız! Bu ülkenin kıymetini bilelim. Avrupa’da hayat çok zor!

Dikkatimi çeken iki konuşma oldu.

Birincisi; Türkiye’de yaklaşık 3 milyon liraya satılan sadece yıllık vergisi ve kaskosu 50 bin lira civarında olan otomobilinde konuşan gurbetçinin şu sözleri oldu: “Avrupa’yı bir halt sanıyorlar ama göründüğü gibi değil. İşsizlik almış başını gidiyor. Son 2 yıldır işsizim. Burada insanlar domates satıyor yine para kazanıyor. Türkiye’nin kıymetini bilin. Burası cennet!”

Adamın durumuna çok üzüldüm. Yıllardır işsiz ve zor şartlarda Avrupa’da yaşıyor. İşi gücü olsa 3 bin devir motorlu, Türkiye’de 5 milyon lira olan binek otoya biner mi? Türkiye’ye muhteşem bir jeep ile gelir.

Türkiye’de herkesin altında lüks jeepler varken bu zavallı gurbetçimizin bindiği otomobile bakın Allah aşkına(!)

İkinci röportaj karı koca çiftle yapılmış.

Türkiye’de fiyatı yıl modeline göre 4 milyon ile 6 milyon lira arasında satılan bir jeepin direksiyonunda kadın sürücü.

Mikrofona öfke ile konuşuyor:

“Şu cennet ülkenin kıymetini bilmiyor burada yaşayanlar. Nankör bunlar nankör. Biz Almanya’da, elin Alman’ının b… pisliğini temizliyoruz. Buradaki insanlar çok rahat yine de ülkelerini şikayet ediyorlar. Burada hiç aç var mı? Herkesin altında araba. Şu yollara bakın. Köprülere bakın.”

Bu kadın gurbetçimize o kadar üzüldüm ki!!! Gerçekten ona çok yazık. Elin Alman’ının b… pisliğini atıyor, Türkiye’ye ancak 5 milyonluk bir jeeple gelebiliyor. Oysa Türkiye’de herkesin altında lüks arabalar, jeepler ve ceplerinde milyonlar var(!)

İşin şakası bir yana son dönemde gurbetçilerle Türkiye’de yaşayanlar arasında bu tartışma o kadar büyüdü ki…

Hatta aileler arasında kavgalar ve küskünlükler bile yaşanıyor.

Lüks otomobili ile Kapıkule’den Türkiye’ye girdiği anda cebindeki parası 18 kat değerlenen gurbetçiler, maalesef Türkiye gerçeklerinden o kadar kopmuşlar ki!

Onlara ve bu düşüncelerine karşı tepkiler o kadar büyük ki!

Altındaki lüks aracına burada orta ölçekli bir iş adamı bile binemezken, kendisi elin Alman’ının b… pisliğini atarak o aracı alıyor ve Türkiye’ye geliyor, sonra burada asgari ücretle yaşamaya kalkanları nankörlükle suçluyor.

Üstelik asgari ücretin 1500 Euro’nun üzerinde yani yaklaşık 27 bin lira olan bir ülkeden gelip, 5 bin 500 TL (300 Euro) olan bir ülkede fiyatları ucuz bulan bir kafaya ne diyebilirsin ki!

Senin, elin Alman’ın pisliğini atarak aldığın arabayı, seninle aynı işi yapan Türkiye’deki akraban ömrünün sonuna kadar çalışsa bile onun bir 20 yıl önceki modelini bile alamayacağını düşünemeyen bir zihniyete ne diyebiliriz ki?

AKP’nin en iyi başardığı icraatlardan biri de bu bence.

Bir onlarla bölünmemiştik onlarla da bu hale geldik. Bu kafa devam ederse emin olun ki, kardeş kardeşe düşecektir.

Exit mobile version