Her gün yüzlerce bankacı ile Paramedya İnstagram hesabı üzerinden isimsiz ( bir nevi gizli gizli ) dertleşiyoruz. Binlerce bankacı da hikayelerde bu dertleşmelere şahit oluyor, okuyor ve zamanı gelince kendisi de derdini yazıyor. Buradaki dertleşmelerin samimiyetine dürüstlüğüne içtenliğine inanıyorum. Arada bir , çok çok nadir de olsa bir tanesi çıkıp herkesin sinirlerini zıplatacak tonda , her gün herkesin bankada yüzlerce kez duyduğu o “ klasik “ cümleleri sıralayıveriyor. İşte film orada kopuyor. Bankacılar buna asla tahammül edemiyorlar ve tepki büyüyor . Oysa iş yerinde aynı cümleler sıralandığında herkes sessizce ve çaresizce dinliyor, hatta belki de onaylıyor görünüyor . Bunun psikolojisi üzerine çok düşündüm, çok okudum, çok yazdım. Yöneticilerin psikopat ve Narsist yönlerinden önceki yazılarımda çokça bahsettim . Ama son günlerde farkettim ki asıl en tehlikeli olanlar zararsızmış gibi görünen manipülatif kişilikler . Onların taktikleri çok daha sinsice . Dost gibi görünen kontrolcüler. Aslında her şeyi onlar yönetiyorlar . Nasıl mı ?
Suçlu Hissettirirler:
Tüm gün çok yoğun şekilde çalıştığınız, her işe koştuğunuz, temel ihtiyaçlarınızdan dahi taviz verdiğiniz , çok yorulduğunuz bir günün sonunda , mesai saati bitişinde çantanızı alıp çıkmak üzere hazırlandınız . Yöneticinize , müdürünüze , şefinize ya da iş arkadaşınıza “iyi akşamlar” deyip çıkmak istiyorsunuz ama bakışları , imaları, sözleri ile sizde “ çok yanlış “ bir şey yaptığınız hissi yaratıyorlar. “ Part time mı çalışıyorsun? Bu saatte çıkılır mı ? Ne acelen var vs. vs.” Suçluluk duygusuna yenilenler bir kaç gün sonra artık hiç bir şey yapmadan , boş boş ekrana bakarak çıkmasına izin verilecek , lütfedilecek saati bekliyorlar. Manipülatif kişiliklerin en iyi yaptığı şey sizi en doğal istemleriniz, talepleriniz, duygu ve düşünceleriniz nedeniyle dahi suçlu hissettirmek.
Açıkça Eleştirirler
Bitmeyen kampanya yapmışlar. Her gün ama her gün o istenen üründen istendiği kadar satamazsanız listenin en altında yer almaya , ifşa olmaya hazır olun. Sizden kötüsü yok. Beceremediniz , başaramadınız . Yetersizsiniz . “Böyle olmaz arkadaşlar , böyle olursa yolları ayırırız . “ Yıllardır emek vermişsiniz , belki geçen ay listenin tepesinde yıldızdınız . Önemi yok. Onlar çöp. Müşteriye bugün bu ürünü şu kadar adet satamadıysanız sizde bir sorun var, bunu herkesin önünde konuşmaya hazır olun, akşam toplantıya gelin . Yok gelemem diyorsanız ne yapıp edip o ürünü satın. Hedefi tutturun. Bahane yok. İşte size gül gibi bir manipülasyon daha… Yine kontrol edildiniz. Yine olmayacak işleri oldurdunuz. Kimse sürekli uluorta eleştirilmek istemez tabii ki. Yine tuzağa düşürüldünüz .
Güçsüzlüğünüzü Hissederler
Bir yandan geçim derdi çeken , kredi borçları, çocuğun masrafları , ev kirası, yol parası hesapları yapan insanın en son isteyeceği şey işini kaybetmektir. Aile düzeni bozulmuş, görüştüğü arkadaşı kalmamış, anne babasına dert anlatamamış her insan da sosyal açıdan zayıflamış, güçsüzleşmiş demektir . Manipülatif kişilikler bu durumu da çıkarları için kullanmayı çok iyi bilirler ve asla acımazlar. Bu durumu gerekirse defalarca yüzünüze vurarak size sürekli ne kadar güçsüz olduğunuzu hatırlatarak kontrolleri altında tutarlar. Çaresizce onlar ne derse yapmaya devam edersiniz çünkü artık sizin onlardan başka dayanacak bir şeyiniz yoktur . Sizi buna inandırırlar.
Savunmasız Bırakırlar
Sırlarınızı, zayıf yönlerinizi , değerlerinizi , önem verdiğiniz şeyleri öğrenmek için size yakınlık gösterip güven verirler ve daha sonra bunları aleyhinizde kullanarak sizi savunmasız bırakırlar. “ Biz bir aileyiz “ söylemi en işte en çok bu işe yarar .
Dedikodudan beslenirler
Ortamda olmayan kişi hakkında konuşmak , onun sırlarını size vererek sözde güven yaratmak, onun hakkında sizden bilgiler almaya çalışmak manipülatif kişiliklerin en belirgin özelliklerinden biridir . Dedikodu onların vazgeçilmezidir. Çok severler . Tabii ki sizin olmadığınız ortamda bu defa dedikodu malzemesi siz olursunuz
Gerçeği Çarpıtırlar
Apaçık ortada olan gerçeği bambaşka bir gözle ve bakış açısıyla görmenizi sağlamak için yalanlar söylemekten asla çekinmeyen kişilerdir manipülatörler. Toplantılarda ekrana yansıtılan boy boy tablolarda sadece onların görmenizi istediği kadarını gösterirler. Detaylara ya hiç girmezler ya da işlerine çok yarıyorsa abartarak anlatırlar . Tüm bunları yaparken melek yüzlüdürler . Taa ki yalanları yüzlerine vuruluncaya kadar. Bir anda şeytanlaşırlar. İnanamazsınız.
Hatalarını Asla Kabul Etmezler
Sorumluluk Almazlar
Onların kararları ve eylemleri sonucu ortaya çıkan hata, suç, kaza vs. olumsuz her ne olursa olsun suçlu hep başkalarıdır . Manipülatif kişilikler asla hatalarını kabul etmez ve sorumluluğu başkalarına yüklerler. Dikkatleri dağıtır , olayları çarpıtır, yalanlar söyler , okları başka yöne ustaca çevirirler . Özür dilemek sözkonusu bile değildir onlar için. Sadece ve sadece çıkarlarına hizmet ediyorsa samimiyetsiz bir özür dileyebilirler.
Sınırlarınıza saygı duymazlar
Çalışan memnuniyeti anketi doldururken personelinin arkasında durup kontrol eden hatta “sen kalk ben doldurayım” diyen bir yönetici buna en iyi örneklerden biri olabilir . Hamilelik kararlarını sorgulayan, tatilde nereye gideceğinizi ne yapacağınızı öğrenmeye çalışan yöneticiler de kişisel sınırlara saygı duymayan manipülatif kişiliklerdir. Sizi özellikle yalnız yakalayarak ya da izole ederek kontrol altına almak isterler. Sınırlarınıza ( öğle tatilinize, dinlenme zamanlarınıza, sosyalleşme anlarınıza göz dikerler. Hatta kişisel sosyal medyanızı şirket aktivitelerinin reklamını yapmak üzere kullanmanızı talep ederler. Masum bir istek gibi görünse de sınırlarınızın ihlal edildiğinin en güzel örneğidir.
Ruh halleri hızla değişir
Daha dün çok güler yüzlü olan yöneticiniz bir anda çok sinirli bir ruh haline girdiyse, az önce kibar ve sakin konuşurken bir anda saldırgan bir hale büründüyse , karşınızda sürekli renk değiştiren bir bukalemun varmışçasına hayretle izlediğiniz bu yöneticinizin manipülatif bir kişiliği olması kuvvetle muhtemeldir . İsteklerini yaptırmak , sizi kontrol etmek için şekilden şekle girmekte asla tereddüt etmeyecektir. Onun için önemli olan tek şey sizin üzerinizde hedefine ulaşmasını sağlayacak etkiyi yaratmaktır. Sizin ne hissettiğinizin ise zerre kadar önemi yoktur onun için.
Karşınızda bu tip kişilikler varken ne işten vaktinde çıkmak , ne maaşa Zam talep etmek , ne yıllardır beklediğiniz o terfiyi istemek ne de bir performans toplantısında karnenizin hesabını dürüstçe ve açıklıkla vermek mümkündür. “Hata bende, kusur bende , suç bende …” deyip susmanız , “ kazandığımıza şükür “ deyip yetinmeniz , “ dışarda binlerce işsiz var” deyip avunmanız beklenir .
Manipülatif kişiliklere karşı ne yapabilirsiniz ?
Onları farkedin .
Size davranış şekillerini, sözlerini, ifadelerini içine çekilmeden, dışarıdan biri gibi gözlemleyin. Yalanlarını yakalayın , zayıf yönlerinizi size karşı kullanıyor mu, size nasıl yaklaşıyor, sizden nasıl faydalanıyor, sizi kontrol etmek için hangi araçları kullanıyor. Hepsinin farkında olun ve mücadele etmeye hazırlanın.
Sınırlarınıza sahip çıkın
Sınırlarınızı kendiniz dahi bilmez, korumaz, savunmazsanız ihlal eden çok olur. Öncelikle kendi sınırlarınızı kendiniz bilin ve çizin. Nelerden asla taviz vermemeniz gerektiğine karar verin. Üzerinde yeterince düşünürseniz bunları kolayca farkedersiniz. Size kötü hissettiren, huzursuz hissettiren yaklaşımları not edin ve bunlara karşı ne söylemeniz, yapmanız gerektiğine karar verin. Gerekirse bunları ilan edin. “ Hafta sonu iş telefonu cevaplamamak , her akşam 7’de evde olmak. Çocuğum hastalandığında suçluluk hissetmeden izin almak , hamile kaldığım için suçlu hissetmeyi reddetmek vs.” Sınırlarınızı net şekilde belirleyip karşı tarafa da bu mesajı kararlılıkla verdiğinizde sınırlarınızı aşmaları daha zor olacaktır. Güçlü ve kararlı şekilde, tek kişilik bir ordu misali kişisel sınırlarınızı korumayı mutlaka bilmelisiniz. Bu hayat boyu her alanda işinize yarayacak bir savunmadır . Kendinize yeteneklerinize , tecrübelerinize güvenerek kendinizi bunlardan koruyabilirsiniz . Unutmayın, siz izin vermezseniz kimse sizi, kişiliğinizi çiğneyemez. Zorlayabilir ama başaramaz.
Onları dikkate almayın
Manipülatörleri besleyen ve büyüten şey sizin onlara, onların söz ve davranışlarına verdiğiniz önem, değer ve dikkattir. Sizin üzerinizdeki etkilerini farkettikçe, neyi neden, nasıl yaptığını çözdükçe onlara aldırmamayı da başarabilirsiniz. Moralinizi bozmak be sizi zayıf düşürmek için yapacakları hamlelere karşı uyanık olur ve dimdik durursanız onların etkisinden kurtulabilirsiniz. Yapacağınız en büyük hata ise onların değişmesini, düzelmesini beklemek olur. Onları mental olarak sizden uzak kendi haline bırakmak en iyisidir .
Kendinize güvenin
Kendi yeteneklerinin, becerilerinin farkında olan, geçmişinde farklı başarıları olan, mücadele etmeyi bilen insanlar için manipülatif kişiliklerin etkisinden kurtulmak çok zor olmayacaktır . Üzerinde özenle düşünmek, sınırlar çizmek, kararlar vermek ve uygulamak kendi hayatınızın kontrolünü ele geçirmek için doğru adımlar olur.
Bu yazıyo okuyup da ;
“Yöneticim bir manipülatörmüş meğer …” diyen herkese kişisel mücadelesinde başarılar dilerim.