Aralarında Mitul Kotecha ve Christian Maggio’nun da olduğu TD Securities analistleri müşterilerine geçtikleri bir notta Mayıs sonu itibariyle Avrupa, Orta Doğu ve Afrika (EMEA) bölgelerindeki merkez bankalarının para politikalarında agresif şekilde sıkılaşmak için motivasyonlarını kaybettikleri fakat kalıcı enflasyon beklentileri nedeniyle yetkililerin daha da şahin bir yaklaşım sergilemek zorunda kalabilecekleri kaydedildi.
Türkiye’nin gevşek bir para politikası izlemeyi denediği fakat kritik eşiğin aşılmak üzere olduğu belirtilen notta, “Türkiye ekonomisinin cari açığı kapatmak için dış kaynak girişine yüksek derecede bağımlı olması ve yaşanan yüksek enflasyon göz önüne alındığında faiz indirimleri sürdürülebilir görünmüyor” ifadeleri kullanıldı.
Macaristan için faizlerin en az 180 baz puanlık artışlar yüzde 9’u bulması beklenirken analistler Polonya’nın 140 baz puanlık artışla faiz oranlarını yüzde 7,5’e taşımasını bekliyorlar.
Notta iki ülke için, “Genel olarak, güçlü ücret artışı ve hükümet mali harcamaları nedeniyle her iki ülkedeki risklerin belirgin şekilde yukarı yönlü olduğunu düşünüyoruz” değerlendirmesinde bulunuldu.
Güney Afrika’da enflasyon EMEA’daki diğer bölgelerden daha yumuşak olsa da, özellikle Fed’in sıkılaştırma hızının artmasından sonra ülkede faizleri öngörmeye dair risklerin yukarı yönlü değişmiş durumda olduğuna vurgu yapıldı.
Analistler Fed’in faiz yol haritası için, “Önümüzdeki aylarda Temmuz ayında beklediğimiz gibi 50 baz puanlık bir artıştan ziyade 75 baz puana kadar veya daha fazlasına kadar daha fazla artış görebiliriz” tahmininde bulundu.
Rusya’nın diğer ülkelerden ayrışarak politikayı gevşetmesinin beklendiği belirtilen notta, “İthalatın düşmesi ve yüksek petrol ve doğalgaz getirileriyle birlikte ruble 2018 seviyelerine tekrar çıksa da sermaye kontrolleri ve yaptırımlar nedeniyle yatırımcıların çoğunluğu için Rus para birimiyle ticaret imkansız kalmaya devam edecek gibi görünüyor” ifadelerine yer verildi.