9PARA POLİTİKASI MERKEZ BANKASI ÇALIŞANLARININ KONTROLÜNDE
TCMB’nin sık sık başkan değişimine sahne olması, fiyat istikrarı hedefi olarak manşet enflasyondan çekirdek enflasyona geçmesi, sonra bundan da vazgeçerek bilimsel ve aklıselim tüm uyarılara ve dünyadaki örneklere rağmen politika faizlerini düşürmesi, fiyat istikrarı ve finansal istikrar dışında kalan görevler üstlenmeye başlaması ve müteakiben enflasyonun sıçrayışa geçmesi yeterince endişe verici idi. Bunların üzerine, TCMB Kanununda İdare Merkezinin Ankara olarak ifade edilmesine karşın, Bankanın Eylül ayına kadar tamamen İstanbul’a taşınacağı, bir kısım personelin teşvikle emekli edileceği, eski başkanlar Durmuş Yılmaz ve Rüşdü Saracoğlu’nun resimlerinin indirildiği haberleri bu endişeleri daha da artırıyor. Banka, anlaşılmaz bir şekilde ve kısa bir zaman dilimi içinde başkan, personel ve idare merkezi değişiklikleri ile “kurumsal imkânsız üçlüyü” zorlamış oluyor. Bu gelişmeler Banka personelinin morali üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir, Bankanın karşı karşıya olduğu hukuki, operasyonel ve itibar risklerinin gerçekleşme olasılığını ve ülkemizin insanlarının refahı üzerindeki olumsuz etkileri artırabilir.
Kurumsal işlev bozukluğu sorunu sadece TCMB’de yaşanmıyor ve bu durumdan endişe duyanlar sadece bizler değiliz. Uluslararası İstatistik Enstitüsü de (isi) 11 Şubatta yaptığı bir açıklamayla TUİK Başkanı Sait Erdal Dinçer’in görevden alınmasının Türkiye’de enflasyonun yüksek seviyelerde olduğu bir dönemde gerçekleştiğine dikkat çekti. Enstitü, Başkan da dahil olmak üzere TUİK’deki atama ve görevden alma prosedürlerinin kurumun güvenilirliğini azalttığına dikkat çekti. Enstitü aynı zamanda profesyonel etik beyannamesi ile kamu istatistiklerinin oluşturulmasına dair temel prensipleri de hatırlattı. Açıklamada TUİK’in ürettiği istatistiklerin isabetliliğinin sadece Türk devleti ve halkı için değil aynı zamanda uluslararası toplum ve finansal piyasalar için de önemli olduğu vurgulandı.
Türkiye’de kurumların işlevleri sık sık gerçekleşen başkan değişiklikleri ile etkilenmeye çalışılırken ben ParaMedya okuyucularıyla ilginç bir merkez bankası başkanı ataması hikayesini daha paylaşmak istiyorum. Konu bizim basınımızda da yer aldı ama belki çok yoğun gündem içinde yeterince ilgi görmemiş olabilir. Bunu ben dünya ile ne kadar farklı yönlere gittiğimiz anlatan iyi bir yönetişim örneği olarak ParaMedya okuyucularının dikkatine sunmak istiyorum.
Stoltenberg Bache’ye Karşı
Norveç halkı bir sabah yeni bir merkez bankası başkanının atandığına dair sürpriz bir haberle uyanmayacak. İnternete girip, “Bu da kimmiş acaba?” diye hayatlarında ilk defa ismini duydukları bir kişiyi araştırmayacaklar. Çünkü 2022 Aralık ayı başında Norveç Merkez Bankası başkanlığı görevine gelecek kişinin ismini daha şimdiden biliyorlar ve de onu gayet iyi tanıyorlar (hatta biz de dahil tüm dünya tanıyor): NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg (62).
Geçtiğimiz Ağustos ayında Bankanın on bir yıllık (ay değil yıl) Başkanı Oeystein Olsen (70) “Her şeyin bir zamanı var. Önümüzdeki Ocak ayında 70 yaşında olacağım. Bu, uzun bir kariyeri sonlandırmak için uygun bir zaman. Şubat 2022’ye kadar görevime devam edeceğim ve on ikinci yıllık (aylık değil yıllık) konuşmamla görevimi tamamlayacağım” diyerek emekliye ayrılmak istediğini bildirmişti. Bu nedenle başkanlık pozisyonu başvurulara açılmış ve pozisyona geçen Aralık ortasına kadar isimleri Norveç medyasında da paylaşılan 22 kişi başvurmuştu. Başvuranlar arasında birkaç öğrenci, bazı emekliler, bir otobüs şoförü, bir fırıncı vardı. Bir kişi de kanserle mücadele eden oğluna şaka yapmak amacıyla pozisyona başvurmuştu. Norveç’te açılan kamu görevi pozisyonları için olağan bir durum bu. İsteyen herkes bu pozisyonlara müracaat edebiliyor.
Geçtiğimiz Kasım ayında Norveç Maliye Bakanı NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’i arayarak, Norveç Merkez Bankası Başkanlık kadrosunun yakında boşalacağını belirterek Bankanın başkanlığı için müracaat etmesini önermişti. Stoltenberg bu öneriyi kabul etti ve geçen Aralık ayı ortasında söz konusu başvuruyu gerçekleştirdiğini kamuoyuna açıklayarak 22 kişilik aday listesinde yer aldı.
Listede çok güçlü bir aday daha göze çarpıyordu; Norveç Merkez Bankası’nın kadın Başkan Yardımcısı Ida Wolden Bache (49). Bache, ekonomi yüksek lisansını London School of Economics’de, ekonomi doktorasını da Norveç üniversitesinde Döviz Kurlarının Enflasyon Üzerine Etkisi konulu tezi ile yapmış. İş hayatına Norveç Merkez Bankasında araştırmacı asistanı olarak başlamış, sonra üniversitelerde hoca ve özel sektörde ekonomist olarak çalışmıştı. 2013’te tekrar Norveç Merkez Bankası’na dönmüş 2020 yılına kadar merkez bankacılığının iki ana kanat görevini icra eden Para Politikası ve Finansal İstikrar birimlerinde yedi yıl üst düzey yöneticilik yapmıştı. 2020 yılından itibaren de Bankada Başkan Yardımcılığı görevini sürdürüyordu.
Stoltenberg ise ekonomi yüksek lisans eğitimini Oslo Üniversitesi’nde Belirsizlik Altında Makroekonomik Planlama: Bir Ampirik Analiz teziyle tamamladı. Sonrasında ise İşçi Partisi’nde genel başkanlık da dahil olmak üzere oldukça parlak bir politik kariyer yolu izlediği görülüyor. Stoltenberg, Çevre Bakanlığı Müsteşarı, Milletvekili, Sanayi ve Enerji Bakanı, Maliye Bakanı ve iki dönem de Norveç Başbakanı olarak görev yaptı. 2008 küresel ekonomik kriziyle mücadelede uluslararası iş birliğinin geliştirilmesi için önemli görevler üstlendi. Daha sonra da 2014’ten itibaren NATO Genel Sekreteri olan Stoltenberg halen bu görevi yürütüyor.
Ankette Bache önde çıktı ama Stoltenberg Başkan oldu.
Norveç’in önde gelen kanallarından TV2 bu iki güçlü adaydan hangisinin halk nezdinde başkan olarak daha çok kabul gördüğünü araştırmak istedi. Bu nedenle bir anket düzenledi. Anket sorusu basitti. Stoltenberg mi? yoksa Bache mi? Ankete katılan izleyicilerin yüzde 66.8’i Bache’yi, yüzde 33.2 si de Stoltenberg’i başkan olarak görmek istediklerini belirttiler.
Norveç Başbakanı Jonas Gahr Stoere’nin, Stoltenberg’in arkadaşı olduğu için katılmadığı seçme sürecinin sonunda Stoltenberg’in yeni Norveç Merkez Bankası Başkanı olmasına karar verildi. Bu noktada Bache’nin Başkan vekili olarak önümüzdeki Aralık ayı başına kadar Bankayı yönetmesi uygun görüldü. Böylece Bache’de onurlandırılmış oldu.
Başkanın fazla bir etkisi yok, para politikası personelin öneri ve tahminleri ile yürütülüyor
Stoltenberg’in geçmişte halen iktidarda olan Norveç İşçi Partisi liderliğini de yapmış olmasının Bankanın bağımsızlığını olumsuz etkileyebileceği muhalefet tarafından ileri sürüldü. Ama yaygın kanaat bu atamanın Norveç’te para politikasının yönünü etkilemeyeceği şeklinde. Çünkü söz konusu politika büyük ölçüde Bankanın çalışanlarının öneri ve tahminleri ile yürütülüyor. Bu nedenden dolayı JP Morgan müşterilerine gönderdiği notta Stoltenberg’in para politikasında oyun değiştirici olmayacağını bildirdi. Stoltenberg aynı zamanda Norveç’in 1.4 trilyon dolarlık efsanevi varlık fonuna da başkanlık yapacak.
Görünen o ki, Stoltenberg son derece önemli kurumlarda en üst pozisyonlarda görev yapmış bir yönetici olarak atanmış olsa da Norveç Merkez Bankası büyük ölçüde yılların tecrübesine sahip ve kurumsal kültürü özümsemiş çalışanlarının ortak aklıyla yönetilecek.