Çalışanlarına zorla sokak sokak dolaştırıp tanımadığı insanlarla resim çektirmesini isteyen bankalara dava açmak mümkün!
Geçen hafta cumartesi günü çalıştığı banka tarafından zorla emlakçı ziyaretine gönderilen ve resim çektirmesi istenen bankacının nasıl tacize uğradığını gündeme getirmiştim.
Bir taraftan hedef baskısıyla bunalan bankacılar bir yandan da şube dışında sokak sokak dolaştırılıp pazarlama yaptırılıyor. Bununla da kalmayıp ispat için hiç tanımadığı insanlarla resim çektirmeleri isteniyor.
Çalışanlarını köle olarak görüp onları sokaklara salıp, hiç tanımadığı insanlarla cumartesi sabahı resim çektirmesini isteyen yöneticilere buradan bir soru sormak istiyorum:
Siz eşinizin sokaktan geçen herhangi biriyle yan yana resim çektirmesine sıcak bakarmısınız?
Lütfen igneyi önce kendinize batırınız.
BU SUÇTUR
Bankacılardan müşterileriyle ya da pazarlama yaptığı insanlarla zorla resim çektirmelerini istemek Türk ceza kanununa göre suç.
Bunu ben değil Mobbig ile Mücadele Derneği Başkanı Hüseyin Gün söylüyor.
Hüseyin Gün hayatını mobbing ile mücadeleye adamış bir kişi. Aynı zamanda mahkemelerde bu konuda bilirkişilik yapan Hüseyin Gün, “Bankaların personelinden her ne amaçla olursa olsun müşterisi ile resim çektirmesini istemesi ceza kanunu 102 maddesine göre suçtur. Çünkü çalışanından hiç tanımadığı müşterisiyle yan yana resim istemesi karşı tarafın cinsel saldırına açık hale getiriyorsun” diyor.
Hüseyin Gün’e göre, yasalar samimiyet mesafesini 120 santim olarak belirliyor. Bu tesbit bilimsel bir sonuç. Bankaların tanısın tanımasın müşterisiyle resim çektirmek için çalışanını zorlaması özel hayata müdahale olarak kabul ediliyor.
Peki müşterisi ile sokaklarda resim çektirmesi istenen bankacılar ne yapmalı?
Mobbing ile Mücadele Derneği bu konuda tek bir yol gösteriyor o da dava açılması. Eğer dava açacak gücü yoksa dernek avukatları bunu ücretsiz olarak yapıyorlar.
Ceza kanunlarına göre suç olan bu talep aslında mobbinginde ta kendisi. Bu nedenle banka çalışanları mutlaka bu tür talepleri ispat olarak saklasınlar. Özellikle bölge müdürlüklerinden gelen yazılı talepler aslında mahkemelerde delil olarak kabul ediliyor. Bu mailleri imkan varsa kağıda dökmek yoksa da cep telefonları ile resmini çekmek ilerde açılması muhtemel davalarda önemli bir delildir.
Bankacılık sektöründe 2014 yılı gerçekten zor geçti.
Karları düşen bankalar 2015 yılında daha saldırgan olacaktır. Özellikle hedef baskıları ve işten kovulma tehditleri daha sık karşımıza çıkacak. İş akti feshedilen veya o aşamaya gelen bankacılar korkusuzca iş mahkemelerine çalıştıkları bankaları dava etsinler. Bu zorbalık ve tehdit dolu elektronik postalar sizi kurtaracaktır.
BDDK ÇÖZMELİ
Banka çalışanlarının karşılaştığı bu acımasız durumun aslında en büyük günahlarından biri de BDDK’nın dır.
BDDK bugüne kadar hep bankaların bilançolarıyla ve kasasındaki paraları ile ilgilendi. Oysa banka sadece bilanço ve kasalar değil. Onlara hayat veren insandır. Malesef son 10 yıldır bankacılık sektörüne büyük ayrıcalıklar tanındı ve çalışanlar adeta köle gibi bu çarkın içine atıldı.
Allah’tan korkan ve kul hakkından çekinen BDDK yöneticilerine buradan soruyorum:
On binlerce bankacı feryat ediyor. Bunların sesini kulağınız duymuyorsa vicdanınız da mı duymadı.
AÇIKLAMA: Pazar gününden itibaren bu köşede sizden gelen şikayetleri ve feryatları tüm kamuoyuna duyuracağım. Her türlü şikayetinizi yazabilirsiniz.
remziozdemir@gmail.com
Yazılarımı Mobil Uygularımızdan da takip edebilirsiniz.
Faiz indiriminin kokusunu alan yabancı tahvile saldırdı
Yurt dışı yerleşikler 15 Kasım haftasında güçlü tahvil alımı yaptı. 1,6 milyar dolarlık tahvil alan yabancının tahvil alımı dokuz haftanın...