Jan koum ve Brian Acton Watsapp uygulamasının kurucuları.
Bizlerin şu hallerini görseler insafa gelir vazgeçelerdi uygulamayı yazmaktan.
Eskiden bir ara bir furya olmuştu iş özel yaşam dengesi diye.
Her ne kadar hayata geçirmek mümkün olmasa da baya da üzerinde duruluyordu.
Mümkün olmamasının en ama en büyük nedeni modern çağ tasması olan cep telefonlarımız ve maalesef bu cep telefonlarını gerek güven ilişkisi gerek ilerde satış temenni ettiğimiz müşterilere vermek zorunda kalmamız.
Yüzde 90 müşteri şubeden ulaşamıyorum bahanesiyle cep telefonumuzu ister. Bir vermezsin, iki vermezsin ama üçüncüde maalesef numaran müşterindedir.
Ve kâbus başlar.
Hafta sonu ya da mesai saati dışı aramalar.
Ekran, sistem ve banka çalışmıyorken sizin işlem yapmanız beklenir. Bunu söylediğinizde hallet bir şekildeyse döner olay.
Cep telefonun müşterindeyse tatilin de yoktur. Tatildeyken de çalıştırmak isterler seni. Yine izah etmeye çalışırsın. Müşteriyi şubeye, şubeyi müşteriye yönlendirirsin ama o yine cep telefonu ister. Sonuç değişmez kısaca anlamazlar.
Hele bir de kadınsanız…
Sadece iş için rahatsız edilmezsiniz.
Ufak çaplı tacizler başlar ve inanın bana kar topundan koca bir çığa dönüşür.
Yemek davetleri, bir kahve ısmarlıyorlar, abartmıyorum sabah 6 da günaydın mesajı atan, gece 2 de beni bir tek sen anlıyorsun diye arayan, yazan münasebetsizler.
Hani geçtim bölgesini, müdürünü grubunu bir de bunlarla uğraşırsın.
Engellersin bu sefer sen beni nasıl engellersin, sen kim oluyorsun tehditleri başlar.
Yetmez bir de müdürüne şikâyet eder. Sen suçlu olursun.
Özel hayat kaldı mı., kalmadı.
Öteki taraftan maymun gözünü açtı!
Kaybedilen mobbing davalarından sonra ne e-posta ne başka bir şey varsa yoksa watzupp.
Şimdi hepimiz birer insanız ve ihtiyaçlarımız var. Sen beni aradığında bana yazdığında ben duşta olabilirim, tuvalette olabilirim, uyuyor-daha uyanmamış olabilirim, 5 dakika daha diyerek alarmımı ertelemiş olabilirim, yemek yiyor olabilirim, sevgilimle film izliyor olabilirim, çocuğumu hastaneye götürmüş olabilirim, araba kullanıyorumdur mesela?
Hepsini geçtim açmak, yazmak, konuşmak istemiyor olabilirim.
Benim görev tanımımda watsapp her dakika bir şey yazmak diye bir şey yok!
Ben sana günaydın demek zorunda da değilim, senin satış baskılarını beni daralmalarını göğüslemek zorunda hiç değilim.
Eğer yiyorsa buyurun mail üzerinden devam edelim.
Ama yemez çünkü hiç baskı yapmıyordunuz değil mi? Mobbing de kesinlikle yok zaten her şey güllük gülistanlık hayatimiz toz pembe!
Aklıma geldikçe sinirleniyorum ve tahammülüm artık gerçekten yok bunca saçmalığa.
Bu kadar watsapptan ,“şahsi” cep telefonumuzdan taciz etmek istiyorsanız o rekorlar kıran kârlılığınızdan bir parça bütçe ayırıp bizlere birer iş telefonu tahsis edeceksiniz.
Kimse hayatında iki defa gördüğü, tanımadığı adama anası, babası, esiyle konuştuğu cep telefon numarasını vermek zorunda değil.
Mesai saatinde açılacak, mesai bitiminde, izinlerde, tatillerde kapatılacak ve bizler artık rahatsız ve taciz edilmeyeceğiz!
Sizlere gelince sevgili birimler, bölgeler, müdürler.
Siz o watsapptan bit bit bit bütün bir gün bizlere yazınca her şey sadece daha iğreti oluyor. Biraz daha strese girip biraz daha nefret ediyoruz ve lanet ediyoruz aşkla başladığımız mesleğimize.
Önce bizlere birer iş telefonu verin sonra da bizi taciz etmeyin, ettirmeyin.
Gerçekten yeter artık!
Şubeci