Profesör Esfender Korkmaz tek tek anlattı: Kur korumalı TL mevduatı yürür mü?

Prof.Dr.Esfender Korkmaz

Prof.Dr.Esfender Korkmaz yazıyor:

Siyasi iktidar önce ”dövize müdahale etmiyoruz. Rekabetçi kur hedefliyoruz” dedi. MB gösterge faizini, enflasyonun beş puan altına indirdi. Sonra MB döviz satarak kura çok kere müdahale etti. Sonra olmadı TL mevduatı kur korumasına alındı. Bu uygulama aynı zamanda piyasada ve iktisadi ajanların kafasını karıştırdı ve birçok soru gündeme geldi!

1. Ülkenin bu kadar maliyete girmesine gerek var mıydı?

Eğer Merkez Bankası gösterge faizini hiç olmazsa enflasyon seviyesinde tutmuş olsaydı, ekonomi bu kadar maliyete ve bu kadar riske girmezdi.

* Dolar kur 10 lirayı geçmezdi.

* Enflasyon yüzde 18’i geçmezdi

* Yatırımlar-inşaat sektörü durmazdı.

* Gıda ilaç kıtlığı yaşanmazdı.

* 10 lira seviyesindeki kur da rekabetçi kurdur.

2. Kur garantili TL mevduatının ekonomik ve sosyal maliyeti ne olur?

* TL Milli para olmaktan çıktı. Dolar koruması altına girdi. Dünyada ve Türkiye’de TL’ye olan güven dip yaptı. Bunu Türkiye’nin dış borçlanma tahvillerinin iflas risk priminde de görebiliyoruz. Cumhurbaşkanı dolar garantili TL mevduatını açıklamadan önce, Türkiye tahvillerinin iflas risk pirimi 520 baz puan idi. Sonrasında 577 baz puana yükseldi.

* CDS oranlarının artması Türkiye’nin daha pahalı dış borçlanması demektir.

* Hazine ve MB’nın TL yükü artacaktır. Kur artarsa, faiz farkını MB ve hazine ödeyecektir. Bu durumda Para politikası çalışmaz. Bütçe açığı artar. Enflasyonist etki yaptı.

* Kur farkı vermek; Vergi verenden bankada mevduatı olana gelir transferidir. Gelir dağılımı bozucu etki yapar.

* Gizli faiz artırımı piyasada manipülasyon olarak algılanır. İktidarın özel gündemi olduğuna dair kanaat oluşur.

* Dolar kurunun birkaç saatte 18 liradan 13 liraya inmesi döviz piyasasının panik içinde ve aşırı kırılgan olduğunu gösterdi.

3. İktidar neden dolar bazlı TL mevduatı yoluna gitti?

Siyasi iktidar faizi nas olarak siyasi amaçlı kullandı. Siyasi islamı kenetlemek için popülizm yaptı. Gerçekte ise;

* Yüzde 19 Gösterge faizi nas’ta yüzde 14 nas değil mi?

* Mevduat üç aylık reel faizi, yüzde eksi 2,7. Yani tasarruf sahibi hem parasını mevduata yatırıyor, hem de faiz almıyor tersine faiz veriyor. Eksi reel faiz nas değil mi?

* Katılım Bankaları kar payı diyor. Kar etse de, zarar etse de diğer bankaların faizine eşit kar payı veriyor. Dahası kredi kartı gecikme faizine de kar payı diyor. Bunun adı hülle değil mi?

4. Açıklanmaya muhtaç sorular var.

* Cumhurbaşkanı konuşmaya başlarken kim işlem yaptı? Yüksek kurdan kim para bozdurdu?

* Döviz bozdurucuları ve Kamu-Özel iş birliğinde dolar olarak talep garantisi alanlar, bu spekülatif kazançları ile acaba seçimi mi finanse edecekler? Erken seçimin finansmanının da mı kullanacaklar?

5. Bu iş yürür mü?

* Mevduat sahibi, dolar hesabı olanlar, dolardan TL’ye neden geçsin? TL mevduatı ilave avantaj sağlamıyor. Riskler var… En az 3 aylık vadeli hesap açmak lazım. Mevduatı bozana faize ilaveten kur farkı verilmiyor.

* Dolardan TL’ye geçenler ancak kurlar da şok düşüş oluşursa kazançlı çıkarlar. Kasım ayında mevduatın 3 aylık reel getirisi -2,71 oldu. Aynı şartlar devam ederse, TL’ye geçenlerin avantajlı olması için kurların 3 ayda yüzde 3 ve üstünde düşmesi gerekir. Bu günkü siyasi ve ekonomik koşullarda, ilave bir şok önlem alınmazsa kurlar daha fazla düşmez.

* Geçmişte TL’yi dövize bağlamanın sıkıntısını yaşadık. 1975-1976, Dövize Çevrilebilir Mevduat hesapları (DÇM) iflas etmişti.

 

Exit mobile version