TR AI Week’in ilk gününde, etkinlik Ana Sponsoru ING Türkiye’nin Genel Müdürü Alper Gökgöz “Dijital Liderlik Yolunda Yapay Zekaya Stratejik Bakış” başlıklı oturumda Dünya Gazetesi (NBE) Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ’ın sorularını yanıtladı. Alper Gökgöz konuşmasında finans sektöründe dijitalleşme, yapay zeka, yeni nesil teknoloji kullanımı ve ING Türkiye’nin dijital liderlik hedefi gibi konularına değindi.
ING olarak, dijitalleşmeyi stratejilerinin merkezine aldıklarını belirten ING Türkiye Genel Müdürü Alper Gökgöz, “Biz kendimizi bankacılık lisansına sahip bir teknoloji şirketi olarak tanımlıyoruz. Sektörler arasındaki sınırlar giderek kalkıyor, bu da bizim gibi dinamik ve çevik kurumlar için birçok fırsatı barındırıyor. Dijitalleşme ING Grubu’nun DNA’sında var. Dijitalleşme odağında ilerlerken, ING aynı zamanda müşterilere kolay, akıllı ve kişisel bir deneyim sağlamaya odaklanıyor. Biz de bu vizyonla hareket ederek Türkiye’nin lider dijital kurumu olmayı hedefliyoruz. Müşteriler bankacılık sektörünü artık sosyal medya uygulamaları ya da e-ticaret uygulamaları ile kıyaslıyor. Bu noktada artık veriyi kullanabilen, kolay, akıllı ve kişisel bir deneyim sunan kurumlar öne çıkıyor” dedi.
Dijital liderliği, bankacılıktan ve rakamlardan daha öte bir yaklaşımla tanımladıklarını belirten Gökgöz “Dijital liderlikte odaklandığımız 3 temel konu var; müşteri deneyimi, güvenilirlik, fark yaratan ürün ve hizmetler. Biz veriyi, dijitali ve teknolojileri en iyi şekilde kullanarak müşterilerimizin hayatında bankacılığın yerini daha aza indirmeyi hedefliyoruz. Bu anlamda uygulamalara baktığımızda örneğin kredi tahsis kararlarımızın %99,8’ini otomatik süreçlerle veriyoruz. Ayrıca yapay zeka ve NLP destekli yazışmalı bankacılık asistanımız INGo’da 2018 yılından bu yana başlatılan tekil konuşma sayısı 13 milyon adet olarak gerçekleşti ve yaklaşık 1 milyar TL’lik kredi onaylandı. Bununla beraber 2020’den bu yana yaklaşık 173 bin saat mesai harcanmış tekrar eden işlerin robotize edilmesini sağladık. Bunlara ek olarak, en az altyapı kadar insan kaynağına da yatırım yapmanın önemli olduğuna inanıyor ve üniversiteler ile iş birliği yaparak yeni nesil yetkinliklere yönelik sertifika programlarını hayata geçiriyoruz. Geleceğe baktığımızda ise, bankaların artık bankacılık dışında alanlarda da iş birliği yapabileceği fırsatlar görüyoruz, çünkü artık bir platform haline geliyoruz. Bunun için de veriyi ve yapay zekayı iyi kullanmak gerekiyor, çünkü bu teknolojileri iyi kullanan kurumlar çağın kazananları olacak” diye aktardı.
ING Türkiye Operasyon Genel Müdür Yardımcısı Yücel Ölçer: “Yeni nesil teknolojilerden ve veri biliminden bütüncül olarak yararlanıyoruz”
TR AI Week’in ilk gününde gerçekleşen bir diğer dikkat çekici oturum ise “Yapay Zekanın Finans Sektörünü Dönüştürücü Etkisi” başlıklı panel oldu. Harvard Business Review Türkiye Genel Yayın Yönetmeni Serdar Turan’ın moderatörlüğünde gerçekleşen panele, ING Türkiye Operasyon Genel Müdür Yardımcısı Yücel Ölçer, SC Yönetim Danışmanlık Kurucu Soner Canko ve Özyeğin Üniversitesi öğretim üyesi Levent Güntay katıldı. Konuşmacılar finans sektöründeki dijital dönüşümde yapay zekanın etkisi, yeni nesil teknolojilerle trendlerin nasıl değişeceği ve rekabette nelerin şirketleri ön plana çıkartacağı gibi birçok konuyu ele aldı.
Geliştirdikleri algoritmalar ve modeller ile beraber iç süreçlerin daha verimli hale geldiğini ve daha otonom şekilde süreçlerini yürüttüklerini ifade eden ING Türkiye Operasyon Genel Müdür Yardımcısı Yücel Ölçer, “Geleceğin bankacılığı için çalışırken yapay zeka, robot teknolojileri gibi teknolojiler temelinde faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Veri bilimi ve yapay zekayı sanata benzetiyoruz; veriyi doğru şekilde işlemenin, anlamlandırmanın, basite indirgeyerek yönetilebilir hale getirmenin bir sanat olduğunu düşünüyoruz. Birçok sürecimizde yeni nesil teknolojilerden ve veri biliminden bütüncül olarak yararlanıyoruz” açıklaması yaptı.
Yücel Ölçer sözlerine şöyle devam etti: “İnovasyon bizim için yenilikçi bakış açısı, yaptığımız için daha iyi yapabilmek ve bunu da analitik olarak sistem ve süreçle takip edebilmek demek. Biz inovasyonu kurum kültürüne entegre ediyoruz ve banka içerisinde birçok proje geliştiriyoruz. Bu bakış açısını sağlamak için de hem esnek çalışma modelleri sunuyoruz hem de çevik çalışma metodu ile ilerliyoruz. Ayrıca bunu bir adım daha ileriye götürerek PACE dediğimiz bir inovasyon yöntemini kullanıyoruz ve her adımda müşterilerimizin isteklerini dinliyoruz. Bankamız genelinde çalışma arkadaşlarımız ana prensipleriyle yapay zeka ve algoritmaların neler yapılabileceğini biliyor ve projeler geliştiriyor. Inovasyon bizim için tabana yaygın, DNA’mızda olan ve daha çok odaklanmak istediğimiz bir özellik.”