9 Eylül 1944’te 1 milyon lira sermaye ile kurulan Türkiye’nin ilk özel sermayeli bankası Yapı Kredi Bankası 77 yılını kutluyor.
9 Eylül 1944’te 1 milyon lira sermaye ile kurulan Türkiye’nin ilk özel sermayeli bankası Yapı Kredi Bankası 77 yılını kutluyor.
Kuruldukları günden bugüne ülke ekonomisini ve insanını kararlılıkla desteklemeyi sürdürdüklerini belirten Yapı Kredi CEO’su Gökhan Erün, “İlk günden beri, kuruluş felsefemizin izinden gidiyor, ülkemize ve toplumumuza hizmet etmek için var gücümüzle çalışıyoruz. Bunu yaparken, gelecek nesillere güzel yarınlar bırakmak adına sürdürülebilirlik konularına da hassasiyet gösterip, uzun dönemli değer yaratıyoruz. Ayrıca, Koç Topluluğu’nun kurucusu merhum Vehbi Koç’un ‘Ülkem varsa ben de varım’ sözünün ışığında, topluluğumuzun ülkeye ve topluma hizmet felsefesi, duyarlılığı ve yaklaşımı da bu yolda bizim için büyük bir itici güç oluyor” değerlendirmesinde bulundu.
Ülke ekonomisini var gücümüzle destekliyoruz
2021 yılının ilk yarısında ülke ekonomisine 441 milyar TL katkı sağladıklarını vurgulayan Erün, ‘‘Güçlü sermaye yapımız, insanı merkeze alan ve sınır tanımayan hizmet anlayışımızla 77. yılımızda da büyümeye devam ettik. Nakdi kredilerimizi yüzde 25 artışla 318,1 milyar liranın üzerine taşıdık. Bununla birlikte müşteri mevduatı hacmimiz bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 21 artış kaydetti. Pandeminin olumsuz etkilerinin küresel olarak devam ettiği yılın ilk yarısında ekonomimizin lokomotifi KOBİ’lerin yanında olmayı sürdürdük. Bu dönemde KOBİ’lere verdiğimiz nakdi ve gayri nakdi kredilerde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 22’lik artış sağladık. Öte yandan Türkiye’yi kredi kartıyla tanıştıran ilk banka olarak Worldcard ile tarihsel liderliğimizi bu sene 30. yıla taşıdık. Önümüzdeki dönemde de ekonomimizi var gücümüzle desteklemeye ve her ölçekten işletmemizin yanında olmaya devam edeceğiz’’ ifadelerini kullandı.
Bankacılığa kazandırdığımız ilklerle 77 yıldır sektörde standartları belirliyoruz
Pandemi sürecinin, dijitalleşmenin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlattığını vurgulayan Erün, şu değerlendirmede bulundu: “Hem içinde bulunduğumuz dijital çağ hem de pandeminin etkisiyle geleneksel iş yapış şekilleri, tüketici davranışları ve beklentileri hızla değişiyor. Geleceğin bankacılığını bugünden inşa etme vizyonuyla uzun yıllar önce dijital bankacılık alanında insanı merkeze alan, sınırları kaldıran teknolojileri üretme hedefi ile dijital stratejimizi oluşturmuştuk. Pandemiden önce hayata geçirdiğimiz yenilikler sayesinde bu döneme en hazırlıklı giren kurumların başında yer aldık. Bu doğrultuda sektördeki güçlü konumumuz ve yenilikçi ruhumuzla 77 yılda standartları belirleyen sayısız inovasyonu sektörle tanıştırdık, bankacılığın her alanında sınırları kaldıran işlere imza attık, atmaya da devam ediyoruz.
En güncel teknolojilerden faydalanarak gerek müşterilerimizin gerekse çalışanlarımızın hayatını kolaylaştırmak, bu konudaki temel yaklaşımımızı oluşturdu. Yapı Kredi Mobil bankacılık uygulamamızı hayata geçireli 10 yıl oldu. 2018 yılında ise ‘Görüntülü İşlem Asistanları’ uygulamamızı hayata geçirerek kullanıcılara uzaktan müşteri olma imkânını sağladığımızda, zamanın ötesinde bir yeniliğe imza atmıştık. Şubeye gitmeden Yapı Kredi müşterisi olmak isteyen kullanıcılara sunduğumuz ‘Görüntülü İşlem Asistanları’ ile kazandığımız müşteri sayımızda yılın ilk 6 ayında önceki döneme kıyasla iki katından fazla artış yaşandı. Mobil aktif müşteri adedimiz ise 2021’in ilk yarısında, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 21 oranında yükseldi. Son 5 yılda aktif mobil bankacılık müşterimiz %300 arttı. Sektör standartlarını değiştiren inovatif özelliklerimizden biri olan QR kodla para/çekme yatırma şimdiye kadar 120 milyondan fazla kullanıldı. Dijital kanallardan kazandığımız yeni müşteri adedimiz 2020 yılının aylık kazanımına göre 2 katından fazla arttı. Bu doğrultuda dijital kanallarımızda yarattığımız yıllık etkileşim 2 milyara yaklaşırken, nakit dışı işlemlerde dijital kanallarımızın payı %98,5’e ulaştı. Ayrıca Yapı Kredi olarak kullanıcılarımız için her yıl 100’den fazla gelişmeyi gerçekleştirdik. Dijital bankacılık alanında öncü konumumuzu sürdürerek insan hayatına değer katacak teknolojilere odaklanarak yeni teknolojileri en kullanışlı şekilde müşterilerimizin hizmetine sunmaya devam edeceğiz.”
Her alanda sürdürülebilirliği benimsiyoruz
Faaliyetlerinin çevre ve toplum üzerindeki etkilerini doğru yönetmenin büyük bir sorumluluk olduğu bilinciyle hareket ettiklerini dile getiren Erün, ‘‘Kurumsal politika ve stratejilerimizi geliştirirken ekonomik, sosyal, çevresel ve yönetişim faktörlerinin hepsini bütüncül bir şekilde değerlendiriyoruz. Sadece ekonomik gelişim adına değil; topluma, insana ve doğaya dost sürdürülebilir bir gelecek için var gücümüzle sınırları kaldırmaya çalışıyoruz. Sürdürülebilirlik stratejimizi, ortak değer yaratmaya dayandırıyor, tüm çalışmalarımızı buna göre planlıyor ve yönetiyoruz. Bununla birlikte doğal kaynakları gelecek kuşaklara da aktarabilmek için kaynakların en verimli biçimde kullanılması konusunda üzerimize düşen görevleri önemsiyoruz ve finansın dönüştürücü gücüne inanıyoruz. Buna bağlı olarak sürdürülebilirliği; ekonomik, sosyal ve çevresel her alanda benimseyerek tüm iş süreçlerimize entegre ediyoruz. Ayrıca sürdürülebilirlik odağında müşterilerimizin sağlıklı dönüşümü için bilinç oluşturmak ve dönüşümün finansmanını sağlamak da en kritik konularımız arasında yer alıyor” dedi.
Sürdürülebilirlik alanında atılan ulusal ve uluslararası tüm adımları çok yakından takip ettiklerini söyleyen Erün, ‘‘Birleşmiş Milletler Sorumlu Bankacılık Prensipleri, Global Compact Türkiye Sürdürülebilir Finansman Bildirgesi, Birleşmiş Milletler Kadının Güçlenmesi Prensipleri ve İş Dünyası Aile İçi Şiddete Karşı Projesi gibi pek çok ulusal ve uluslararası girişimin içinde yer alarak sektöre örnek oluyoruz. Sorumlu yatırım yapmaya önem veren kurumların kaynak olarak aldıkları dünya çapında önemli endeks serilerinden biri olan FTSE4Good Gelişmekte Olan Piyasalar Endeksi’nde de varız. Ocak 2021’den itibaren İklim Bağlantılı Finansal Görev Gücü’nün (TCFD- Task Force on Climate-related Financial Disclosures) raporlama tavsiyelerinin resmi destekçisi de olduk. Öte yandan kömür madenciliği ve kömüre dayalı enerji üretimi finanse etmeme taahhütleri küresel çapta gün geçtikçe artıyor. Biz de kredi politikalarımızda yaptığımız değişikliklerle düşük karbonlu ekonomiye geçiş ve iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında, yeni kömür yakıtlı termik santralleri ve kömür madenciliği yapan yeni projeleri finanse etmeyeceğimizi beyan ettik. Yine yakın bir zaman önce Bilim Temelli Hedefler Girişimi’ne (Science Based Target Initiative) emisyonlarımızı azaltma taahhüdü verdik. Böylece küresel ısınma artışını 2°C’nin, ideal olarak ise 1,5°C’nin altında sınırlayan Paris Antlaşması’nın hedefleri doğrultusunda çevreye katkıda bulunacağız. Ülkemizden “1.5°C Yönelik İş Hedefleri”ni imzalayan ilk ve tek kurum olmanın gururunu yaşıyoruz’’ değerlendirmesinde bulundu.
Kadın çalışan oranında sektör liderliğimiz sürüyor
Her alanda toplumsal cinsiyet eşitliğinin savunucusu olarak, kadın çalışan oranında sektör liderliğini çok uzun yıllardır sürdürdüklerini hatırlatan Erün, “Sadece ülkemizin değil, dünyanın da her anlamda gelişmesi ve daha iyi bir yere dönüşmesinin yollarından biri, şüphesiz ki cinsiyet ayrımı yapmadan herkese eşit fırsat sunulmasından geçiyor. Toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda atılan tüm adımları, özel sektör ve kamunun doğal bir sorumluluğu olarak görüyoruz. Yapı Kredi olarak, herkese eşit haklar sunulmasının kurumların en önemli görevlerinden biri olduğunun farkındayız. Kadın istihdam oranını bir gelişmişlik göstergesi olarak kabul eden bir kurum olarak 77’nci yılımızda da sektördeki öncü konumumuzu sürdürüyoruz” ifadelerini kullandı.
Yalın Çalışma modeliyle sürdürülebilir bir dünya için katkı sağlıyoruz
Küresel çapta yaşanan değişimlerin önemli bir oyuncusu olduklarını belirten Erün, “Kurum kültürümüzün çok önemli bir parçası olan yenilikçi ruhumuzla, kendi sektörümüz için bir ilk ve tüm sektörler için örnek bir karara imza atarak ‘Yalın Çalışma’ modeline kalıcı olarak geçtik. Verimlilik temeline dayanan bu modeli planlayıp hayata geçirdiğimizden beri sürdürülebilirlik açısından dünyamız için pek çok fayda sağladık. Geçtiğimiz yılın Mart ayından itibaren 8 binden fazla Yapı Kredilinin sorunsuz bir şekilde evden çalışmasını ve bu sayede her ay yolda harcanan 350 bin saatten fazla süreden tasarruf etmesini sağladık. Evlerden çalışmaya başladığımız yaklaşık 1.5 yıldan beri karbon ayak izimizi toplamda yüzde 51 oranında (32.106 ton CO2e) azaltmayı da başardık” diye konuştu.
Kültür ve sanatın bankasıyız
Yapı Kredi’nin kuruluş vizyonundan kalan önemli bir miras olarak özellikle kültür ve sanat ekseninde topluma katkıda bulunmak için de çalıştıklarını ifade eden Erün, sözlerine şu şekilde devam etti: ‘‘Kültür ve sanatın bankası Yapı Kredi olarak 77 yılda tiyatro, resim, müzik, fotoğraf, edebiyat gibi pek çok farklı sanat disiplinine destek verdik. Bizler, refah ve huzurun, sanatı ve sanatçıları koruyan, onları destekleyen bir dünyada var olabileceğine inanıyoruz. Kültür sanat alanının gönüllü destekçisi ve koruyucusu olarak bugüne kadar yaptığımız tüm çalışmaları, maddi değerlerinin çok ötesinde, ülkemize karşı sorumluluğumuz olarak görüyoruz.
Kültür ve sanata verdiğimiz önemin doğal bir uzantısı olan Yapı Kredi Yayınları, Türk yayıncılığının en büyük ve en etkili kuruluşlarından biri konumunda yer alıyor. Yapı Kredi Yayınları, bugüne kadar çıkardığı 5 binin üzerinde başlıkta kitapla edebiyat dünyasında önemli izler bırakmaya devam ediyor. 1964 yılından bu yana kültür sanat faaliyetlerimize ev sahipliği yapan Beyoğlu’ndaki Yapı Kredi Kültür Sanat binası, sanatseverleri unutulmaz sergiler ve etkinliklerle buluşturuyor.
İlk düzenlendiği günden bu yana Türk tiyatrosunun önemli bir parçası olan Yapı Kredi Afife Tiyatro Ödülleri ile büyük tiyatro sanatçısı Afife Jale’nin ismini yaşatıyoruz. Zamanla Türkiye’nin en prestijli ve uzun soluklu tiyatro organizasyonuna dönüşen bu ödüller ile 1997 yılından bu yana da tüm tiyatro emekçilerini desteklemeyi sürdürüyoruz.
Öte yandan Yapı Kredi bomontiada, tarihi dokusu ve kendine has yapısıyla kültür sanat mirasımızı sürdürdüğümüz bir başka mekân oldu. İstanbul’un kalbinde yer alan mekan; sergiler, söyleşiler, konserler ve atölye çalışmaları ile sanatseverlerin uğrak noktalarından biri olarak kültür sanat hayatına renk katıyor.
Kültür ve sanat dünyasına katkıyı kendine ilke edinmiş bir banka olarak, gelecek kuşakların kültür birikimini geliştirmek, ülkemizin evrensel kültür varlıklarını tanıtmak için önümüzdeki dönemde de var gücümüzle çalışmayı sürdüreceğiz. DNA’mıza işleyen topluma faydalı olma vizyonumuzla, her alanda topluma yarar sağlayan öncü çalışmalarımızla sınırları kaldırmaya devam edeceğiz.’’
Faiz indiriminin kokusunu alan yabancı tahvile saldırdı
Yurt dışı yerleşikler 15 Kasım haftasında güçlü tahvil alımı yaptı. 1,6 milyar dolarlık tahvil alan yabancının tahvil alımı dokuz haftanın...