Borsa yükselişini sürdürürken, usta analist Evren Devrim Zelyut’tan ilginç bir analiz geldi.
Size tek grafik sunacağım. Bu grafiğe bakıp ekonomi şahlanıyor mu, yoksa çöküyor mu, çok net göreceksiniz. Aşağıdaki grafik Borsa İstanbul’un aylık, dolar bazlı durumunu gösteriyor. Yatay eksende yıllar, dikey eksende dolar cinsinden değeri mevcut. Endeksi dolar kuruna bölerek grafiği elde ettik.
Bu grafiğin söylediklerini maddeler halinde sıralayalım:
1-Kurun artması ile endeks düşmüş, yabancı için borsa pul parası haline gelmiş. Şahlanan bir ekonomide borsanın bu kadar değer kaybı söz konusu olabilir mi?
2-Endeks 2011 ve 2013 yıllarında en mutlu zamanlarını yaşamış; ama 2013 sonrası benim de her yazımda işaret ettiğim, FED politikalarının değişmesi ile değerlenen kur, Türk ekonomisine vurmaya başlamış. Endeks gümbür gümbür düşmüş.
Bu noktada şunu da unutmamak gerek: 2022/2023 yıllarında FED para politikasını tekrar değiştirecek. (Basılan paralar geri çekilecek) Türk ekonomi yönetimi bunun için bir hazırlık yapıyor mu? Tabi ki hayır! Sadece günü kurtarmaya çalışıyorlar.
3-Ekonomiyi uçuracak denilen Cumhurbaşkanlığı sisteminin 2018 yılında gelmesi ise son darbeyi vurmuş. Endeks o yıldan sonra 2008 Küresel Krizi seviyesine düşüp yerlerde sürünmeye başlamış.
Bu grafik haricinde büyük Türk firmaları ve holdinglerine baktığımda da acı bir tablo görüyorum. 2018 yılına kadar dolar bazlı olarak da artan fiyat yerini düşüşe bırakmış. Yani iş hayatında, ticarette, ikonik anlamı olan büyük firmalar da ekonomideki bu berbat yönetime dayanamayıp fiyat olarak gerilemeye, değer kaybetmeye başlamışlar.
Bu gerilemeyi 2019’da ilk hissettiğimizde korkumuz şuydu: Eyvah şirketlerin değeri pul oldu şimdi yabancılar hepsini ele geçirecek. Ama durum o kadar kötü ki, tek adam yönetimi Türkiye’yi fırsatçı yabancıların dahi kaçtığı bir ülke haline getirdi. Ülkenin demokrasi değerlerini gelecekte taşıyıp taşımayacağı, piyasa ekonomisi olarak kalıp kalmayacağı konusunda çok ciddi soru işaretleri var. Bu nedenle yabancı pul fiyatına düşmüş Türk firmalarını almıyor. Onlara adete çöp muamelesi yapıyor.
Bu grafiğin tekrar yükselmesi için gerekli olan ilk koşul ise; demokrasi, özgür basın, insan hakları gibi temel değerlerde güvenin tekrar sağlanması olacaktır.
Bunu takip eden konular ise, ekonomideki yozlaşmış yapının düzeltilmesi, yani yandaşların kaynakları yağma etmesinin önlenmesi ve devlet harcamalarında tasarrufa gidilmesi, ülkenin üretim, eğitim ve hukuk yapısında devrimsel nitelikte değişimlerin yapılmasıdır.
2023 bu bağlamda çok önemli bir yol ayrımı olacaktır. Ya bu grafik daha aşağılara inecek, Türkiye; Pakistan, Afganistan gibi bir ülke olacak, ya da dipten dönüp, vatandaşına refah ve huzuru vermek için medeniyet yarışına kaldığı yerden devam edecektir.