Akbank olayında sınıfta kalanlar

Akbank’ta yaşanan olayda sadece banka üst yönetimi değil aynı zamanda BDDK ve BİST yönetimi de sınıfta kaldı. Kısacası kimse Akbank krizini şubecilerin dışında yönetemedi.
Akbank, Türkiye’nin en büyük 5 bankasından biri!
En büyük ve en köklü ailenin sahip olduğu yılların bankası.  En az 10 kez “en iyi banka” ve “en iyi dijital banka” ödülü alan bu banka 2 gün çalışmadı.
Sadece bu bankanın müşterileri için değil aynı zamanda tüm bankacılık sistemi aksadı.
Kimse çekini ödeyemedi, kirası veya kredisini ödemesini yapamadı.
Dünya bankacılık tarihinde bu bir ilk!
Dijital mükemmellik ödüllü banka 40 saatten fazla bir süre dijital arızası nedeniyle çalışmadı.
Alın size dijital. Daha düne kadar dijitalleşme gerekçesiyle insanları kapının önüne koyan bankaların dijital macerası buraya kadar.
Akbank’ta şu oldu bu olduğu bir kenara bırakarak Türkiye’de bankacılık sektöründe kriz anında hiç kimsenin ortada olmadığını gördük.
Herkes sınıfta kaldı! İşte sınıfta kalanlar:
Banka üst yönetimi:
Banka üst yönetimi kesinlikle bu süreci iyi yönetemedi. Dünyada eşi benzeri olmayan bir çöküş yaşıyorsun ve yüzbinlerce müşterini mağdur ediyorsun ve bunu 24 saat sessizce izliyorsun. Böyle bir şey olamaz. Normal bir ülkede o bankanın genel müdürü istifa eder. Türkiye’de istifa kültürü olmadığı için bu olayda da kimse istifa beklemesin. Banka tamamen iletişim sürecini kötü yönetti.  Bankacılık güven işidir. Bankadan öyle twitter da üç satırlık yazı yerini genel müdürünün bir açıklama yapması lazımdı. Ayrıca ortada bir başarısız bir yönetim var. Sabancı Holding umarım bu konuyu sorgular. Çünkü burada yaşanan sadece Akbank’ı değil tüm Türkiye’yi olumsuz etkiledi. Türkiye’nin en güçlü gördüğü bankacılık sektöründe dijitalleşmenin belki de önünü kesti.
Akbank olayında gördük ki, şirket yönetmek sadece bilançodaki rakamları güzelleştirmek değilmiş. Aynı zamanda kamuoyuyla iletişimde. Siz bu kadar büyük krizde Akbank’ın genel müdürünü ortalıkta gördünüz mü? Haftada üç gün basın bültenlerinde boy gösteren genel müdür yardımcılarını hiç gördünüz mü?
Ben şahsen hiçbirini görmedim.
Ortalıkta gördüğümüz sadece zavallı şubeciler vardı. Bu krizde sınıfı geçen sadece şubeciler oldu. Müşteriyi rahatlattı, krizi mükemmel yönetti.  Türkiye’de en çok personel çıkartan bu bankanın umarım bu insanların daha çok kıymetini bilir.
BDDK yönetimi:
BDDK yani Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu! Bu krizi kendince arka planda yönetti.
Hayır! Bu kesinlikle yanlış! Bankacılık güven işidir bunu onlarda biliyor. Burada kamuoyunu bu otoritenin de bilgilendirmesi lazımdı. Benzin istasyonlarında kartları çalışmadığı için ruhsat bırakan, marketlerden ele boş çıkan, havalesini yapamayan, para çekemeyen ve dahası diğer bankalara ödemesini yapamayan bunun için panik olan insanları bu kurum çıkıp rahatlatmalıydı.
Akbank olayı diğer bankaları da olumsuz etkiledi. BDDK bu krizi iyi yönetseydi kesinlikle bu seviyeye gelmezdi.
Bundan sonra özellikle bankaların sistemi üzerinde daha ciddi bir çalışma ve denetleme yapmak zorunda.
Türkiye bir deprem ülkesi. Yarın büyük bir deprem olması muhtemel. Peki bankalarımız buna hazır mı?
BDDK’nın özellikle bankaların bu dijitali konusunda kamuoyunu daha iyi bilgilendirmesi lazım.
BİST yönetimi:
Türkiye’nin en büyük 5 bankasından biri iki gün kapalı kaldı. Borsanın yıldız pazarının gözde şirketi iki gün hiç çalışmadı ama hisse senedi borsada tıkır tıkır işlem gördü. Banka ilk gün KAP’a açıklama yapma lütfunda bile bulunmadı. Oysa bir saatlik sorunda dahi bildirmesi gerekirken banka yaklaşık 30 saat sonra KAP’a bir açıklama yolladı.
Borsa yönetimi bu konuda sorumsuzca davranmış kendisine güvenen yatırımcıların panik olmasına neden olmuştur. Normal olarak Akbank işlem sırası kapatılmalıydı. BİST bunu yapmadı, bankadan açıklama istemek yerine 30 saat onların yollamasını bekledi.
Son söz olarak Türkiye dijital bankacılıkta sınıfta kalmıştır.
Bu saatten sonra kimse kalkıp da ben en iyi banka ödülü, en iyi dijital ödülü veya bilmem ne ödülü aldım diyemez!

Kaynak: Yeniçag
 

Exit mobile version