Yapı Kredi’nin konsolide bazda net karı 2019 yılına kıyasla yüzde 41 artarak 5.080 milyon lira oldu.
Ülke ekonomisine 2020 yılında 382.7 milyar liralık kaynak sağlayan Yapı Kredi’nin, toplam nakdi kredi hacmi 2019 yılsonuna kıyasla yüzde 23 artışla 281.8 milyar liraya yükseldi. Bankanın TL nakdi kredi hacmi ise yüzde 26’lık bir artış göstererek 166.9 milyar TL oldu. 2020 yılını 486.5 milyar liralık aktif toplamı ile kapatan Yapı Kredi’nin, toplam müşteri mevduat hacmi bir önceki yılın yine aynı dönemine göre yüzde 15 yükselerek 259.3 milyar liraya ulaştı. 2020 yılında Yapı Kredi’nin konsolide bazda net karı 2019 yılına kıyasla yüzde 41 artarak 5.080 milyon lira olarak gerçekleşirken, özkaynak karlılığı yüzde 12, yasal düzenlemelerin olumlu etkileri dışarıda bırakıldığında sermaye yeterlilik rasyosu yüzde 16,7 oldu.
Pandemi nedeniyle 2020 yılının küresel çapta daha önce hiç yaşanmadığı kadar zorlu geçtiğini belirten Yapı Kredi CEO’su Gökhan Erün, “Bu dönemde de ülkemiz ve müşterilerimiz için ‘Hizmette Sınır Yoktur’ anlayışıyla hız kesmeden çalışmaya devam ettik. Türkiye’nin en köklü finansal kuruluşlarından biri olmanın verdiği sorumluluk bilinciyle, bu dönemde de en büyük önceliğimiz ülkemiz ekonomisini desteklemek oldu. Uzun yıllara dayanan tecrübe ve bilgi birikimimizi, sektörümüzün ve ekonomimizin faydası için kullanmayı sürdürdük. Bu anlayış ile 2020 yılında Türkiye ekonomisine 382.7 milyar liralık kaynak sağladık. Koronavirüs (Covid-19) salgınının tüm olumsuz etkilerine rağmen, bu dönemde doğru stratejimizle konsolide aktif büyüklüğümüzü 486.5 milyar TL’ye yükselttik” dedi.
Ekonomimize ve Yapı Kredi’ye uluslararası alanda duyulan güveni defalarca tescilledik
Yılın ilk yarısında, uluslararası piyasalardan 865 milyon dolar sendikasyon ve Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’ndan (EBRD) 100 milyon dolar olmak üzere toplam 965 milyon dolarlık kaynak sağladıklarını ifade eden Erün, “Yapı Kredi olarak yılın ilk yarısında 18 ülkeden, 38 bankanın katılımı ile iki ayrı döviz cinsinden sağladığımız sendikasyon kredisini, dış ticaretin finansmanı için kullandık. EBRD ile imzalanan sözleşme kapsamında elde edilen 367 gün vadeli 100 milyon doları ise KOBİ’lerin kısa vadeli likidite ihtiyaçlarına tahsis ettik. Ekonomimize olan desteğimizi yılın ikinci yarısında da sürdürdük. Dış ticaretin finansmanının desteklenmesi adına, 21 ülkeden 39 bankanın katılımı ile 855 milyon dolar seviyesinde bir sendikasyon kredisine daha imza attık. Böylece, yılın tamamında uluslararası piyasalardan elde ettiğimiz toplam 1 milyar 820 milyon dolarlık kaynakla, ülkemiz ekonomisine ve Yapı Kredi’ye uluslararası arenada duyulan güveni bir kez daha tescillemiş olduk” diye konuştu.
2021 yılının hemen başında, uluslararası piyasalardan 500 milyon dolar tutarında sermaye benzeri tahvil ihracı gerçekleştirdiklerini belirten Gökhan Erün, ‘Dünyanın dört bir yanından, 230’dan fazla yatırımcının katıldığı sermaye benzeri tahvil ihracı işlemimize, ihraç tutarının 6 katından fazla talep geldi. Bu, ülkemiz ekonomisine ve Yapı Kredi’ye duyulan güvenin en taze göstergesi.’ dedi.
Teknolojimiz ve güçlü altyapımız ile sınırları kaldırmayı sürdürdük
Pandemi sürecinin temel bazı alışkanlıklarımızı çok hızlı değiştirdiğinin altını çizen Yapı Kredi CEO’su Erün, “Yapı Kredi olarak, çok uzun zaman önce tüm platformlarımızı ve altyapımızı dijital dönüşüme öncülük edecek şekilde yenilemeye ve insan odaklı teknolojiler üretmeye odaklanmıştık. Bu sayede, tüm işlemlerin zorunlu olarak dijitale taşındığı pandemi dönemine oldukça hazırlıklı girdik. Sahip olduğumuz güçlü altyapı, bu süreçte bize büyük bir fayda sağladı. Müşterilerimize sağlıklı ve kesintisiz hizmet sunmak adına hızla yeni koşullara adapte olarak farklı çalışma modellerini hayata geçirdik. Böylesi bir dönemde de müşterilerimizin önündeki sınırları kaldırarak, tüm bankacılık hizmetlerinden hızla ve kolayca faydalanmalarını sağladık.” dedi.
Yapı Kredi’nin sektörde öncü konumda olduğu dijital bankacılık ve temassız çözümlerin, pandeminin etkisiyle çok daha kritik rol üstlendiğine dikkat çeken Erün, “Pandemi öncesinde de müşterilerimiz şube dışı kanallarımızı kullanarak çok sayıda bankacılık işlemini kolayca gerçekleştirebiliyordu. Ancak yaşanan pandemi süreci, kullanım alışkanlıkları konusunda çok ciddi bir kaldıraç etkisi yarattı. Önceden işlemlerini şubeye gelerek yapmayı tercih eden müşterilerimizin büyük çoğunluğu artık birçok bankacılık işlemini Yapı Kredi Mobil, İnternet Şubesi veya Müşteri İletişim Merkezi aracılığıyla gerçekleştirmeye başladı. Biz de teknolojiyi, insanı merkeze alan hizmet anlayışımızla hem müşterilerimiz hem de çalışanlarımızın hayatını kolaylaştıracak bir şekilde konumlandırdık. Ürün onay ve evrak işlemlerinin şubeye gidilmeden uzaktan gerçekleştirilmesini sağlayacak geliştirmeleri müşterilerimizin ve çalışanlarımızın sağlığı için çok kısa bir sürede uygulamaya aldık. Bu doğrultuda 2020 yılında mobil aktif müşteri adedimiz, bir önceki yıla göre yüzde 20 oranında artış gösterdi’’ ifadelerini kullandı.
World’ün tarihsel liderliği devam ediyor
World’ün kredi kartları alanındaki tarihsel liderliğine 32 yıldır olduğu gibi bu yıl da devam ettiğine ve pandemi sürecinde temassız ödeme çözümleriyle daha da ön plana çıktığına dikkat çeken Erün, “Pandemiyle birlikte temassız ödeme çözümleri hayatımızda daha fazla yer edindi. Bu doğrultuda kredi kartı temassız işlem adedi ve cirosunda da sektördeki lider konumumuz devam ediyor. Ayrıca sektörde dijital kart adetinde de liderliğimizi koruyoruz. Pandemi öncesiyle karşılaştırdığımızda, bu dönemde kredi kartıyla yapılan temassız ödemeler 4 katına yükseldi ve kredi kartı müşterilerimiz her 3 fiziki satın alma işleminden 2’sini temassız olarak gerçekleştirdi.” dedi.
Sürdürülebilirlik alanında öncü çalışmalar yapıyoruz
Pandemi sürecinin, dünya düzeninin ne derece hassas ve değişebilir olduğunu bir kez daha hatırlattığını vurgulayan Erün, şu değerlendirmede bulundu: “Bu dönemde ekonomi, toplum ve çevrenin birbiriyle doğrudan bağlantılı unsurlar olduğunu bir kez daha tecrübe etmiş olduk. Biz Yapı Kredi olarak kurumların toplumda çevre ile barışık, toplumun beklentilerine kulak veren ve gelecek nesillerin de gereksinimlerini dikkate alan bir konumda olması gerektiğini düşünüyoruz. Bu nedenle topluma değer katma vizyonumuzla, sektördeki öncü, güçlü konumumuzu ve sorumlu büyüme anlayışımızı sürdürülebilirlik alanında daha da yoğunlaştırdık. 2020 yılı Ocak ayında ilk yeşil tahvil ihracımızı Uluslararası Sermaye Piyasası Birliği’nin (International Capital Market Association-ICMA) Yeşil Tahvil Prensipleri ve piyasa standartları ile uyumlu bir şekilde gerçekleştirdik. Tahvil kaynaklarını yenilenebilir enerji projelerinde kullandırarak ülkemizin düşük karbon ekonomisine geçişine olan desteğimizi sürdürdük. Öte yandan finansal kuruluşların çevresel ve sosyal etkilerinin büyük bir kısmının kredilendirme faaliyetlerinden kaynaklandığının bilincindeyiz. Bu konuda da çok önemli adımlar atmaya devam edeceğiz.
2020 yılında Uluslararası Entegre Raporlama Konseyi’nin (International Integrated Reporting Council-IIRC) Entegre Raporlama Çerçevesi kapsamında ilk entegre raporumuzu yayımlayarak tüm paydaşlarımız için uzun dönemli değer oluşturma modelimizi sunduk. Ayrıca, dünyanın en büyük çevresel raporlama kuruluşu olan Karbon Saydamlık Projesi’ne (CDP) yaptığımız raporlamayla CDP Türkiye 2019 Su Liderleri arasındaydık. 2020 yılında da CDP İklim Değişikliği’nden B, CDP Su Güvenliği’nden ise A- notunu alarak CDP Su Güvenliği programında lider konumumuzu devam ettirdik. Aynı zamanda toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadın çalışan istihdamı konusunda sektördeki uzun yıllara dayanan öncü rolümüzü de sürdürdük. Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) liderliğinde, Dünya Bankası desteği ile hayata geçen Fırsat Eşitliği Modeli (FEM) sertifikasını, gerçekleşen bağımsız denetimden geçerek alan ilk şirket olduk. Son olarak, bu yılın başında 2021 Bloomberg Cinsiyet Eşitliği Endeksi’ne (GEI) girerek, ülkemizi temsil eden 5 şirketten biri olmanın haklı gururunu yaşadık.”
Ülkemize ve toplumumuza katkı sağlayarak, ‘sınırları kaldırmayı’ aynı heves ve inançla sürdüreceğiz
“Hizmette Sınır Yoktur” anlayışıyla sektöre öncülük etmeye ve müşterilerinin beklentilerini anlayarak en doğru çözümleri sunmaya devam edeceklerini belirten Erün şunları söyledi: “En büyük önceliklerimiz arasında her zaman insanı merkeze alan teknolojilerle müşterilerimizin hayatını kolaylaştırmak ve topluma değer katmak bulunuyor. 2021 yılında da müşterilerimize sunduğumuz zengin deneyimi artırabilmek adına pek çok yeniliği hayata geçirmeye devam edeceğiz. Ödeme sistemleri alanındaki öncü konumumuzu ilerleyen dönemde daha da güçlendireceğiz. Hizmet sunduğumuz her segmentte müşterilerimizin deneyimini zenginleştirme ve büyüme hedefimiz var. Bununla birlikte, önümüzdeki dönemde de ülkemiz ekonomisinin lokomotifi olan KOBİ’lere sağladığımız finansal desteği artırarak sınırları kaldırmaya da devam edeceğiz. Bu sayede, hem firmalara hem de faaliyet gösterdikleri sektörlere en güçlü şekilde destek olarak ihtiyaçlarına uygun çözümler üreteceğiz. Türkiye’nin ilk özel bankası olarak, kurulduğumuz günden bu yana olduğu gibi; müşteri odaklı hizmet ve toplumsal sorumluluk anlayışımızla ekonomik, toplumsal ve sosyal alanlarda gerçekleştireceğimiz çalışmalarla ülkemiz ve milletimizin her daim kararlı bir şekilde yanında olmaya devam edeceğiz.”
Akbank’tan Diş Hekimlerine Özel Kampanya
Akbank, Diş Hekimleri Günü kapsamında özel bir kampanya başlattı. Akbanklı diş hekimleri, 18 Kasım – 18 Aralık 2024 tarihleri arasında,...