Çalışırken bayramlara hep tatil gözüyle bakmıştım, ticaretle uğraşanlar, tatillere karşıdırlar, para kazanmaya ara vermeyi istemezler. Bense yılın başlarında hep tatil günlerini işaretleyen grupta oldum. Artık işsiz olunca tatile de gerek kalmadı. İşsiz bankacı Deniz Ateş yazıyor:
İyi tatiller;
Siz hedeflerinizi ne kadar biliyorsunuz? Hakim misiniz? Pat diye hemen söylemeniz mümkün mü? Hedeflerimiz olmazsa olmazlarımız! Eğer ezbere biliyorsanız hedeflerinizi sorun yok şanlısınız, rakamlar ile aranız iyi demek ki! Hedefini bilirsen ona göre hareket edersin ve hedef gerçekleştirmen yüksek olurmuş, iyi yönetici hedeflerini ezbere bilmeliymiş. Bunlar hep yönetim kadrolarının ezberleri, uygulamada hiç yeri yok aslında.
Sizin söylediğiniz hedefi, önlerindeki kâğıtlardan kontrol ederler, siz de rahat ve soluksuz hedeflerinizi belirtirseniz toplantınız olumlu geçer. İki tarafın da mutlu ayrıldığı toplantılar dilerim sizlere.
Sahiden toplantılar hala gergin mi geçiyor? Çalışanları strese sokmayı bırakmadılar mı? Hala size rakam soruyorlar mı? Yok yok ne yazsak boş, düzen böyle gelmiş böyle gidiyor, kimse kendine çeki düzen vermiyor.
Ben rakamlardan hiç hoşlanmam, “hedefini söyler misin? “ sorusundan hiç haz etmedim. Bana hedefimi neden soruyorlar ki? Benim hedefim tekne almak, açık denizlerde yelken yapmak. A bir de köpek almak var hedeflerimin arasında. Tekne ve köpek. Keşke bu kadarla kalsa hedeflerimiz, hayat bunların dışında hedefler sunuyor insana. Hedef sayısı azalmıyor!
Size hedeflerinizi soranlar sahiden samimiler mi? Yoksa küçük sahnenin küçük oyuncuları mıyız? Bu kadar sevimli olmak zorundalar mı? Hepsi çok şık ve güzel olmalı mı? İçlerinde doğal sarışın sahiden var mı? Sarışın olmak zorunda mıyız?
İş hayatımız da ne çok cevaplamamız gereken soru var! Kısa süren çalışma hayatında bu kadar soru ve cevap olmamalı daha doğal olmalı iş hayatımız. Tehdit edilerek çalışmamalıyız ama olmuyor. Böyle gelmiş böyle gider diyenler çoğunlukta. Tüm başımıza gelenler de böyle değil mi? Kabul ederek başlıyoruz, biz kabul ettikçe de çalışma koşullarımız düzelmiyor.
Çalışırken bayramlara hep tatil gözüyle bakmıştım, ticaretle uğraşanlar, tatillere karşıdırlar, para kazanmaya ara vermeyi istemezler. Bense yılın başlarında hep tatil günlerini işaretleyen grupta oldum. Artık işsiz olunca tatile de gerek kalmadı. Meğer tatil bir şekilde yapılıyormuş. Çalışırken sorunlar sebebiyle uyku bozukluğu çekiyordum şimdi ise boşluktan uyku düzenim bozuk gidiyor. Yani her olumsuz gidişi işe bağlamamak gerek. Bir çok sorunun çözümü kendi ellerimizde aslında. İş hayatımızın berbat gittiğini düşündükçe, hayatımız da aynı potada eriyor aslında. Hayatımıza sahip çıkmalıyız iyi bir müzik dinleyerek başlayalım hepimize iyi gelecektir deneyelim. Ben son zamanlarda Zeynep Bastık dinliyorum bana iyi geliyor. Bir de Pinhani Dön Bak Dünyaya, beni çok iyi tamamlıyor.
Az dostumuz var sahip çıkabiliyor muyuz? Arayın dostlarınızı bahaneyle; bayramlar bunun için. Bir tavsiye daha, böyle günleri ilerde işsiz kalırsam diye planladığınız iş yeri sahipleriyle daha iyi ilişki için kullanmalısınız. Arayın iyi anlaştığınız müşterilerinizin bayramlarını kutlayın. Hep banka için pazarlama yapmayın, kendiniz için de mutlaka bir ağ oluşturun. Taş yerindeyken ağır oluyor. Bankadayken iş ilişkilerinizi oluşturun. Bittiğinde çalışma hayatınız bu çok önemli olacak emin olun.
Ben bayramlara tatil gözüyle baktım hep, size söylediklerimi de hiç yapmadım. Kimseyi iş için aramadım bu yüzden teknem olmayacağını biliyorum. Olsun hayatta her hedef tutmuyor. Sokak köpeklerine yemek vermeliyim izninizle, sizler çok çalıştınız iyi tatiller size, sağlıcakla kalın.
—
Deniz Ateş
denizatate@yandex.com
İşsiz bankacının tatili
