Korona virüs petrol piyasasını sarsmaya devam ediyor. Petrolde bu fiyatlara nasıl gelindi ve nereye gidiyor. Enerji Günlügü yazarı SABİHA KÖTEK yazıyor:
Petrol piyasası zor günler yaşıyor. Yeni tip korona virüs (Kovid-19) salgını petrol talebini ve üretimini neredeyse durma noktasına yaklaştırdı ve küresel piyasaları sarstı. Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ile Rusya’nın oluşturduğu OPEC+’nın fiyatları yukarıda tutmak için üretim kısıntısına devam etme konusunda uzlaşıya varamaması da bunun üzerine gelince, piyasalar bir anda yangın yerine döndü. 10 Mart 2020, petrol tarihine ‘Kara Pazartesi’ olarak geçti. Yüzde 30’dan fazla düşen WTI ve brent petrol fiyatları, günlük bazda 1991 Körfez Savaşı döneminden beri görülen en büyük düşüşünü yaşadı. Son iki yıldır varil başına yaklaşık 65 dolar seviyesinde seyreden ve virüs salgını etkisiyle 55 dolar seviyelerine düşen petrol fiyatları 30 doların altına gerileyiverdi. ‘Kara Pazartesi’nin ilerleyen saatlerinde fiyatlar hafif toparlayarak günü ortalama yüzde 24,4 düşüşle 31 ve 34 dolardan kapattı.
Tüm dünya piyasaları bu düşüşten etkilendi. Hisse senetleri çöktü, tahvil faizleri dibi gördü, birçok ülke borsasında yüzde 8’lere varan satışlar görüldü. Dünya borsalarında 3,5 trilyon dolar gibi devasa bir miktar yok oldu. Başta Shell, BP, ExxonMobil, Petrobras, Lukoil, Rosneft gibi büyük petrol şirketleri olmak üzere küresel şirketlerin değerleri en az 130 milyar dolar azaldı.
PEKİ BU ÇÖKÜŞE NASIL GELİNDİ?
Korona virüsü (Kovid-19), Ocak ayı başında petrol talebinin kalbi olan Çin’de ortaya çıktı. Çin Dünya genelinde yüzden fazla ülkenin en başta gelen ticaret ortağı ve petrol talep artışının yüzde 80’den fazlasını oluşturuyor. Dolayısıyla Çin’de ortaya çıkan bu virüs sadece insanları değil, ekonomileri de hasta etmeye başladı. Çin’de Şubat ayında rafinerilerin petrol ithalatı yıllık bazda yüzde 20 oranında düştü. Çin’in ham petrol üretimi de yılın ilk iki ayında yıllık bazda yüzde 3,8 düşerek 99,19 milyon ton oldu.
IEA TALEP DÜŞÜŞÜNE İŞARET ETTİ
Çin’de başlayan arz ve talepteki azalma doğal olarak dünya ticaretine de yansıdı. Küresel petrol kullanımının bu yılın ilk çeyreğinde bir önceki yıla göre günde 3,9 milyon varil azalacağı tahmin ediliyor. Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) korona virüs salgını nedeniyle küresel petrol talebi tahminlerini düşürerek, 2009’dan beri ilk defa bu yıl petrol talebinin daralacağını belirtti. Böylesi bir ortam, OPEC’i 31 Mart’ta sona erecek üretim kısıntısını daha derinleştirerek devam etmeye itti.
Petrol piyasasında dengeyi sağlayabilmek amacıyla petrol üretimini günde 1,5 milyon varil azaltma kararı alan OPEC, bunun bir milyon varilinin üye ülkelerce, kalan 500 bin varilinin de OPEC üyesi olmayan petrol üreticisi ülkelerce azaltılmasını öngördü. Bu, 2008 yılından bu yana en yüksek üretim kısıntısı anlamına geliyordu.
Ancak OPEC ve OPEC dışındaki petrol üreticileri (OPEC+) petrol üretimi kısıntısında bu güne kadar sağladıkları uzlaşıyı sağlayamadı ve bir anlaşmaya varılamadı. Şimdiye kadar Suudi Arabistan ile iyi bir işbirliği içinde olan Rusya bu defa OPEC’in üretim kısma önerisine sıcak bakmadı. Petrol talebi ve arzındaki görünümün belirsiz olduğunu ve mevcut kısıntı anlaşmasının üç ay daha sürmesi ve ardından da gelişmelere göre tavır alınmasında ısrar etti. Talebi giderek gerileyen petrolde fiyat artışından kazanmak yerine, pazar payını kaybetmeme ya da arttırma kaygısıyla hareket etti. Özellikle de petrol üretimine tam gaz devam ederek dünyanın en çok petrol üreticisi haline gelen ABD’ye pazar payını kaptırmak istemedi. Sürekli enerji projelerine ket vurmaya çalışan, Kuzey Akım 2 gibi devasa projesinin önüne taş koyan, petrol şirketlerini yaptırımlarla tehdit eden ABD’nin kayaç petrolü ve gazı üretimini de sarsmak istedi.
SABİHA KÖTEK
Zraporu.com