HANİFE SERTER, bankacılığın dışında hayat var diyen bir başka başarı hikayesini yazdı. Bankacılıktan balcılığa uzanan Sevgi Demir Yılmaz’ın hikayesi:
Sevgi Demir Yılmaz 12 yıl boyunca bankacılık yaptıktan sonra balcılık yapmaya karar vererek sektörden ayrılmış girişimci bir kadın. İzmir’deki Finansın Perileri buluşmasında kendisini tanıma ve girişimcilik hikayesini dinleme fırsatı bulduk. Kararlılık, çalışma, yenilikçilik ve ilham içeren bu etkileyici hikayeyi Paramedya okurları ile de paylaşmak üzere yaptığımız röportaj:
BANKACILIKTAN BALCILIĞA
-Bankacılığı bırakmaya nasıl karar verdiniz bu süreçte sizi etkiliyen faktörler nelerdi?
-Bankacılık hayatıma 2006 yılında şube asistanı olarak başlayıp 2018 yılında bireysel portföy yönetmeni olarak son verdim. Hep aynı şubede çalıştım. Son iki yılıma kadar şevkle ve aşkla çalıştım fakat en başından beri hep içimde bir doğa aşkı, hep farklı bir şeyler üretme isteği vardı.
Son yıllarda daralan ekonomi ile birlikte genişleyen hedefleri yapmakta zorlandıkça; yetersizlik hissi, başaramama psikolojisi yüklenmeye başladı. Bir de oldukça yoğun ve uzun geçen mesailerden sonra bırakın kendime zaman ayırmayı çocuklarım için bile vakit bulamaz olmuştum. Daha fazla zaman kaybetmemeliydim! kendimi bulabileceğim, üretken olabileceğim, gelişmeye açık, üzerinde projeler çıkarabileceğim, doğa ile iç içe ve en önemlisi de çocuklarıma doyabilecek zamanım olan bir iş alanı bulmalıyım diye düşünmeye başladım..
*Peki arıcılık sektörü nerden aklınıza geldi ?
Babam öğretmen emeklisi, önceleri bizler doğal bal yiyelim diye 2 kovan arı ile hobi olarak başladı ilerleyen süreçte işini dürüst ve doğru yoldan yapınca iş kendiliğinden büyüdü. 2017 yılında artık çok yorulduğunu ama arıcılık işini de bırakmak istemediğinden, desteğe ihtiyaç duyduğundan bahsetti. Gelişime ve yeniliklere oldukça açık, üretken olabileceğim, doğa ile iç içe olan ve en önemlisi çocuklarıma zaman ayırabileceğim bir işin yıllardır burnumun dibinde olduğunu fark ettim. Babama bana uygulamalı öğretmesini istedim. Kardeşim zaten arılarla birlikte büyüdü diyebilirim. Kardeşim ve babam bana bu işi öğretti. Ben de bir senedir keyifle yapıyorum. Tabii ki ilk başlarda oldukça zorlandım ama kriterlerime tam olarak uyuyordu
*Bankacılığın size yeni alanınızda katkıları var mı, var ise neler ?
Bankacılık; en başta yolu bankadan geçmiş herkeste olduğu gibi benim de iş disiplinimi arttırdı. Ama en büyük katkısı müşteri analizi ve pazarlama konusunda oldu. Müşteriyi tanıma, hangi müşteriye nasıl bir yol izleyeceğim, kampanya düzenleme ve yönetme, satış istatistiği tutma vb gibi konularda hem aldığım eğitimlerin hem de saha tecrübelerimin çok katkısı oldu.
*Arıcılık sektöründe bulunduğunuz durum ve varmak istediğiniz nokta nedir ?
Şu an 250 civarı kovan var. Geçen sezon oldukça verimliydi. Tabii ki üretimi arttırıp daha fazla mahsül almak istiyorum ama önceliğim en üst seviye kalitede bal ve arı ürünleri almak daha sonra doğru pazarı bulmak. Ben de arıların doğal ortamı için daha titiz ve özenli çalışınca zaten üretim arıların doğal bir süreci, o çoğalacaktır.
*Bankacılığı bırakmış ya da devam eden girişimci adaylarına ne gibi önerileriniz var?
Girişimci olmak isteyen bir kişinin öncelikle kendine soracağı soru “ben bu işi şevkle ve aşkla durum ve koşullar değişse bile bir ömür sürdürebilir miyim ?” olmalı. Eğer cevabı evet ise yapacağı işin hayalini kurmalı, hayaller gerçekleşmemiş planlardır değil mi? Daha sonra planlarını kağıda dökmeli kalem kalem, adeta kendi kendine sözleşme yapmalı. Sonraki iş ise bütçe çıkarmak. Bütçede tabii bir çok nokta maddiyat ama maddiyat gerektiren noktaları nasıl maddiyat gerektirmeden halledebilirim olmalı. Küçük bir örnek verecek olursam gıda sektöründe sosyal medya reklamları çok önemli. Henüz çok yeni olduğum için sosyal medya reklamına ayıracak bir bütçem yoktu. Ben de bir tanıtımcı ile şöyle anlaştım; o reklamcının adı ile sipariş veren kişilerden kazancımın belli bir kısmını, belli bir süre o kişiye ödeme yapmak üzere. Hem ben nakit vermeden reklam yapmış oldum hem de reklamcı kazanmış oldu. Ve bunun gibi bir sürü örnek. Bütçeden sonrası ise alıcılara ulaşabilmek. Alıcılara ürünleri iyi tanıtmak; ben üretici olduğum için ürünlerimi çok iyi tanıyorum o yüzden çok da iyi anlatabiliyorum. Üretici olmayanlar ürünleri mutlaka kendisi de kullanıp çok iyi tanımaları lazım. Ürün fiyatını emeğinin karşılığını alacak sevide ama alıcıyı da üzmeyecek kadar belirlemek. Daha sonrası müşteri ve stok takibi. Ürettiğiniz ürünün kalitesini üst düzeyde tutar, hesap kontrolünüzü iyi yapar ve müşterinizi doğru yönlendirebiliriz işinizin büyümesi için hiç bir engel yoktur.
Tabii bir de yeni fikirler lazım; benimle aynı işi yapan insanlardan bir hatta bir kaç farkım olmalı. Zaman zaman güzel fikirleri ben buluyorum ama tıkandığım noktalar da oluyor tabii farklı bakış açılarına ihtiyaç duyuyorum. Böyle durumlarda ise “finansın perilerilerinden” ilham alıyorum. Yenilikçi yaratıcı ve üstün yetenekli peri arkadaşlarım bana çok ilham ve enerji veriyorlar.
Kısacası girişimcilik konusunda “Aklım kesiyor ve yüreğim inanıyorsa başarabilirim” diyorum kendime. Onlar da inansınlar başarabileceklerine. Her şey kendine ve hayallerine inanmakla başlıyor
İNTERNET SİTESİ: https://bendisbal.com.tr/
E-Posta: sevgidemiryilmaz@icloud.com
https://www.instagram.com/bendisbal/