Eski banka müfettişi GÜRCAN KONU, bu hafta ilginç bir anısını anlatıyor. Bireysel Emeklilik BES kampanyası ve ve bir bölge müdürünün deve kinini aratmayan öfkesini yazdı.
İBRETLİK BİR BİR MOBBİNG HİKAYESİ:
TAŞOCAĞI MI, BANKA ŞUBESİ Mİ?
Banka üst yönetimlerinin en çok sevdiği ürünler sigorta ve bireysel emeklilik sertifikası(BES) satışlarıdır. Çünkü komisyonu yüksek, banka açısından karlı ama müşteri açısından vasat altı, hatta bazı durumlarda gereksizdir.
İç Anadolu’nun en büyük ilinde şube müdürlüğü yaptığım dönemde BES kampanyaları düzenleniyordu. Teşvik amaçlı ödüller de konuluyordu. O dönemki ödül, en yüksek satış yapan şube müdürü için 2 kişilik hafta sonu Abant tatili, yetkililer için çeyrek altın idi.
Şubede tüm personel ile yaptığımız toplantıda, bu kampanyada topyekûn uğraşı vererek dereceye girip, şubemizi öne çıkarmak konusunda fikir birliğine ulaştık. Gerçekten tüm arkadaşlar ellerinden geleni yaptılar ve bizden daha fazla potansiyeli olan büyük şubeleri geçip, birinci olduk. Bes şirketinden kuru kutlamalar yapılırken, bölgeden hiç ses çıkmadı.
ÖDÜLLER NE OLDU?
Aylar geçtiği halde, tatil ve altın ödülleri sözü yerine getirilmediği halde, bizim şubeyi yeniden kampanyaya dahil ettiler. Şubeye gelen Bes şirketi bölge müdürüne bu kadar kısa zamanda tekrar bizi kampanyaya dahil ederken, diğer şubelerin daha bir kez bile kampanyaya sokulmadığını ve verilen sözlerin bugüne kadar yerine getirilmediğini ifade ederek, bu şartlarda bizden nasıl bir motivasyon beklediklerini sordum. “Müdür bey haklısınız, ama sizin şube geçen kampanyada çok başarılı oldu, bu sefer de sizin başarı ile bu görevi yapacağınıza güvenim tam, ödül konusunu hemen halledeceğiz.” diye cevapladı.
ZORAKİ TATİL
Bir sonraki hafta telefonla arayan bes yetkilisi o hafta sonu için yer ayırtıldığını söylediğinde, hasta olduğumu bir sonraki hafta sonuna ertelenmesinin daha iyi olacağını söylediğimde, bunun mümkün olmadığını (meğerse, sonradan otelden öğrendiğime göre, sezon başlayacağı için oda fiyatı yükselecekmiş, o yüzden o hafta eski fiyattan geçerli son hafta imiş.) söyledi, neticede o hafta hasta hasta gitmek zorunda kaldım, araba sürerken bir yandan direksiyonu tutarken, öbür elimle burnumu siliyordum. Yetkili arkadaşlara da 2 çeyrek altın da nihayet o hafta teslim edildi.
Yeni kampanyada ödüller müdüre yarım, yetkililere çeyrek altın olarak belirlenmişti, 1 aylık süreçte hem hedef rakamı olan 100 adedi yapmış, hem de bölgede yine birinci olmuştuk, diğer büyük şubeler, 40-60 gibi rakamlarda kalmış, fark yemişti.
ÖDÜL DEĞİL, CEZA TÖRENİ
Bu sefer özel bir ödül töreni düzenlenmişti, Bilkent otelde idi, ben şubeyi temsilen büyük bir özgüven ve memnuniyetle toplantıya gitmiştim, ancak tören başlangıcında, banka bölge müdürü “bireysel segment bes satışında birinci olan şubenin rakamını ben çok yetersiz buluyorum, o muhitte şubenin önüne taş koysan taş satar, 100 rakamı hikâye, en az 1000 yapması gerekirdi. Ama yine de her ne kadar yetersiz görsem de şubeyi kutlamak isterim, ödül plaketi için şube müdürünü sahneye bekliyorum.” deyince salonda bir anda bir sessizlik ve soğukluk oluştu, benim ise başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Bu pişkinliğe ve saygısızlığa gereken cevabı vermem gerekirdi, ama zaten beni tahrik ederek, sonradan zor durumda bırakmak için bu tür bir tavra girdiğini düşünerek, bundan vazgeçtim ve hiçbir şey olmamış gibi çıkıp plaketimi aldım.
Daha sonra şirket segmentinde, şirket ortaklarına kredi yenileme şartı olarak, zorla 15 adet BES sertifika satışı yaparak birinci olan şubeye plaket verilirken, bölge müdürü bu büyük başarısından dolayı şubeyi göklere çıkartıyordu, “şirket segmentinde bu kadar bes satmak çok zordur.” diyordu. Nerede 15, nerede 100 adet? Bireysel segmentte müşteri iknası ile bes satılırken, şirket segmentinde kredi şartı olarak zorla satış sağlanıyordu. Bireyselde ödemeler yıllarca devam derken, şirkette 2 ay sonra iptal ediliyordu.
ANLAŞILMAZ TAVIRLAR
Bölgenin yıldız şubeleri 50 bile yapamazken, 100 adet satan şubenin başarısı ”orada şubenin önüne taş koysan, taş satılır.” şeklin küçümseniyordu. Madem orada öyle bir cevher veya taş ocağı varsa, bundan önceki müdürlerin zamanında bu taş ocağı niçin hiç taş çıkarmamış ve o şubenin müdürü değiştikten sonra, o şube niye bir daha böyle bir taş satışı yapamamış?
Takip eden hafta içi Bes şirketinin bölge müdürü ziyaretime gelerek” Müdür Bey, o gün törende olanlara inanın biz de çok şaşırdık, sizin başarınızı takdir ediyoruz, bölge müdürü niye böyle konuştu, biz de anlam veremedik, herhalde daha çok satış yapılması yönünde teşvik etmek istedi. “Dedi, buna cevap olarak,” Biz iki seferdir görevimizi layığı ile yerine getirdik, sizden isteğimiz bizi artık bu kampanyalara dahil etmemeniz yönünde, zaten bu şartlarda artık dahil etseniz de sonuçlar pek parlak olamayacaktır. ” demek zorunda kaldım.
VERİLEN SÖZLER YİNE UNUTULUYOR
Aylar geçtiği halde, defalarca hatırlattığımız halde, bizim ödüller bir türlü ulaşmıyordu. Sene sonuna doğru “maalesef ödeneğimiz kalmadı, altın sözünü yerine getiremeyeceğiz, yeni yılda da eski yıla harcama yapamıyoruz. Onun yerine pahalı bir mekânda akşam yemeği tertip edeceğiz. “ dendi, mecburen kabullendik, yakın bir tarih belirledik, ama bir hafta sonra yemeğe bölge müdürünün de katılmak istemesi nedeniyle yemek belirsiz bir tarihe ertelendi. Bölge müdürü bir türlü müsait olamadığı için yemek organizasyonu gerçekleşmiyordu. En sonunda “ sizin veya bölge müdürünün katılımı şart değil, ben şubeyi yemeğe götüreyim, siz ödenek tahsis edin.” Dediğimde de kabul görmedi.
Şubeye söz verdiğim için, şube olanakları ile yemek tertip ederek bir mekâna gittik, personele de verilen altın ve yemek sözünün yerine getirilmediğini, bu yemeği şubece organize ettiğimizi, bu şartlarda da bir daha kendilerinden yüksek bes satışı hedefi beklemeyeceğimi paylaştım.
BÖLGE MÜDÜRÜ NİYE MÜDÜRLE UĞRAŞIYORDU?
Bölge müdürünün uğraşmasının tek nedeni vardı. Şube müdürü müfettiş kökenli olduğundan, başka bölgedeki bir şube teftişinde iken, teftiş ettiği şubedeki sorunlu kredisi olan bir firmanın ortaklarına ait başka bir firmanın, bu bölge müdürünün o zamanki bölgesinde, bölge yetkisinde dolaylı olarak kredilendirdiğini ortaya çıkararak uyarı almasına neden olmuştu.
Uyarı bir ceza olmamakla birlikte, o sene jestiyon primi hak edilse de bu primin ödenmesine engel teşkil ediyordu. Deve kinine sahip olan bölge müdürü, yıllarca bunu içinde saklamış, o müfettişin yeni atandığı bölgesinde şube müdürü olarak görev yaptığını görünce, eski kuyruk acısı nedeniyle, onunla özellikle uğraşmaya başlamıştı.
Aslında bu bir başlangıçtı, daha sonra o müdürün şubesini de değiştirerek, başarısız olsun diye avm şubesine sürecek, şube zarar etsin diye özel çaba sarf edecek, istifaya zorlayacak, atılması için uğraş verecekti. Bunlar uzunluk nedeniyle, başka bir yazının konusu, şimdilik bu kadar anlatalım.
SON SÖZ: Mobbing sebepsiz değildir, derininde mutlaka kişisel bir neden vardır. Mobbingciler asıl amaçlarını açıkça söyleyemeyecek kadar korkaktırlar, sinsidirler. Mobbing suçtur, mutlaka cezalandırılmalıdır.
GÜRCAN KONUR
Eski banka müfettişi, bölge ve şube yöneticisi