ENDER BALCI YAZIYOR: Zor durumdaki KOBİ’ler deneyimli bankacılardan destek almalı. Çok sayıda yetişmiş KOBİ uzmanı bankacı, KOBİ’lerin gelişmesini ve büyümesini sağlayabilir.
KOBİ’ler ağırlıklı şahıs yada aile şirketleri, başarılı olup olmadıklarından bağımsız ego kibir ve ben bilirim öz güveni ile genelde dinlemeye yeniliğe açık değiller .
Üretim ve teknik kapasiteleri iyi olmasına rağmen danışmanlık fikri muhtemel zaafiyetlerinin ve yönetim erklerinin eksikliklerini ortaya koyabildiği için bu fikre uzak durmayı tercih edebiliyorlar .
Orta vadede KOBİ’lerin ekonomide sağlıklı devamlılığı bu nedenle sürdürülebilir olmuyor.
Bankacılar tarafında iki grup var, biri “banka çalışanı “ verilen hedefleri tutturma peşinde olan satıcılar ve odak noktaları bir şekilde hedefe ulaşmak , bu nedenle sektörel bilgi diyalektik ve iş süreçlerine çok vakıf değiller .
Bir diğer grup ise “bankacı “ . Bu grup ekonominin, üretimin, ticaretin dinamik ve diyalektiklerinin farkında sürekli sahada ve müşteriye katma değer de katıyorlar ve hedeflerine doğru satış ile ulaşabiliyorlar .
“ Bankacı “ grup yaş ortalaması göreceli daha yüksek ve maliyetli, bankacılık ise digitalleşme tarafında geliştikçe bu grup olumsuz etkileniyor .
Kobi ve “ Bankacı” birlikteliğinin kobi – banka – ekonomi – ülke için yararlı olacağını biliyor ve düşünüyorum .
6 yıldır bu işi yapan biri olarak gözlemim bankacı nitelikli herkes zaten ekonomide yerini alıyor, işsiz kalmıyor .
Posta kurumsal katkı olabilecek önerim şunlar olabilir;
Tüm yapılandırmalarda bankalar maliyetin bir kısmına katılarak
“ bankacı” nitelik ve donanımındaki kişilerle işbirliği yaparak kobi ye destek olunmasını sağlar, npl-syr ve karlılıklarının sürdürülebilirliğine katkı sağlayabilirler.
Önerimin matematiği aktif şirketlere % 3-7 arasına elden çıkarılan aktif maliyetinin ve zaman maliyetinin çok çok altında olacağı açıktır.
Banka kredi ve risk takip birimleri ve yönetimleri bu yaklaşımdan gocunmaz ve bu yaklaşımı fırsat görürlerse performansları inanılmaz artacaktır, neticede sorunlu kobi sayısını göz önüne alırsak buna uygun risk takibi birimi istihdamı yapmak olası değildir.
(Yasa outsourcing olanak tanıyor)
Mevcut uygulamada eldeki sonuç nedir diye bir bakalım, ya doğrudan batık ya takip ya da konkordato.
Hepsinde asgari 2 yıllık bir mesai ve zaman maliyeti söz konusu.
Önerimde ise 2001 İstanbul yaklaşımı pratiğinde olduğu gibi % 90 başarı elde etmek mümkün .
Aynı kobi riski farklı bankalarda olabildiğinden bankalar açısından şeffaflık da sağlanmış olur.
Kayyumda nöbette beklemektense Kobide aktif yönetim ve denetimde “ bankacı “ yetkinlik ve tecrübesinde çalışanlarla yol almak bence çok rasyonel bir yol olacaktır.
Bankalar pilot çalışma yapmak isterlerse yardımcı olabilecek desteği de veririm.
Önerim TOBB şu kadar üyesi var her işyeri bir kişi alsın işsizlik biter sığlığında bir yaklaşım değildir.
Yorumum uzun oldu ama şöyle bağlayayım.
Risk yönetimi yetkinlik ve tecrübe biraz yaş ve birikim meselesidir .
Dünyada özellikle Avrupa’da ömür uzamış çalışma hayatı dönemleri tanımlarıda değişmiştir.
Bugün batıda 50 li yaşlar genç tecrübe dönemi kabul edilirken ülkemizde bir kısım EYT yada işsiz nüfus atıl ve ekonomi dışıdır, genç yeni nesiller ise başarılı ve imkan sahipleri yurt dışına gitmekte geriye kalan çoğunluk ise eğitimin imam hatiplere ve düşük kaliteye dönüşmesi ile kısa orta vadede iş dünyası ve ekonomiye nitelikli kaynak sağlamaktan uzak gözükmektedir.
Bankaların bankacı nitelikli kişilerle işbirliği ve çözüm ortaklıklarını düşünmeleri, KOBİ’lerin keza sürdürülebilirlik ve devamlılık için Danışmanlık almaları herkesin yararına olacaktır .
ENDER BALCI KİMDİR?
TED Ankara koleji ve Gazi Üniversitesi İngiliz dili edebiyatı bölümü mezunudur.
Askerlik öncesi çalışma hayatına özel sektörde başlamış, eş zamanlı olarak TOBB ve ASO AET temsilciliği görevi de üstlenmiştir.
Askerlik sonrası 1986 – 2007 arasında Türkiye Garanti Bankasında muhtelif görevlerde sorumluluk almıştır. 21 hizmet yılının biri Ankara Yenişehir şube müdürlüğü olmak üzere toplam 4 yıl şube müdürlüğü ve 11 yıl Bölge Müdürlüğü görevinde bulunmuş, bu süreçte 70 adedin üzerinde yeni şube açarak Türkiye Coğrafyasının3/5 bölümünden sorumlu olarak çalışmıştır.
2007 – 2014 yılları arasında HSBC grup başkanı olarak hizmet vermiş, eş zamanlı olarak aynı dönemde üç yıl KGF Bankalar Birliği temsilcisi olarak görev almıştır, yine aynı dönemde eş zamanlı olarak 3 yıl boyunca TUSİAD “Bu Gençlikte İş Var “ start upgirişimci proje yarışmalarında 3 jüri üyesinden biri olarak görev yapmıştır.
Toplamda 40 yılı bulan çalışma hayatının çok önemli bölümünü gerek saha da KOBİ tarafında ve gerekse finansal tarafta Bankalar Ticari ve KOBİ bankacılığı tarafında Türkiye’nin çok geniş bir coğrafyasında farklı sektörler ve dinamiklerini anlama, değerlendirme ve çalışma tecrübesi kazanma fırsatı bulmuştur.
2014 den günümüze kurucusu olduğu BCD Consultancy & Development şirketi ile bankalara ve özel sektör kuruluşlarına risk yönetimi eğitimleri ve KOBİ lere finansal ve risk yönetimi konularında danışmanlık yapmaktadır.