DENİZ ATEŞ YAZIYOR: Bankamın kuruluş yıldönümü, her yerde alkış var sahnede çoşku hakim, şarkıcıların biri iniyor biri çıkıyor, hiç görmediğim bir eğlence.Bizim için ise bir nevi hasar tesbiti! Bu yıl kim gitmiş kim kalmış?
Adam Tutmak;
İyi bir adam tutucuysanız çok kolay işiniz, topun kime gideceğini kestirmeniz ve ona doğru koşup pas arası yapıp, tuttuğunuz adama pasın geçmesini engellerseniz her zaman kazanırsınız. Adam tutmak o kadar önemlidir ki maçı kazandırır size, takımınıza.
İyi adam tutmanız gerek. Topun kime gideceğini kestirmek çok önem taşır, adama bakarsanız topu, topa bakarsanız adamı kaçırırsınız.
Başarılıların hayatıdır yaşadığımız hayat, başarının ne olduğu belli olmayan sektörümüzde.
Kürsüye çıkanlardır çevremiz. Kürsüde yeri olmayanlarsa hep alkışlayanlardır. İsimler okundukça biz hep alkışlarız. İyi adam tutanlardır kürsüye çıkanlar, siz adam tutamadığınız ya da sizi tutmadıkları için hep alkışlayanlar arasında yer alırsınız. Bazense alkışlayanlar içinde bile olamazsınız, çoktan sizin alkışınızı kesmişlerdir.
Bankamın kuruluş yıldönümü, her yerde alkış var sahnede çoşku hakim, şarkıcıların biri iniyor biri çıkıyor, hiç görmediğim bir eğlence. Maaşımla böyle yerlere gidemem ama sağ olsun bankam bana bunu yaşatır her sene. Pahalı otellerde kalır hep birlikte eğleniriz. Ses o kadar yüksek ki birbirimizi duyamıyoruz. Zaten konuşmuyoruz da çok coşkuluyuz dans dans dans.
Bayanların hepsi bu kadar güzel mi bizim bankamızda diye düşünüyorum. Aynada kendime bakıyorum, ben de çok güzel görünüyorum.
Keşke eşim de bu halimi görse diye özçekim yapıp eşimle paylaşıyorum, eşim de hınzır. Kızımın uykulu halini, Alexi ve pijamalı halini paylaşıyor benimle, “neredesin?” dercesine özledik yazmış altına.
Nerden çıktı Genel Müdür yardımcısı eşimle yazışırken, elini Nilgün’le benim omzuma atmış “…ne haber arkadaşlar…” diyor. Geçen sene de Aysu’ya yapmıştı. Aysu ayrılalı tam bir yıl oldu. Geçen sene kuruluş eğlencesinden önce atılmıştı. Ülkenin her yerinde atılanlar olmasına rağmen, haberimiz anca senede bir araya geldiğimiz bu müdürler toplantısında oluyor.
Bir yandan dans dans bir yandan da gidenleri tespit ediyoruz .
Seviyorum bunu. Bizim için hem eğlence hem de hasar tespiti yapmamızı sağlıyor bu eğlenceler.
Genel Müdür yardımcımız o kadar içmiş ki her sene aynı, hoş her sene aynı mı bilmem.Benim 6. yılım müdürlükte, ben altı yıl önce onun hikayelerini duyardım şimdi yaşıyorum şanslıyım.
Bu arada 6 senedir hep oda arkadaşım değişiyor, önceden atılmış oluyor, yeni müdürler ile biz dansa devam ediyoruz.
Yanımdan bölüm başkanı geçiyor, “bu adamı çok tutuyorlar ” diyor arkadaşım, eski bankasında Mehmet beyin arkadaşı olduğunu söylüyorlar. Her banka da bir Mehmet bey vardır. Onun tuttuğu adam olmak işinizi kolaylaştırır. Adam tutmak önemlidir oyunda da bankada da.
Müzik hız kesmiyor, Bankanın Genel Müdürü çok sevimli gülümsüyor, yanımıza geldi. Seviyorum Genel Müdürümüzü, geçen sene Melek’le ne uzun sohbet etmişlerdi. Melek de yok aramızda bu arada, ne kadar iyiydi , Melek’i çok sevmiştim Antalya’da yaşıyordu. Beni Antalya’ya çağırmıştı. Şimdi Yoga öğretmenliği yapıyor çok mutlu Melek.
Garip bir duygu var bir yıl boyunca bizi yok sayarken şimdi kol kolayız bütün yönetimle. Çok ,eğleniyoruz bizim arkadaşımız gibi.. omuz omuzayız. Eşim görse ne der acaba diye düşünüyorum. Sonra aman iş yemeği diye kafamdan saçma sapan geçen düşünceleri siliyorum. Keşke Nalan’la Kemal de olsalar diyorum ama onlar ayrılalı iki sene oldu hala onları ararım bu toplantılarda.
Sahnede Canan var çok tutuyorum bu kadını ne hoş söylüyor. Ben Canan’ı tutarken hiçbir arkadaşımı tutamamışım bu altı senede hepsi bir bir gitmiş aramızdan, biz dans ederken.
Sahnede genel müdürümüz, alkışlıyoruz yanında da en çok tuttuğu genel müdür yardımcısı var onu da alkışlıyoruz. Adam tutmak ne önemli diye düşünüyorum alkışlarken, ben kimseyi tutamamıştım. Arkadaşlarımız bir bir işsiz kalmıştı. Müzik kesilince gördüm bölge müdürümüzü… böyle toplantılarda bölge müdürümüz de çok dağıtıyor ama. Söyleyemem ” dağıtıyorsunuz ” diye, o bizi sık sık toplarken.
Genel Müdürümüzün konuşması kısa özdü “…bizler sayesinde kazandıkları başarı …seneye daha iyi olmalıymışız, yönetime bizler adına söz vermiş…” Arkadan bir ağabeyimiz ” Niye söz verdin ya?” diye bağırıyor. Sarhoş…Neyse ki duyulmadı, duyulsa oda arkadaşı seneye yeni oda arkadaşı aramak zorunda kalırdı.
Genel Müdürümüzün konuşması biter ama gece bitmez, çoşku eğlence alkol gülen yüzler değişmez, biz hep çok mutluyuz yaşasın. Dans dans dans.
Sucuk kokusu gelmeye başladı nefis, gece bitiyor, çok acıkmışız. Biz kızlar yıl boyunca rejim yapsak da bu eğlencelerde, gece sucuk ekmek işinin gereğini yerine getiririz. Neleri iş gereği yerine getirmiyoruz ki. Sucuk ekmek ne olacak.
Tolga’nın canı sıkkın.. “gece ne oldu ya? ” diye soruyorum. “Aynı” diyor “gece bitiyor seneye işim olacak mı diye düşünüyorum” diyor kimse yokken. Biz sucuk ekmek yerken Tolga ekmek derdine düşmüş.
Kalabalıkta eğlenen, tek kaldı mı ekmek parasını düşünenlerin toplantısı bu müdürler toplantısı, ben altı yılda bunu öğrendim. Umarım seneye beni tutarlar gene, dans eder, sucuk ekmekle rejimimi bozarım diyerek uykuya dalıyorum.
Sabah bizin alan serviste hepimizin yüzü gülüyor aramızda ne kadar harcanmıştır diye düşünüyoruz, biz müşterilerden aldığımız ücretleri burada savurganca harcamaya alışık değiliz. Demek Genel Müdürlük böyle yaşıyor diyor bir arkadaşımız biz senede bir gün yaşamışız çok mu diyor. Neyse ki üst yönetim duymuyor duysa seneye dansa katılamayacak.
Kulağımda hala Candan var “yalan” diyor…Her şirket böyle mi acaba diye düşünüyorum uçakta. Ne çok şeyi değiştirmemiz gerek diyorum sessizce.
Evime dönüyorum, aile gibisi yok kızım, eşim, Alex köpeğimiz beni çok özlemiş. Eşim elimden tutuyor adam tutmanın çok önemli bu dünyada. Kızım da öbür elimi…
Alex mi o hep gözüme bakıyor “ne iş yapıyorsun sen ?!” der gibi.
Kulağımda hala Candan var “yalan” diyor.