TİM Sektörler Konseyi Üyesi ve İstanbul Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkan Vekili Ahmet Tuncay Sagun, son 12 aylık ihracatın yüzde 5 artışla 1 milyar dolara ulaştığını söyledi.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Sektörler Konseyi Üyesi ve İstanbul Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği (İSHİB) Başkan Vekili Ahmet Tuncay Sagun, alabalık, çipura ve levrek üretiminde Avrupa”da zirvede yer aldıklarına dikkati çekerek "Bu yıl hamsi, istavrit ve lüfer bol olacak. Yerli ve milli ürünümüz balıkta ihracatımız 1 milyar dolara ulaştı. Bereketli bir yıl bekliyoruz." ifadelerini kullandı.
İSHİB Başkanı Sagun, 2019 balıkçılık sezonunun başlamasının öncesinde yaptığı yazılı açıklamada, sezona ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da avlanma sezonunun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan”ın katılacağı törenle açılacağını bildiren Sagun, 1 Eylül gece yarısından itibaren teknelerin denize açılacağını aktardı.
Sagun, av yasaklarının balık popülasyonun korunması için çok faydalı bir uygulama olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"1 Eylül, bizim için sevgiliye duyulan bir özlem. Balıkçılar balığına ve denizine kavuşuyor. Tahminimizce bu sene palamut biraz azalacak. Buna rağmen hamsi, istavrit ve lüfer bol olacak. Su ürünleri ihracatı, 2018 yılında bir önceki seneye göre yüzde 12,5 artışla 958 milyon dolara yükseldi. Sektörümüz ihracatını her geçen yıl istikrarlı bir şekilde artırıyor. Bunda modernizasyona yönelik yapılan yatırımların ve yeni pazar arayışlarının payı büyük. Deyim yerinde ise dünyayı adım adım dolaşıyoruz. Tüm fuarlara katılıyor, sektörel alım heyetleri düzenliyoruz. Sonuçta Amerika”dan Çin”e, Avrupa”dan Ortadoğu”ya kadar her yerde bizim balığımız satılıyor.
Son 12 aylık ihracatımız yüzde 5 artışla 1 milyar dolara ulaştı, sene sonunda ise 1 milyar doların üzerine rahatlıkla çıkacağız. Yerli ve milli kavramı tam olarak da bizim sektörümüzü anlatıyor. İthal girdi kullanmadan tamamen yerli kaynaklarımızla çalışıyoruz. Türkiye toplam ihracatının kilogram birim fiyatı ortalama 1,28 dolar seviyesinde iken, su ürünleri sektörü 5,69 dolara ulaştı. Katma değerimiz sürekli artıyor. Bu hem ülke hem de sektör açısından sevindirici. Bu yıl ocak ayından itibaren en çok ihracat yapılan ilk 10 ülke de sırasıyla Hollanda, İtalya, Rusya, Almanya, Japonya, Yunanistan, Birleşik Krallık, İspanya, ABD ve Çin oldu."
"Alabalık, çipura ve levrekte Avrupa”nın zirvesindeyiz"
Dünya su ürünleri sıralamasında lider ülkenin 57,8 milyon ton ile Çin olduğunu kaydeden Sagun, "Türkiye ise 45”inci sırada yer alıyor. Toplam üretimimiz 2017 yılı sonu itibari ile 630 bin 820 ton. Dünya üretimindeki payımız da yüzde 0,34. Avrupa”da alabalık üretiminde birinci, çipura ve levrekte ikinci sırada yer alıyoruz. Başlıca levrek, çipura, alabalık ve orkinos ihracatı gerçekleştiriyoruz. Çipura, levrek ve alabalık ihracatı konusunda başlıca ihracat pazarımız AB ülkeleri. Hollanda, Almanya, Yunanistan özellikle öne çıkıyor." bilgisini verdi.
Sagun, su ürünleri sektörünün özellikle Avrupa pazarında gücünü pekiştirdiğini bildirdi.
Avrupa’da tüketilen 3 balıktan birinin Türkiye”den gittiğini aktaran Sagun, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bu oran daha da artabilir. Türkiye”nin mevcut potansiyelini daha da artırmak mümkün. Bunun için öncelikle sektörün gelişmesine destek olan sürdürülebilir ilkeler doğrultusunda hazırlanmış, çevreye duyarlı, günün ihtiyaçlarına cevap veren yeni bir su ürünleri yasasına ihtiyacımız var. Mevcut yasa 48 yıllık. Artık bazı ihtiyaçlara cevap vermiyor. Yetiştiriciliğe de devlet desteği öngören, kiralamaların sürekli ve tamamen Tarım ve Orman Bakanlığı”nca yapılmasını içeren, yasadışı avcılıkla mücadelede caydırıcılığa yönelik hükümlerin yer aldığı bir yasaya ihtiyaç var.
Avlanan ya da üretilen su ürünlerinin kayıt altına alınması ve izlenebilirliğine yönelik düzenlemeler gibi konularda yasanın mevcut maddelerinin değiştirilmesi sektör açısından büyük bir önem taşıyor. Öncelikle su ürünleri kaynaklarımızın sürdürülebilirliğini sağlayacak, sektörün, ihracatçıların, üniversitelerin görüş ve önerileri dikkate alınarak hazırlanmış bir su ürünleri kanunu sektörün tüm sorunlarına çözüm olacağı gibi, ihracatımıza da çok olumlu yansıyacaktır."
"Türkiye”de kişi başı tüketim az ama istihdama katkısı büyük"
Sektörün sahip olduğu teknik alt yapı, insan gücü, bilgi birikimi ve tecrübe ile dünyanın kıskanacağı imkan ve potansiyele sahip olduğunu da aktaran Sagun, "TÜİK verilerine göre de Türk su ürünleri sektörünün 56 bin 776 kişiye doğrudan olmak üzere 350 bini aşkın istihdam sağlıyor. Türkiye”de kişi başına yılda 6-8 kilogram balık tüketimi gerçekleşirken, bu Avrupa Birliği”nde ortalama 24, ABD”de ise 28 kilogram, Japonya”da ise 75 kg olarak karşımıza çıkıyor. Türkiye”de kişi başı tüketim az ama istihdama katkısı büyük." ifadelerini kullandı.
Sagun, orkinos ihracatının 2018 yılında 65 milyon dolar olduğunu anımsatarak, kota artışının orkinos ihracatını da artıracağını bildirdi.
Avrupa Birliği’ne yönelik Gökkuşağı Alabalıkları ihracatı konusunda firmaların yaşadığı vergi sorunlarına ilişkin son gelişmeler hakkında da değerlendirmelerde bulunan Sagun, şunları aktardı:
"AB, Türkiye menşeli Gökkuşağı Alabalıkları ihracatçıları için yüzde 6,7 ila yüzde 9,5 arasında değişen oranlarda nihai telafi edici vergi uygulanmasına karar vermişti. AB Komisyonu, 20 Temmuz 2018 tarihinden bu yana yürütülen kısmi ara gözden geçirme soruşturmasına da hali hazırda önlemlerde değişiklik yapılmaksızın son verdi. AB’nin üreticilere verilen desteklemeleri gerekçe gösterdiği bu karar, Türk ihracatçılarımızı olumsuz etkiliyor. Bu nedenle en fazla 50 ton/yıl üretim kapasitesine sahip olan tesislere Tarımsal Desteklemelere ilişkin kararlar kapsamında Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının yaptığı desteklerin devam etmesini ancak daha fazla üretim kapasitesi olan işletmeler için çipura/levrekte olduğu gibi nakdi desteğin kaldırılmasını talep ediyoruz."