Turk-iş Başkanı’ndan S-400’lü savunma

Açık mikrofonun kurbanı olan Türk-İş Genel Başkanı Atalay: Bugüne kadar başınızı aşağı düşürecek bir şey yapmadım, yarın da yapmam ama bu ülkeye S-400’ü getirenlere de teşekkür ederim, tebrik ederim çünkü bu ülkenin S-400’e ihtiyacı vardı, bunu da söylerim
Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, “Ülkeyi satan, işçiyi satan, bir de iftira atanlar, alçağın ta kendisidir. Bugüne kadar ne ülkemi ne mazlumu ne de işçiyi sattım.” dedi.
Atalay, Adapazarı ilçesindeki Demiryol-İş Sendikasında düzenlediği basın toplantısında, 12 Ağustos’ta Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk ile 2019 Dönemi Kamu Kesimi Toplu İş Sözleşmesi Çerçeve Protokolü görüşmeleri kapsamında bir araya gelerek anlaşmaya vardıklarını hatırlattı.
Sözleşmenin imzalanmasının 220 gün sürdüğünü, arife akşamı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a geldikleri noktayı, hangi şartlarda sözleşmeyi imzalayacaklarını anlattığını aktaran Atalay, “Kendisi bana Türk-İş’in görüşünü sordu. ‘Sayın Cumhurbaşkanım, kırmızı çizgimiz yüzde 8’den aşağıya inmememiz lazım. Yüzde 9 bizim için mükemmel olur. İşte düşük ücretlilerle ilgili de 150 lira iyileştirme…’ dedim. Cumhurbaşkanı da ‘Talimat vereceğim.’ dedi.” ifadelerini kullandı.
Atalay, sözleşmenin mükemmel olmadığını ama bu şartlarda bağlanmaktan başka çare bulunmadığını, bugüne kadar sözleşmenin “s”sini konuşmayanların ve işçilerin haklarından bahsetmeyenlerin, bugün sözleşmeden bahsettiğini anlatarak, kimsenin kendileri üzerinden siyaset yapmaması gerektiğini vurguladı.
S-400 SAVUNMASI
Her zaman işçinin çıkarına göre hareket etmeye çalıştıklarının altını çizen Atalay, “Lazım olursa tabii grev de yapacağız ama öyle bir ihtiyaç olmadı ki. Memnun olmayan var tabii ki. 1 milyon 100 bin üyesi olan 4,5 milyonluk bir ailenin başkanıyım. Film çevirme, hata yapma, yanlış yapma hakkım yok. Yaptığım bir yanlışın bedelini siz ödüyorsunuz, emekli ödüyor. Bu sözleşme, emekliye de uygulansın istiyorum. Memura uygulanacak, emekliye de uygulansın.
EYT’yi, taşerondan kadroya geçenleri, geçici işçiyi, hayat pahalılığını, Kaz Dağları’nı söylemeye devam edeceğim ama terör örgütünün yaktığı ormanları da söylemeye devam edeceğim. Biz bu ülkede yaşıyoruz, ne bizim yurt dışında evimiz var ne bir yere gidecek yerimiz var. Bugüne kadar başınızı aşağı düşürecek bir şey yapmadım, yarın da yapmam ama bu ülkeye S-400’ü getirenlere de teşekkür ederim, tebrik ederim çünkü bu ülkenin S-400’e ihtiyacı vardı, bunu da söylerim.” değerlendirmesinde bulundu.

Exit mobile version