Narenciye ağaçlarının çiçeklerinden elde edilen Batı Akdeniz yöresine özgü “narenciye balı”nda süzüm işlemleri devam ediyor.
Narenciye ağaçlarının çiçeklerinden elde edilen Batı Akdeniz yöresine özgü "narenciye balı"nın hasadı başladı.
Arıların soğuk kış günlerini rahat geçirmesi adına Antalya”nın Kumluca ilçesine "kışlamak" için Türkiye”nin değişik bölgelerinden giden arı yetiştiricileri, zorlu geçen sürecin ardından emeklerinin karşılığını alıyor.
Sonbaharla birlikte bölgeye ulaşan arıcılar, havaların ısınmasıyla kovanlardaki petekleri çıkararak içlerindeki balı süzmeye başladı.
Kumluca Ziraat Odası Başkanı Hidayet Tevfik Gökçe, Türkiye”nin değişik yörelerinden arı yetiştiricisi üreticilerin, narenciye balı elde etmek için Kumluca”ya geldiklerini söyledi.
Arının yaşamadığı yerde hayatın da sonlandığını vurgulayan Gökçe, "İlçemize gelen arıcılar yılın 6 ayını burada geçiriyor. Bu süre içerisinde dolaşan arılar, seralardaki sebze ve meyvelerin döllenmesini yapıyor. Çünkü bizdeki bahçelerde kimyasal yok, ilaç yok, kalıntı yok. Onun için arıcılar bizim bölgemizi tercih ediyor" dedi.
Hem kaliteli hem değerli bir gıda
Gökçe, narenciye balının kaliteli olduğu kadar sağlık açısından da değerli bir gıda olduğunu ifade ederek, balın faydasının sayılamayacak kadar fazla olduğunu belirtti.
Arıların binlerce portakal çiçeğini dolaşarak bal topladığını aktaran Gökçe, "Bölgemizde 30 bin kovan gezici arı var. Sonbaharda ilçemize gelen bu arıcılar yaz döneminde doğu ve güneydoğu illerine gidiyor. Yerli arıcımızın da 10 bin kovanı var. Yıllık 40 bin kovan arı bölgede bulunuyor. Şu anda süzüm işlemi devam ediyor" diye konuştu.
Gökçe, olumsuz hava koşullarından dolayı bu yıl beklenen rekoltede ürün alınamadığına dikkat çekti.
"Alternatif olmasından dolayı tercih ediliyor"
Ordulu arıcı Arslan Ural da narenciye balının diğer bölgelerdeki bal çeşitlerine alternatif olmasından dolayı tercih edildiğini söyledi.
Sezonun iyi geçtiğini dile getiren Ural, "Arıları hazırlayıp doğu ve güneydoğu illerine gideceğiz. Şu anda balı çıkarmaya başladık. Müşteri bulursak satacağız" dedi.
Kemal Yetgün ise, hava şartlarından dolayı istedikleri verimi alamadıklarını belirtti.
Narenciye balının aroması yüksek, kaliteli bir bal olduğunu vurgulayan Yetgün, şöyle konuştu:
"Arıcılık zor bir iş. Sürekli gurbette oluyoruz. Devlet kovan başı 10 lira destek veriyor. En azından 20-25 lira olması lazım. Bir kovanın maliyeti 200-250 lira civarı. Bir kilo balın maliyeti ise 15 lira. Ayrıca sahte bal satışının da engellenmesi lazım. Bu engellenirse balın kilosu 30-40 lira olur. Devletin arıcılara sahip çıkmasını istiyoruz."
Bingöl”den gelen Haydar Erki de ürettikleri balın fiyatının, piyasaya göre düşük olduğunu söyledi.
Narenciye balının kilosunun 20-25 lira arasında satıldığını ifade eden Erki, "Piyasa çok düşük. Üretici balın kilosunu 40-50 liradan satması lazım ki kazansın. Şu anda kilosu 20-25 lira arasında gidiyor. Üretici ne yapsın, mecburen bu fiyatlara razı oluyor" dedi.
Devletin arıcılara belli bölgeler tahsis etmesi gerektiğine işaret eden Erki, arının zirai ilaçtan uzak durması gerektiğini sözlerine ekledi.