Şimdi söz sırası çalışana geçti. Çalışanını hasta eden, antidepresana bağımlı kılan, onun gururunu kıran mobbingci bankaların deşifre zamanı geldi.
Önümüzdeki günlerde çok önemli bir ödüllendirmeye daha doğrusu cezalandırmaya şahit olacağız.
Türkiye genelinde, her kesimden katılımcının oyları ile yılın mobbingçi işletmesi seçilecek ve bir organizasyon ile duyurulacak.
Plaza Eylem Platformunun düzenlediği Çalışma Acısıyla Mücadele Günleri etkinlikleri kapsamında Nadide Kısa anılacak ve yılın mobbingçisi seçilen kurumun önünde bir ödül (!) töreni düzenlenecek…
YARASI OLAN GOCUNUR
Yarası olan tüm kurumları şimdiden bir gocunma sardı bile. Bu ödül (!) acaba kimin kapısının önüne bırakılacak ? Oylama tamamen gizli olduğu ve kurumların sözde gizli (!) anketlerine benzemeyip veriler ve katılımcılar gerçekten gizli tutulduğu için son ana kadar bilgimiz olamayacak.
Bankacılık sektöründeki çok güçlü adayların birbiri ile çekişmeli bir yarış içinde olacağını tahmin etmek zor değil. Gerek çalışanların, gerek çalışan yakınlarının hatta gözlemci statüsündeki müşterilerin oyları ile belirlenecek mobbingçi kurum/firma/işletme bu ünvanı sonuna kadar haketmiş sayılacak.
SÖZ MAĞDURLARDA
Mobbinge maruz kalan çalışanların eline belki de ilk kez kendini deşifre etmeden derdini ifade edebilmek için böyle bir fırsat geçiyor. Siyasette bile dengeleri değiştirme konusunda önemli bir etki yaratma gücüne sahip olduğu anlaşılan sosyal medya, çalışma hayatındaki dengeleri değiştirme konusunda da etkin bir rol oynayabilir. Günümüzde patronları bile en çok tedirgin eden konulardan biri sosyal medyada markaları hakkında oluşabilecek olumsuz yargılar. Ürünleri ve çalışma koşulları ile ilgili yayılan kötü haberler…
AMAÇ İFŞA DEĞİL!
Normal koşullarda hiçbir çalışan , çalıştığı kuruma zarar vermek istemez, olumsuz yönlerini en yakınlarına bile ifşa etmez. Bir çok konuda kol kırılır, yen içinde kalır ama bunun belki de tek istisnası “sistematik mobbingtir”. Kurum içinde çözülme niyeti , iradesi, gücü ortaya konulmadığında, çalışanları her geçen gün daha zayıf, güçsüz, iradesiz hissettiren bu tür mobbinge karşı çalışanların tek şansı sesini dışarıda birilerine ” imdat” çağrısı olarak duyurmaktır. Dışarıya sızan, sosyal medyada yayılan bilgiler, belgeler, şikayetler, bir kurumda çözülemeyen bir mobbing sorunu olduğunun en belirgin göstergesidir.
İLAÇ KULLANIMI ARTTI
Bir kurumda mobbing sonucu yoğun bir çalışma acısı olduğunun diğer bir belirtisi de çalışanlar arasında anti-depresan kullanımının ne kadar yaygın olduğudur. Aynı iş ortamında çalışan 10 kişiden yarısı hatta daha fazlası antidepresan ilaç kullandığından bahsediyorsa burada sağlıksız bir çalışma ortamı olduğu kesindir.
Kurumlar hakkında açılan işe iade ve mobbing dava sayısının fazlalığı da kurumların bu konudaki sicillerinin olumsuz bir göstergesidir. Günümüzde ” arabuluculuk” uygulamasının devreye girmesi ile dava sayıları gerilese bile kamuoyu gerektiğinde her kurumun işten çıkarma uygulamaları hakkında da bilgi sahibi olmakta ve genel bir yargıya varmaktadır.
KIRILAN KOL MİSALİ
Günümüzde bir işyerinin soğuk havalarda kapısının önüne sığınan, içeri girmeye çalışan sokak hayvanlarına nasıl muamele ettiği dahi sosyal medya aracılığı ile yakından takip edilip, bir anda olumlu ya da olumsuz reklama dönebilmekteyken , işletmelerin çalışanlarına “nasıl” muamele ettiğinin her geçen gün daha şeffaf bir şekilde takip edilmemesi imkansız . Artık kırılan hiçbir kol yen içinde kalmıyor ve acilen tedavi edilmek üzere yetkililere bildiriliyor doğal olarak. Artık kimse kırık kollarla, çalışma acısıyla yaşamak istemiyor.
REZİL OLMAK İSTEMİYORLARSA
Bu ses, işletmeler / kurumlar tarafından en samimi şekilde duyulana kadar bu çığlıklar devam edecek. Bazı kurumlar bu çığlıklar nedeniyle ne yazık ki rezil olacak. Rezil olmak istemeyenlerin yapması gereken şey basit, her koşulda insana insanca davranmak, davranmayanları iş hayatından uzaklaştırmak .
Siz de çalışma acısı yaşıyor ya da yaşayanlara şahit oluyorsanız aşağıdaki linkten / plaza eylem platformu sayfasından Yıllın mobbingçi firması anketine katılarak bu sesin duyulmasına katkı verebilir, ilgili kurumların kulağını çekerek bundan sonra daha dikkatli olmaları mesajını iletebilirsiniz. Seçim sizin… Oy hakkınızı kullanın ki boşa gitmesin .
Hakeden kazansın.
Hanife Fişek
ANKET İÇİN TIKLAYIN!