Bazı bankaların Yerel Seçimlerin bitmesi ile birlikte faiz artırım yaptığı haberleri peş peşe gelmeye başladı. Faiz artırımı özellikle Ticari Kredilerde kendini gösterdi.
Bazı bankaların Yerel Seçimlerin bitmesi ile birlikte faiz artırım yaptığı haberleri peş peşe gelmeye başladı. Faiz artırımı özellikle Ticari Kredilerde kendini gösterdi.
Bazı bankalar yüzde 1-2 faiz artırırken, yerli sermeyeli büyük banka Ticari Kredilerde yüzde 4-5 artırması dikkat çekerek artış yarışında rakiplerini önüne geçti.
Uzmanlar zaten bu banka piyasaya göre yüksek faiz uyguluyor kamu bankaları yüzde 19,75 faiz uygularken bu banka % 25-26 Rotatif / BCH Kredilerde faiz uyguluyordu buna rağmen faizleri yüzde 29-30’a yükseltmesi bazı firmalarda yüzde 30 üzeri faiz uygulaması bu bankanın 2019’da da piyasaya göre yüksek Ticari Kredi faiz stratejisi uygulayacağı yorumlarına neden oldu.
Zira 2018 yıl sonu mali verilere göre yine bu yerli sermeyeli banka ana rakiplerine göre Toplam Ticari hacminde gerilerde kalmış hatta milyarlarca TL kredi küçülmesine rağmen faiz gelirlerini en çok artıran banka unvanını elde etmişti.
Piyasanın ana oyuncularından olan Bankanın çoğu faktoring firmalarından bile yüksek faiz uygulaması piyasada tepkilere neden olmuş, problemli hale gelen kredili bazı firmalar banka önünde protesto gösterileri yapmışlardı. Yine aynı bankanın özellikle Bursa Bölgeye bağlı şubelerde2018’de KGF Kredilerinin yoğunlaşması Genel Müdürlük birimlerinin de dikkatini çekmiş bu nedenle Bölge Müdürü ile yollarının ayrıldığı piyasalarda dedikodu şeklinde konuşulur olmuştu.
Bankalar Piyasaya göre niçin daha yüksek faiz uygular
Uzmanlar bazı bankaların piyasaya göre yüksek faiz uygulamasının birden çok neden olmasına rağmen ana bazı nedenler üzerinde durmaktalar. Birincisi bankanın elindeki paranın maliyetlerinin piyasaya göre yüksek olabileceğini, itibar ve banka rating not kaybının piyasaya göre para bulmada zorlanabileceğini, bulduğu kaynakların maliyetlerinin de piyasaya göre yüksek olabileceği ilk akla nedenler arasından. Diğer bir neden de bankanın kredi takip ( NPL ) oranlarının piyasanın üzerinde olabileceğini hatta yakın ve ön izleme diye isimlendirilen karşılık ayrılan 1. Ve 2. Derece krediler oranının yüksek olması halinde bankanın ileriye yönelik fiili takip kredi hacminin artmasına karşılık bu zararı bugünden kapamak için yüksek faiz uygulayabileceği konuşuluyor. Zira hatırlanacağı gibi tüm bankaların kredi takip oraları 2019 Şubat ayı itibarıyla ortalamada yüzde 4,11’e yükselmiş durumda. Bankaların ROE ve ROA karlılık oranlarının düşmesi ortaklar arasında huzursuzluk yaratmakta bu yönde de daha yüksek kar için yüksek faiz uygulama stratejisi uygulanıyor olabilir. Zira bazı bankaların bu nedenle 2018’de sermaye artırma yoluna gittiği bilinmekte.
Yüksek Faiz Uygulamasına yoğun tepki var
Özellikle bazı bankaların piyasa ortalama faiz uygulamasının % 5-6 puan bazı dönemlerde yüzde 9-10 puan fazla faiz uygulaması piyasalarda tepkilere neden olmaya başladı. Bazı müşteriler “banka ne yapmaya çalışıyor bizi batırmaya mı çalışıyor” yorumlar yapmaya başladı. Uzmanlar, yüksek faize karşılık müşterilerin fazla seçeneği olmadığı diğer bankalarda limiti olanlar firmalar başka bankalardan kredi kullanarak yükse faiz uygulayan bankaların kredilerini kapadığı fakat özellikle küçük esnafın bu kadar hareket kabiliyeti olmadığı için faize şimdilik katlanır halde faaliyetine devam ettiği fakat bunun ne kadar sürebileceğini kendileri de kestiremediği çoğu esnafın sıkıntılı bir sürece girdiğini belirtmekte.
Yüksek Faiz uygulamasında banalar hep kazanır mı
Piyasaya göre yüksek faiz uygulamasının bankalar için her dönemde karlı bir strateji olmadığı gibi bazı dönemlerde bankayı ciddi sıkıntıya soktuğu geçmiş deneyimlerde gözlemlenmiştir. Birincisi, yüksek kredi faiz uygulamasında zamanla firmaları bu kredi faizleri ödeyemeyecek hale getirebilir. Banka takip oranlarını ( NPL ) artırabileceğini bu durumun da bankayı bir sarmala sokabileceği belirtilmektedir. İkincisi, daha düşük kredi faiz uygulayan bankalara giden müşteri aslında kredibilitesi olan her bankanın çalışmak istediği müşterilerdir ki zamanla bu müşterileri kaybeden banka kredibilitesi düşük kredili müşteri portföyü ile baş başa kalabilir. Bu da orta uzun vadede takip oranlarını daha da artırır. Üçüncüsü, piyasa düzeldiğinde firmalar yüksek faiz uygulayan bankaları cezalandırarak bu bankaların zor zamanda yaptıklarını unutmaz. Bu tür bankalar ne kadar müşteriye “geçmişi unutalım, ticarette küslük olmaz“ cümlelerine sığınsa da 2008’de benzer davranışı sergileyen bankaları piyasa cezalandırmış, bu tür bankalar bir daha eski Pazar payını yakalayamamışlardı. Bu da bazı bankaların kendi tarihlerinden bile ders almadığını gösteriyor. Bankaları denetlemek ile sorumlu Kamu Kurumlarının da bu durum karşısında ne gibi yaptırımlar uygulayacağı merak konusu oldu.